Nabucco projesi neleri değiştirecek ?
Ankara'da tarihi anlaşmaya imza atan ülkelerin Nabucco projesi ile ilgili şirketleri, projenin hayata geçmesiyle birlikte bölgede nelerin değişeceğini anlattılar.
BOTAŞ Genel Müdürü Saltuk Düzyol, Türkiye'nin Nabucco Doğagaz Boru Hattı Projesindeki yüzde 15'lik kullanım hakkından vazgeçip vazgeçmediğine ilişkin, ''Herhangi bir fedakarlık, vazgeçme durumundan bahsetmek mümkün değil ama tarafların da kabul edebileceği, piyasada işleyebilir bir mekanizma üzerinde çalışmaya devam edeceğiz'' dedi.
Nabucco Hükümetlerarası Anlaşma Töreni ve Zirvesi çerçevesinde Ankara Rixos Otel'de, Nabucco ortakları BOTAŞ, Bulgarian Energy Holding, MOL, OMV, RWE ve Transgaz'ın üst düzey yetkilileri ile Nabucco Gaz Pipeline International GmbH yönetiminin katılımıyla basın toplantısı düzenlendi.
Nabucco Genel Müdürü Reinhard Mitschek'in projenin tanıtımına ve gelinen noktaya ilişkin sunumunun ardından gazetecilerin soruları yanıtlandı.
Bir gazetecinin ''Nabucco'da Türkiye'nin gazın yüzde 15'ini almaktan vaz mı geçtiği'' yönündeki soruya BOTAŞ Genel Müdürü Saltuk Düzyol cevap verdi. Düzyol, bugün imzalanan hükümetlerarası anlaşmanın projenin politik çerçevesini belirlediğini vurgulayarak, söz konusu detayların proje destekleme anlaşmasında tespit edileceğini söyledi.
Söz konusu hakkın, geçmişte Türkiye, Yunanistan ve İtalya arasında imzalanan hükümetlerarası anlaşmada yer aldığını ve tarafların mutabık kaldığı bir konu olduğunu ifade eden Düzyol, şöyle konuştu:
''O yüzden şu ana kadar Türkiye'nin bu noktada pozisyonunda bir değişiklik yok. Ancak her zaman Türkiye olarak şunu ifade ettik; Türkiye'nin arz güvenliğini artırmaya yönelik olarak gündeme getirilmiş olan bu talebe eşdeğer başka taleplere de açık olduğumuzu ifade ettik. Bu talepler şu anda masada görüşülüyor karşılıklı olarak. Burada herhangi bir fedakarlık, bir vazgeçme durumundan bahsetmek mümkün değil ama tarafların da kabul edebileceği, piyasada işleyebilir bir mekanizma üzerinde çalışmaya devam edeceğiz. Bu proje destekleme anlaşması üzerinde taraflar önümüzdeki günlerde müzakereleri sürdürecekler.''
-''TÜRKİYE ALTERNATİFLERE AÇIK, VERİLMİŞ KESİN KARAR YOK''-
Öte yandan üst düzey bir BOTAŞ yetkilisi toplantının ardından gazetecilerin sorusu üzerine, söz konusu yüzde 15'lik kullanım hakkının Yunanistan ve İtalya ile yapılan hükümetlerarası anlaşmada da yer aldığına dikkati çekti ve ''Türkiye o noktada bir politikası var şu an için ama yarın öbür gün koşullar değiştiğinde bakanlığımız o konuda farklı bir formül üzerinde de durabilir. BOTAŞ'ın bir talebi değil o zaten, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının prensip politikasının bir parçası'' dedi.
''Türkiye'nin arz güvenliği güvence altına alınır diye bir madde konulursa sorunu çözer mi?'' sorusuna yetkili, ''Bakanlığımızı tatmin ederse bizi de tatmin eder'' karşılığını verdi.
Aynı yetkili konuya açıklık getirirken, ''Türkiye üzerinden 100 birim gaz geçirecekseniz 15 birim de Türkiye için ayırmanız lazım. Hangi fiyatlarla ayırmanız lazım? Türkiye'nin doğu sınırında taşıma maliyetlerini düştükten sonra hesaplanacak fiyatla. Türkiye'nin böyle bir talebi vardı, piyasada üreticiler ve tüketiciler bu olaya biraz soğuk yaklaşıyorlar. Türkiye bunun alternatiflerine açık ama bu konuda verilmiş kesin bir karar yok, detaylı bir anlaşma çerçevesinde ele alınacak'' diye konuştu.
