AKParti’ye kapatma davası açılmasına, Arap basınından da tepkiler giderek artıyor. Ürdün’de yayımlanan El Rey gazetesinin yazarı Selame Akur, kapatma davasını laiklerin iflası olarak yorumladı ve şunları söyledi: “Laik partilerin genel seçimlerde ve cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki yenilgileri sonrası AK Parti’den kurtulmak için yargıya başvurmaları siyasi ve sosyal iflaslarına işaret etmektedir.

Ayrıca halkın taleplerini ve umutlarını gerçekleştirmekte başarısız olmaları, ülkeyi iflasın eşiğine getirmeleri sonrası Türk halkı evlatlarının bu laik partilerden kurtulmak istediğini göstermektedir. Laik partilerin AK Parti’ye saldırıları, bizlere ordunun Erdoğan hükümetini devirme ve Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanlığı makamına aday olmaktan alıkoyma girişimlerini hatırlatıyor. Hiç şüphesiz bu yeni saldırı önceki saldırının kaderiyle son bulacak.”
Türkiye’de demokrasi düşmanlarının iktidardaki AK Parti’ye karşı bitirici saldırı başlattıkları görülüyor.
Bunu yaparken de partinin iktidara özgür ve nezih demokratik seçimlerle geldiğini ve bu seçimlerin kendisine anayasal, hukuki, siyasi ve ahlaki meşruiyet verdiğini göz ardı ederek partiyi düşürmeye, izole etmeye ve iktidardan uzaklaştırmaya bel bağlıyorlar. Bilindiği üzere demokratik ülkelerde halk temcilerini ve cumhurbaşkanını seçer.
Laik partiler AK Parti’ye yönelik saldırılarını ve kapatılması yönündeki isteklerini İslamcı akımın rahminden gelmesi ve laikliğe aykırı faaliyetlerde bulunmasıyla gerekçelendiriyorlar.
Laik partiler başsavcı kanalıyla Anayasa Mahkemesi’nde AK Parti aleyhinde kapatma davası açtılar.

MÜSLÜMAN HALKIN TARİHİNİ İNKAR EDİYORLAR
Bu laik partilerin Türkiye’nin ve Müslüman halkının tarihini inkar etmeyen güçler, partiler ve şahsiyetlere karşı koyuş noktasında dolu bir tarihleri var. Bu Müslüman halk, sancağı altında dört asrı aşkın süre Arap ve birçok milleti içine alan İslâm imparatorluğu olan Osmanlı Devleti’ni kurmuştu.
Burada AK Parti’nin Türk anayasasına gözle görülür bir bağlılık gösterdiğinin ve İslami yapısına rağmen bir kez bile sözde ve özde karşı çıkmadığını ifade etmek gerekli.

DAVA, LAİKLERİN İFLASLARININ GÖSTERGESİ
Laik partilerin genel seçimlerde ve cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki yenilgileri sonrası AK Parti’den kurtulmak için yargıya başvurmaları siyasi ve sosyal iflaslarına işaret etmektedir. Ayrıca halkın taleplerini ve umutlarını gerçekleştirmekte başarısız olmaları, ülkeyi iflasın eğişine getirmeleri sonrası Türk halkı evlatlarının bu laik partilerden kurtulmak istediğini göstermektedir.
Laik partilerin, AK Parti’ye saldırıları bizlere ordunun Erdoğan hükümetini devirme ve Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanlığı makamına aday olmaktan alıkoyma girişimlerini hatırlatıyor. Hiç şüphesiz bu yeni saldırı önceki saldırının kaderiyle son bulacak.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ARTIK KAÇINILMAZ
Çünkü parlamentoya hakim olan AK Parti’nin, kapatılmasını engelleyecek şekilde anayasa değişikliği projesi sunma genişliği var. Özellikle de bütün alanlarda siyasi, sosyal ve kültürel hayatın gelişmelerini takip için anayasa değişikliği kaçınılmaz hale gelmişken…
Sonra AK Parti’ye yönelik bu saldırı Türkiye’nin yıllardır üye olmaya çalıştığı AB’nin istediği demokrasinin çiğnenmesidir. Avrupalı müzakereden sorumlu yetkili Anayasa Mahkemesi’nin iktidardaki AK Parti’nin kapatılması talebini görüşmeyi kabul etmesinden duyduğu endişeyi dile getirdi.
Bu partiyi kendisini iktidara temsil etmesi için özgür ve nezih seçimlerde seçen Türk halkı, partinin siyasi hayattan ve başarılı kalkınma projelerinden uzaklaştırılmasına izin vermez.

Ürdün’de yayımlanan El Rey gazetesi, 4 Nisan 2008, Arapçadan çeviri: Halil Çelik / Vakit