Rusya'nın ardından Mısır ve İran da Suriyeli muhaliflerin, yabancı ülkeler tarafından silahlandırıldığını iddia etti. İddianın sahibi ülkeler ellerinde kesin kanıt olduğunu belirtiyor. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahiyan, bugün, ABD ve bazı Arap ülkelerinin Suriyeli muhaliflere silah sağladığı bilgisini edindiklerini söyledi. Bu konuda kanıtları olduğunu iddia eden Abdullahiyan'ın açıklamasını Moskova temaslarının ardından yapması dikkat çekti.

Nitekim, Abdullahiyan'dan bir hafta kadar önce, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov benzer cümlelerle, aynı iddiayı gündeme getirmişti. Lavrov, "hükümete karşı savaşan silahlı gruplara, silah sağlandığına dair bize gelen kesin bilgiler var" demiş ve bu tutumun Suriye'yi iç savaşa sürükleyebileceğine dikkat çekmişti.


Abdullahiyan ile aynı gün açıklama yapan Mısır Dışişleri Bakanı Muhammet Amr da muhaliflerin silahlandırıldığını ve bunun da bir iç savaşa yol açabileceği uyarısında bulundu. Mısır ayrıca, muhalifler adına konuşan Suudi Arabistan ve Katar'ın bu tutumundan vazgeçmesini istedi.

Suudi Arabistan ve Katar daha önce Suriyeli muhaliflerin silahlandırılmasını talep etmişti. ABD yönetimi ise Rusya'nın iddialarını kesin bir dille yalanlamadı, ancak basın organları sürekli olarak eski diplomatlar, istihbaratçılar ve emekli askerlerin Suriyeli muhalifleri silahlandırma konusundaki görüşlerine yer veriyor. Silahlandırmaya karşı olanlar, buna gerekçe olarak ülkenin çeşitli din ve mezheplere ayrılmış, etnik yapısını ileri sürüyor.

TÜRKİYE'NİN DE ADI GEÇİYOR
Türkiye'nin Suriyeli grupları silahlandırdığına yönelik ilk iddia bölgede yıllarca çalışmış emekli CIA ajanı Robert Baer'den gelmişti. Baer, Ağustos ayında, "Suriye'deki gruplara yalnızca Irak'tan değil, Türkiye'den de silah gönderiliyor" demişti.

Suriye'de Esad yönetimine karşı silahlı bir isyan başlatan Özgür Suriye Ordusu'nun karargahının Türkiye'de olması ve Türkiye-Suriye sınırında sürekli olarak ordu ile muhalifler arasında çatışma olduğuna yönelik gelen haberler bu iddiaları güçlendiriyor.

İddiaları son olarak Times gazetesinde Richard Beeston ve Charles Bremner dile getirmişti. Türkiye'nin silah geçişine göz yumduğu iddia edilen haber, Dışişleri Bakanlığı tarafından yalanlanmıştı. Bakanlık sözcüsü Selçuk Ünal, haberlerin gerçeği yansıtmadığını iddia etmiş, Türkiye'nin Suriye politikasının "son derece açık ve net olduğu"nu belirtmişti.

MUHALİFLERE ASKERİ EĞİTİM VERİLİYOR MU?
Muhaliflerin silahlandırıldığı iddiaları kadar, NATO tarafından eğitildikleri de tartışılan bir diğer konu.

Muhaliflerin NATO tarafından eğitildiğini iddia eden kaynaklar, bu eğitimlerin gerçekleştirildiği kampların Türkiye, Lübnan ve Ürdün'de bulunduğunu savunuyor.

Ürdün gazetesi El Bavaba, Ramtha kentinde bazı Libyalıların Suriye'de savaştırılmak için eğitildiklerini iddia etmişti. Habere göre, bu kişilerin bölgeye getirilmesi, maaş ödenmesi, eğitilmesi ve silahlandırılması için gerekli maddi kaynağı ise Katar ve Suudi Arabistan sağlıyor.

Eski FBI çalışanı Sibel Edmonds da ABD'nin, Hakkari'de Suriyeli muhaliflere silahlı eğitim verdiğini iddia etmişti. Edmonds'a göre bu silahların sevkiyatı da Adana'daki İncirlik Hava Üssü üzerinden gerçekleştiriliyor.

İran devlet televizyonu Press TV'nin iddiasına göre, ABD ve Fransa, Türkiye ve Lübnan'da muhaliflerin eğitildiği bazı kamplar kurdu.

NATO GÜÇLERİ SURİYE'DE İDDİASI
Son olarak Wikileaks'in açıkladığı ve Stratfor çalışanlarının iç yazışması olduğu iddia edilen bir e-postada, NATO birliklerinin Suriye'de Esad yönetimine karşı aktif mücadele içinde oldukları iddia ediliyor.

Stratfor'un analiz direktörü Reva Bhalla, gönderdiği bir e-postada, Aralık ayında Pentagon'da katıldığı bir toplantıyı anlatıyor. Bhalla'ya ait olduğu iddia edilen e-postada, "ABD yetkilileri özel timlerinin halihazırda Suriye'de olduğunu, keşif ve muhalif güçlerin eğitimine odaklandıklarını söylediler" ibaresi geçiyor.

Öte yandan Lübnan'dan yayın yapan Daily Star gazetesi, 13 Fransız subayının Suriye'de tutuklandığını iddia etmişti. Fransız Dışişleri Bakanlığı iddiaları reddederken, Savunma Bakanlığı konuyla ilgili bilgilerinin olmadığını açıklamıştı.

Hizbullah'a yakınlığı ile bilinen El Manar Televizyonu, Suriyeli yetkililerin Baba Amr'da yakalanan isyancılarla ilgili iddialarına yer verdi. Ajansın haberine göre, Suriyeli yetkililer Baba Amr'da yakalanlar arasında kendi vatandaşları kadar, Türk, Afgan, Iraklı, Katar ve Fransız uyruklarından kişiler de bulunduğunu belirtti.

İran Dışişleri Bakanı Yardımcısı Emirabdüllahiyan Suriye'yle ilgili bir soru üzerine, Suriye'nin içişlerine yönelik her tür dış müdahalenin başarısızlığa mahkum olduğunun altını çizerek "İran ve Rusya Suriye'ye karşı her tür yaptırımı kabul edilemez bir girişim olarak değerlendiriyor" ifadesini kullandı.

Emirabdüllahiyan daha sonra en son Tunus'ta "Suriye'nin Dostları" adıyla düzenlenen ve hiçbir sonuç elde edemeden sona eren zirve toplantısını hatırlatarak "Bu toplantı batılı-Arap ekseninin Suriye aleyhindeki en son oturumlarıydı. Ama biz Suriye'nin kaderinin ancak Suriye halkı tarafından belirlenmesi gerektiği görüşünü savunuyoruz" dedi.