Yetkili, projenin bu aşamada netleşen yönüyle, boru hattından geçecek gazın yüzde 50'sinin proje ortaklarınca kullanılabileceğine dikkati çekerek, ''Her ülke bu kapasiteyi kullanarak ihtiyacı olan miktarda gazı bağlayabilir. Örneğin Avusturya'ya gazı götürecekse, gazı Avusturya'ya götürmeden Macaristan sınırları içinde çıkış noktasında alabilirsiniz, parasını ödemek kaydıyla. Arz güvenliğine katkı sağlaması bu şekilde olacak, gazı döndürmeye gerek yok, yolda alabilirsiniz'' dedi.
Nabucco Gaz Pipeline International GmbH Genel Müdürü Reinhard Mitschek, projenin 5 geçiş ülkesi arasında bugün imzalanan uluslararası anlaşmanın 50 yıllık süreyi kapsadığını belirterek, bunun yatırımcılar için taşıdığı önemi vurguladı. Mitschek, ''50 yıllık süre, istikrar ve öngörülebilirlik sağlıyor. Bence bölgede arama faaliyetlerinde patlama yaşanacak'' dedi.
Nabucco Hükümetlerarası Anlaşma Töreni ve Zirvesi çerçevesinde Ankara Rixos Otel'de basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya, Nabucco Gaz Pipeline International GmbH Genel Müdürü Reinhard Mitschek ile proje ortaklarından BOTAŞ'ın genel müdürü Saltuk Düzyol, OMV Gas and Power GmBH'nin üst yöneticisi Werner Auli, RWE'nin üst yöneticisi Stefan Judisch, MOL'un direktörü Benjamin Lakatos, Transgaz'ın genel müdürü Ioan Rusu katıldı.
Toplantının başında Nabucco Genel Müdürü Reinhard Mitschek, Nabucco Projesinin tanıtımına yönelik bir sunum yaptı.
Mitschek, proje için pazar araştırması yapıldığını ve buna göre, katılımcıların 20-25 milyar metreküp talepte bulunduğunu, rakamın 65 milyar metreküpe kadar çıkabileceğini ifade ederek, boru hattının belki beklenenden önce dolabileceğini söyledi.
Bugün imzalanan hükümetler arası anlaşma ile geçiş ülkeleri olan Türkiye, Avusturya, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan'ın ''tam politik desteği'' garanti ettiğini kaydeden Mitschek, anlaşmanın 50 yıl geçerli olacağını söyledi.
Türkiye'nin enerji merkezi kurmak için konumunun çok uygun olduğunu dile getiren Mitschek, projenin Türkiye ve Avrupa'ya etkilerini değerlendirirken ''arz güvenliğini artırmak için çoklu kaynak yaklaşımının'' esas olduğunu kaydetti. Projenin Orta Asya ve Orta Doğudaki üreticilere de faydası olacağını belirten Mitschek, geniş ihracat portföyünün üreticilerin de bağımsızlığını artıracağını anlattı.
Sunumun ardından gazetecilerin soruları yanıtlandı.
Bir gazetecinin, İran'ın bir iki ay öncesine kadar kaynak sağlayacak ülkeler arasında ''ilk planda'' yer aldığını kaydederek, ''Gelinen noktada İran kaynak olarak dışlandı mı?'' sorusunu yöneltmesi üzerine Werner Auli, başından beri Nabucco tedarikçisi ülkelerin Azerbaycan, Irak, Türkmenistan, Hazar bölgesi olarak söylendiğini kaydetti.
Projeye 31 milyar metreküple başlamadıklarını, ileri aşamalarda bu miktara çıkabileceğini ifade eden Auli, siyasi istikrar olursa İran'ın da kaynak olabileceğini ifade etti.
-''ANLAŞMA, ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK SAĞLIYOR''-
Geçiş ülkelerin kullanım hakkını nasıl kullanılacağına yönelik soru üzerine Mitschek, konuya ilişkin teknik detayları aktardı. Mitschek, 2 basamak olacağını, gazın yüzde 50'sinin önce hissedarların kullanımına sunulacağını, taraflar alım yaptıktan sonra söz konusu dilim için 3.kesimlere açılınacağını anlattı.
