Muhammed ed-Dayf: Gazze’deki İmad Muğniye
2014 yazındaki son suikast girişiminde ise, karısı Widad (27 yaşında) ve yedi aylık çocuğu Ali, kızı Sarah ile birlikte, Şeyh Rıdvan mahallesindeki bir evi hedef alan hava saldırısında öldürüldüler.
Abdurrahman Nisar / Receb Medhun
Al-Akhbar
Bir İsraillinin bildirdiğine göre düşman ordusu dün geceye kadar, "Hamas" hareketinin askeri kolu olan "el-Kassam Tugayları" komutanı Muhammed al-Dayf'a iki kez suikast girişiminde bulunmuş fakat başarılı olamamış. Ancak daha sonra Amerikan gazetesi The New York Times, bir İsrail istihbarat kaynağının "Dayf’ı öldürmek için sekiz başarısız girişimde bulunduklarını" söylediğini aktardı. İsraillilerin, İmad Muğniye suikastına eşdeğer bir şekilde –fakat bu defasında Gazze’de- öldürmek istedikleri ve bu sayede zafer imajı elde etmeyi hedefledikleri bu hayalet kim?
Gerçek adı Muhammed Diyab İbrahim el-Mısri "Ebu Halid"dir ve 1990'larda halkın evleri arasında "misafir" olarak sık sık seyahat ettiği için "Dayf / misafir" lakabını aldı. Mühendis Yahya Ayyaş'tan sonra en önde gelen çağdaş Filistinli askeri lider olarak kabul edilir ve küçük gruplarla işe başladığı Hamas’ın askeri kanadının yapısını geliştirdikten sonra şu anda liderliğini yürütmektedir. Aynı zamanda, mevcut çatışmadan önceki beş suikast girişiminden sağ kurtulan Dayf, işgalci rejimin arananlar listesinin başında yer almaktadır.
"Misafir", 1965 yılında Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta, işgal altındaki Askalan şehrinin el-Kubeybe köyünden bir mülteci olarak doğdu ve muhafazakâr bir geniş aileye mensup. Küçük yaşlardan itibaren, Şeyh Ahmed Yasin tarafından kurulan "Hamas" varlığını ilan etmeden önce dahi; dindarlığı, cami ve tebliğ faaliyetlerindeki aktifliği ile tanınıyordu. İslam Üniversitesi'ndeki eğitimi sırasında, Hamas’ın öğrenci kanadı "İslami Blok"a katıldıktan sonra cihadi faaliyetlerine başladı. 2003 yılında işgalciler tarafından öldürülen el-Kassam’ın ilk komutanı Salah Şehade'in emriyle İlk İntifada sırasında Batı Şeria’da askeri gruplar oluşturdu.
1989'da Gazze'yi kontrol eden işgal güçleri tarafından tutuklandı ve askeri eylemlere katılma suçlamalarını itiraf etmeyi reddettikten sonra 16 ay cezaevinde yargılanmadan kaldı. Tutuklanması sırasında iki şehit Şehadeh ve Zekeriya Şurbeci ile düşman askerlerini kaçırmak için bir grup oluşturmaları konusunda anlaştı. Ancak örgüte veya merkezi bir emre bağlı olmaksızın, kapalı bir hücre şeklinde faaliyet yürütecekler, bu şekilde bir güvenlik problemi veya askeri darbe yaşanması durumunda nüfuza kapalı kalacaklardı. Hapisten çıktıktan sonra gizlice ve yüksek tedbirlerle yolculuğuna çıktı ve Gazze Şeridi'nde gizli askeri gruplar oluşturmaya başladı, ardından hareketin buradaki askeri kanadını kurmak için Batı Şeria'ya geçti ve oradaki hareketin askeri kanadını kuran da o oldu. Sonrasında asker Nahshon Vaxman'ın kaçırılması operasyonunu gerçekleştirdi.
Yahya Ayyaş suikastından sonra, yoldaşının intikamını almak için 1996 yılında "kutsal intikam operasyonları" olarak adlandırdığı ve onlarca İsraillinin ölümüyle sonuçlanan intikam eylemlerine liderlik etti. Mayıs 2000'de, İkinci İntifada'nın patlak vermesinden aylar önce, Gazze'de tutuklandı, ancak ayaklanmanın başında hapishaneden kaçmayı başardı. Askeri kanat için gizlice büyük bir gelişme süreci başlattı. Yüzü tanınmadığından ona ulaşma arayışı ve çabaları artmıştı ve "yılanın başı" ve "ölümün oğlu" gibi lakaplarla vasfediliyordu.
