"Muttaki Laikler"

"Muttaki Laikler"

İbrahim Küçük'ün başka bir açıdan değerlendirdiği politik oluşumlar..


İbrahim Küçük
Muttaki Laikler


Hayır! Yazımın başlığına bakarak sanılmasın ki muttaki bir mü’minin aynı zamanda laik bir birey olduğunu, olabileceğini ifade etmiyoruz. Yine, muttaki gözüküp laiklikten dem vurulduğunu da yazmayacağız. Azıcık kitap karıştırmış mü’minlerce malumdur. Muttaki, harici, sufi, selefi gibi sıfatlarla mü’minler birbirleri hakkında ön bilgiye sahip olurlar. Bizde maksadımızı daha iyi anlatabilmek için bu kavramları kullanmak istedik. Böylece laikliğin Kur’an’a göre, bir din olduğunu daha anlaşılır ortaya koymak istedik. Evet! Kur’an’a göre her hayat tarzı ve her vicdani kabul değerleri birer dindir. Tıpkı İslam gibi her dinin muttakisi, münafığı, selefisi, sufisi vardır. Bu günlerde bu sıfatlar radikal, fudemantelist, aşırı dinci gibi sıfatlarla isimlendirilse de bizim literatürümüzde ki şekli esas alma yanlısıyız.

Yanlış anlamaya meydan vermemek için şu şekilde usullendirelim. Misal; Sufi laik dediğinizde laikliği Sufice yaşayanı kast ediyoruz. Laikliğin yavru vatanında yaşayan birer fert olarak gördük ki her türlü frekansta laikle muhatap olduk. Belki kafamızda tam yerine oturtamadık. MHP ile DSP’nin koalisyonunu bir türlü anlayamayanlar gibi. Zannedildi ki bunlar iki ayrı akaid. Hayır! Aslında akaiden ihtilafı olmayan iki ayrı mezheb gibiydiler. Diğer partiler gibi. Çünkü; her parti rejimin akaidine uygun birer tüzük sunarak mezhebini (takip edeceği metodu) resmileştirerek kurulumunu sağlar ve çalışmaya başlar. İştebu çalışma sürecinde kimi selefi laik kimi sufi laik olur.

Gündemde olması hasebiyle sufi laik tanımına en uygun tip Ecevittir. Tam bir sufi laiktir. Dünya nimetlerinden uzak yaşayarak dinini icra eder. Bundan dolayı da halkın bir kısmı tarafından sevilir. Ne yer ne yedirir tavırları vardır. Ama yiyenler yemiştir. Ecevitin sufiliği sayesinde birileri halkın malını yağmalarken sufi laik Ecevit “takdirin önüne geçemeyiz muhterem” tarzında bir sufi anlayışla çalışmalarını sürdürmüştür. Sufi laikliğe kilitlenmiş olması birçok gerçeği görmesine mani olmuştur. Hatta yine Ecevit'in sufiliği yüzünden harici-tekfirci laik Sezerle de araları açılır gibi olmuştur. Sezer harici-tekfirci laik olması hasebiyle sufi laikliği sevmez. Çünkü sufi laik tavırlar yüzünden laiklik tehlikeye girebilecektir. Mesela “laiklik ve demokrasi şaz(karşıt) hale düşerse mesele laikliğin lehine tevil edilerek çözülmelidir. Çözülmüyorsa bile kesilip atılmalıdır”. Bu tür tıkanıklıkları aşacak selefi laik biri mazlum halk tarafından beklenmektedir. Misal Doç. Sami Selçuk selefi laik tutumu ile kaynağa dayandırılmış laik anlayışı sürdürebilecek biri olarak ilk akla gelenlerden. Ama kaynağa dayalıda olsa Hıristiyanlık'la geçinebilen laik inanç sistemi ne kadarda istese her alanda hukuku olan İslam’la acaba ne kadar geçinebilecektir.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