Mültecilik Sempozyumu sona erdi
İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından düzenlenen Mültecilik Sempozyumu yoğun bir katılımla gerçekleşti.
Sempozyumda mülteci kampların düzeltilmesi, mültecilere bazı yasal hakların tanınması noktasında iyileştirilmeler yapılması çağrısında bulunuldu. Sempozyumda ayrıca İHH ile BM arasında Türkiye'de birlikte çalışmayı öngören işbirliği protokolü de imzalandı.
Topkapı Eresin Otel'de Saat 10.00'da başlayan sempozyuma katılan konuşmacılar, mültecilik sorunun nasıl çözüleceğini konuşurken Iraklı, Filistinli, Somalili, Doğu Türkistanlı ve Çeçen mülteciler, yaşadıkları insani durumu anlattılar ve Türkiye'ye "Sorunlarımızı çözün" çağrısında bulundular.
Sempozyumda konuşan Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Temsilcisi Michel Gaude, mültecilik sorununun çözüme kavuşması için mülteciliği ortaya çıkaran etkenlerin ortadan kaldırılması gerektiğini belirtti. Mültecilik sorununun sadece BM'yi ilgilendiren bir sorun olmadığının altını çizen Gaude, "Bu sorun bütün ülkelerin sorunudur. Bütün ülkeler, bu insanlara sahip çıkmalı" dedi.
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi ve AK Parti Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir ise 20 Haziran tarihinin ''Dünya Mülteciler Günü'' olarak kabul edildiğini hatırlattı ve "20 Haziran'ın arifesinde Mültecilik Sempozyumu düzenleyen İHH'yı kutluyorum" dedi.
Bugün dünyanın bir çok farklı bölgesinde milyonlarca insanın dili, dini ve ırkı gibi nedenlerle baskı görmekten korktuğu için, yaşadıkları yerleri terk ederek iltica ettiği topraklarda hayatlarına devam etmeye çalıştığını kaydeden Demir, ''Kimi sığınmacı, kimi vatansız gibi tanımlara tabi bir şekilde, kimi sınır kapılarında ve ara bölgelerde bilmedikleri bir geleceğin kıyısında yaşıyorlar'' diye konuştu.
"Coğrafi sınırlama kaldırılmalı"
Türkiye'deki mültecilerin, Türkiye'nin 1951 Sözleşmesine koyduğu ''coğrafi sınırlama'' nedeniyle mülteci statüsü alamadığını vurgulayan Demir, şöyle konuştu: ''Bir mültecinin faydalanması gereken eğitim, istihdam, sağlık gibi temel insan haklarından maalesef faydalanamamaktadırlar. Türkiye'de mülteci mevzuatıyla ilgili çalışmaların devam ettiği şu dönemde, mahrumiyetin özellikle Avrupa dışındaki bölgelerde yaşandığını da göz önünde bulundurarak, 'coğrafi sınırlamanın' kaldırılması için gerekli adımların atılması gerektiğini belirtmek istiyorum. Mültecilik sorunun çözümü için yapılması gereken, insanların yaşadıkları yerleri terk etmeye zorlayan şartları ortadan kaldırmaktır.''
Yıldırım: Mülteci kampları iyileştirilmeli
İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım da, Türkiye'nin mülteciler için bir geçiş ülkesi olduğuna değinerek, fakat yasal prosedürlerden dolayı sadece Avrupa'dan başvuran mültecilerin kabul edildiğini hatırlattı. İHH olarak 112 ülkeye ulaştıklarına değinen Yıldırım, ''Buralarda çalıştık. Kamplara gittik. Yaşam şartlarını gördük. Çok zor şartlarda insanlar bir ömürlerini geçiriyor. Hatta nesiller boyu mülteci oluyorlar'' dedi.
Türkiye'nin, bu konuda yasal prosedürlerini tamamlamadığı için birçok problemleri olduğunu belirten Yıldırım, bu sempozyumdan sonra yasal zeminlerin iyileştirilmesi için çok daha fazla gayret edileceğini umduğunu dile getirdi.
Ülkelerinden gelip Türkiyeyi geçiş noktası olarak kullanmak isteyen insanların yerleştirildiği bazı yerlerin, bazı olumsuz koşullarda bulunduğunu anlatan Yıldırım, ''Mesela Edirne'de 700 mültecinin yaşadığı kampta iki tuvalet var. İnsanlar boğucu bir ortamda. Bunların iyileştirilmesi gerekir. Bu insanların sağlık ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor'' şeklinde konuştu.
Mülteciler: Durumumuzun düzeltilmesini istiyoruz
Oturumların sonunda mülteci tanıklıklar kürsüye çıkarak yaşadıklarını anlattı. Iraklı, Filistinli, Somalili, Doğu Türkistanlı ve Çeçen mülteciler, mültecilere tanınan yasal hakların yetersiz olmasından yakındılar. İşgaller sebebiyle ülkelerini terk etmek zorunda kaldıklarını ifade eden mülteciler, "Türkiye şimdi bizim ikinci vatanımız. Biz burayı seviyoruz. Ama yasal haklarımız noktasında durumumuzun biraz düzeltilmesini istiyoruz. Örneğin bize de çalışma imkânının verilmesini istiyoruz" diye konuştular.