Suikast girişimleri
56 yaşındaki Dayf, otuz yıl boyunca işgalciler için zorlu bir figür olageldi, onu kovalıyorlar ve yüzlerce kişiyi öldüren düzinelerce operasyonu planlamakla ve uygulamakla suçluyorlardı. İsrail güvenlik sistemi onu "yedi canlı" olarak tanımlıyordu, zira 2001, 2002, 2003, 2006 ve 2014 yıllarında iyi planlanmış ve doğrulanmış beş suikast girişiminin hedefi olmuştu. En ünlü suikast girişimi 2002 Eylül ayının sonlarında gerçekleşti. İsrail, helikopterlerinin Gazze'deki Şeyh Rıdvan mahallesindeki arabaları bombaladığında Dayf’ın mucizevi bir şekilde kaçtığını itiraf etti. Söz konusu saldırı Dayf’ın öldürüldüğünü söyledikleri önceki iddialarını tersine çevirdi.
Düşman, 2006 yılında Nabil Abu Salima adlı hareket liderinin Şeyh Rıdvan mahallesindeki bir evini üç F-16 füzesiyle bombalayarak suikast girişiminde bulundu ve "Dayf"ın, ünlü yardımcısı Ahmed el-Cabiri, Kuzey Gazze Tugayı Komutanı Ahmed el-Ğandur ve Gazze Şehri Tugayı komutanı Raid Sad’ın katıldığı "Kassam" toplantısına başkanlık ettiğini ve hepsinin yaralandığını iddia etti. Tugaylar bunu yalanladılar. 2014 yazındaki son suikast girişiminde ise, karısı Widad (27 yaşında) ve yedi aylık çocuğu Ali, kızı Sarah ile birlikte, Şeyh Rıdvan mahallesindeki bir evi hedef alan hava saldırısında öldürüldüler.
Bu suikastlar sırasında, The New York Times'ın şu anki ve eski bir İsrailli istihbarat yetkilisinden aktardığına göre, bir gözü ve bir elini kaybetti, şarapnel yüzünden sinir hasarına uğradı, işitme kaybı yaşadı ve topallamaya başladı. Benzer şekilde, üst düzey bir İsrail istihbarat yetkilisi, 2014'teki son Gazze saldırısından bu yana, "İsrail'in onu öldürmek için fırsatlar bulduğunu, ancak bunu savaş korkusuyla yapmaktan kaçındığını" iddia ederken, bir İsrail raporu, Dayf’ın daha önce Mısır'a çıkışı sırasında sıkı bir pusuya düştüğünü ve kaçtığını ifşa ediyor.
Dayf savaşı komuta ediyor
“Dayf”ın adı, son yüzleşmeden önce, Kudüslülerin, ister El-Aksa Camii içinde ister işgal altındaki Kudüs'ün Eski Şehri'nin diğer bölgelerindeki gösterilerinde ismini söylediklerinde ortaya çıktı. El Fetih hareketinden silahlı adamlardı adını haykıran. Dayf bu savaşta, Direniş kadrosunun fiili komutanı olarak göründü.
"Hayalet" olarak bilinen Dayf halka açık yerlerde görünmüyor ve peşindeki İsraillilerin bile yakın zamanda çekilmiş bir fotoğrafları yok. Bugün, İsraillilerin dediği gibi, Gazze'deki savaşın ve barışın anahtarlarına, Yönetim ve Hamas'taki diğer yetkililerden ve hatta İsrail'dekilerden bile daha çok sahip. Hatta öyle ki İsrailli gazeteciler "Ebu Halid’in savaşı ne zaman bitirmeyi planladığını” sorguluyorlardı. Bu bağlamda, İbranice web sitesi "Walla", Dayf’ın ülke genelinde kendisine ulaşabilecek her bölgeye füze fırlatmaya karar vermesinin ardından "İsrail'e yeni bir denklem dayatmayı" başardığını belirtti.
Yedioth Ahronoth yazarı Shamrit Meir "İsrail, Dayf’ın inatçılığı karşısında ağır bir bedel ödedi" diye yazdı.
Tel Aviv, Dayf’ı öldürmedeki başarısızlığını "olağanüstü bir hayatta kalma yeteneğine sahip, gizemle çevrili ve gözden uzak durmaya hevesli biri ve suikasttan her sağ çıktığında karizması artıyor" diyerek mazur göstermeye çalışıyor. Gazze’deki sabık Şin Bet şefi Avi Dichter “Gerçek bir askeri şahsiyet ve kendisini iyi dinletiyor” diyor. Onu Gazze’de takiple görevli başka bir Şin Bet görevlisi de “Çok mütevazı biri ve kendisini tanımasından kaynaklı olarak büyük bir özgüvene sahip. Bütün bunlar onu gizliliğe çekti ve bu da Şin Bet’in ona ulaşmasını zorlaştırıyor” ifadelerini kullanıyor.
Çeviri: Medya Şafak