Sempozyumda konuşan Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Temsilcisi Michel Gaude, mültecilik sorununun çözüme kavuşması için mülteciliği ortaya çıkaran etkenlerin ortadan kaldırılması gerektiğini belirtti. Mültecilik sorununun sadece BM'yi ilgilendiren bir sorun olmadığının altını çizen Gaude, "Bu sorun bütün ülkelerin sorunudur. Bütün ülkeler, bu insanlara sahip çıkmalı" dedi.
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi ve AK Parti Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir ise 20 Haziran tarihinin ''Dünya Mülteciler Günü'' olarak kabul edildiğini hatırlattı ve "20 Haziran'ın arifesinde Mültecilik Sempozyumu düzenleyen İHH'yı kutluyorum" dedi.
Bugün dünyanın bir çok farklı bölgesinde milyonlarca insanın dili, dini ve ırkı gibi nedenlerle baskı görmekten korktuğu için, yaşadıkları yerleri terk ederek iltica ettiği topraklarda hayatlarına devam etmeye çalıştığını kaydeden Demir, ''Kimi sığınmacı, kimi vatansız gibi tanımlara tabi bir şekilde, kimi sınır kapılarında ve ara bölgelerde bilmedikleri bir geleceğin kıyısında yaşıyorlar'' diye konuştu.
"Coğrafi sınırlama kaldırılmalı"
Türkiye'deki mültecilerin, Türkiye'nin 1951 Sözleşmesine koyduğu ''coğrafi sınırlama'' nedeniyle mülteci statüsü alamadığını vurgulayan Demir, şöyle konuştu: ''Bir mültecinin faydalanması gereken eğitim, istihdam, sağlık gibi temel insan haklarından maalesef faydalanamamaktadırlar. Türkiye'de mülteci mevzuatıyla ilgili çalışmaların devam ettiği şu dönemde, mahrumiyetin özellikle Avrupa dışındaki bölgelerde yaşandığını da göz önünde bulundurarak, 'coğrafi sınırlamanın' kaldırılması için gerekli adımların atılması gerektiğini belirtmek istiyorum. Mültecilik sorunun çözümü için yapılması gereken, insanların yaşadıkları yerleri terk etmeye zorlayan şartları ortadan kaldırmaktır.''
Yıldırım: Mülteci kampları iyileştirilmeli
İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım da, Türkiye'nin mülteciler için bir geçiş ülkesi olduğuna değinerek, fakat yasal prosedürlerden dolayı sadece Avrupa'dan başvuran mültecilerin kabul edildiğini hatırlattı. İHH olarak 112 ülkeye ulaştıklarına değinen Yıldırım, ''Buralarda çalıştık. Kamplara gittik. Yaşam şartlarını gördük. Çok zor şartlarda insanlar bir ömürlerini geçiriyor. Hatta nesiller boyu mülteci oluyorlar'' dedi.
Türkiye'nin, bu konuda yasal prosedürlerini tamamlamadığı için birçok problemleri olduğunu belirten Yıldırım, bu sempozyumdan sonra yasal zeminlerin iyileştirilmesi için çok daha fazla gayret edileceğini umduğunu dile getirdi.
Ülkelerinden gelip Türkiyeyi geçiş noktası olarak kullanmak isteyen insanların yerleştirildiği bazı yerlerin, bazı olumsuz koşullarda bulunduğunu anlatan Yıldırım, ''Mesela Edirne'de 700 mültecinin yaşadığı kampta iki tuvalet var. İnsanlar boğucu bir ortamda. Bunların iyileştirilmesi gerekir. Bu insanların sağlık ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor'' şeklinde konuştu.
Mülteciler: Durumumuzun düzeltilmesini istiyoruz
Oturumların sonunda mülteci tanıklıklar kürsüye çıkarak yaşadıklarını anlattı. Iraklı, Filistinli, Somalili, Doğu Türkistanlı ve Çeçen mülteciler, mültecilere tanınan yasal hakların yetersiz olmasından yakındılar. İşgaller sebebiyle ülkelerini terk etmek zorunda kaldıklarını ifade eden mülteciler, "Türkiye şimdi bizim ikinci vatanımız. Biz burayı seviyoruz. Ama yasal haklarımız noktasında durumumuzun biraz düzeltilmesini istiyoruz. Örneğin bize de çalışma imkânının verilmesini istiyoruz" diye konuştular.
İHH ile BM arasında ortak işbirliği protokolü imzalandı
Sempozyumda, İnsani Yardım Vakfı (İHH) Başkanı Bülent Yıldırım ile Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Türkiye Temsilcisi Michel Gaude arasında, İHH ve BM'nin Türkiye'de birlikte çalışmasını öngören işbirliği protokolü imzalandı.
Sempozyumda, İnsani Yardım Vakfı (İHH) Başkanı Bülent Yıldırım ile Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Türkiye Temsilcisi Michel Gaude arasında, İHH ve BM'nin Türkiye'de birlikte çalışmasını öngören işbirliği protokolü imzalandı.