Bir gazetecinin, hükümetler arası anlaşmanın geçiş ülkeleri arasında imzalandığına dikkati çekerek, tedarikçi ülkelerin neden anlaşmada yer almadığını sorması üzerine, Mitschek bu ülkelerin de anlaşmaya katılmasının fayda sağlayacağını söyledi. Mitschek, hükümetler arası anlaşmanın 50 yıllık süreyi kapsadığını belirterek, bunun yatırımcılar açısından önemini vurguladı. Mitschek, anlaşma süresinin istikrar ve öngörülebilirlik sağladığını, bu nedenle bölgede arama faaliyetlerinde ''patlama' olacağını düşündüğünü söyledi.
Ukrayna ve Rusya arasında geçen kış yaşanan doğal gaz krizi hatırlatılarak, ''Nabucco Projesi çerçevesinde böyle bir sıkıntı yaşanmaması için neler yapılacak?'' sorusuna karşılık Mitschek, taşıma sözleşmelerine göre herhangi bir olumsuz gelişme yaşandığında bu akım üzerinden geri akımın devreye girebileceğini söyledi. Bunun iki şekilde yapılabileceğini anlatan Mitschek, Nabucco boru hattının bir çok giriş çıkış noktası ve piyasa katılımcısı olduğunu, bunun çok sayıda fırsat sunmayı amaçladığını söyledi.
Stefan Jurdick'in konu hakkında bilgi verirken Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan doğal gaz krizinden Türkiye'nin de etkilendiğini belirtmesi üzerine BOTAŞ Genel Müdürü Saltuk Düzyol söz aldı ve söz konusu krizden Türkiye'nin etkilenmediğini, çünkü Türkiye;nin doğal gaz temini için 7 ayrı arz noktası bulunduğunu, bu çeşitliliğin, sıkıntı yaşanmasını engellediğini anlattı.
-''2010 YILINDA ÇEVRESEL GRUPLARLA BİR ARAYA GELECEĞİZ''-
Türkiye dışındaki diğer ülkelerde Nabucco Ulusal Şirketlerinin kurulduğunu, Türkiye'de söz konusu şirketin ne zaman kurulacağının sorulması üzerine BOTAŞ Genel Müdürü Düzyol, Türkiye;deki mevzuattan kaynaklanan sıkıntılar nedeniyle şirketin kurulmasının geciktiğini, sorunun aşılması için başka bir formül üzerinde çalıştıklarını, şirketin yakın zamanda kurulacağını belirtti.
Türkiye'deki şirketin Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattında yapılandan farklı olarak, BOTAŞ bünyesinde değil, bağımsız, ayrı bir şirket olarak kurulacağını söyledi.
Nabucco Projesinde boru hattının geçeceği noktalarda çevre korunması için ne gibi yatırımlar yapılacağının sorulması üzerine Mistchek, çevre konusunun kendileri için büyük önem taşıdığını ve süreç içinde daha da önem kazanacağını söyledi. Mitschek, 2010 yılı başında bölgesel ve yerel bazda çevresel gruplarla bir araya geleceklerini, boru hattı güzergahı boyunca korunması gereken doğal park, nehirler gibi alanları belirleyeceklerini anlattı. Mitschek doğal ve sosyal ortamlara zarar verilmemesi için teknik, ticari çalışmaların yürütüleceğini söyledi.
Türkmenistan'ın proje tedarikçisi olmasıyla ilgili soru üzerine Stefan Judisch, Türkmenistan'ın çok büyük bir doğal gaz kaynağı olduğunu, bu kaynağın batıya yüksek miktarda gaz sağlayabileceğini ifade ederek, ''Türkmenistan gazının projeye dahil edilmesi, 2014 yılında bile mümkün olabilir'' dedi.
-ANLAŞMA, YÜRÜRLÜĞE GİRDİKTEN 50 YIL SONRA SONA ERECEK
Öte yandan Nabucco Doğalgaz Boru Hattı Projesi anlaşması uyarınca, proje tamamlandığında, nihai yıllık boru hattı taşıma kapasitesi 31 milyar metreküpe ulaşabilecek.
Anlaşmanın bazı öne çıkan maddeleri şöyle:
''Uluslararası Nabucco Şirketine bağlı olarak, her ülkede Ulusal Nabucco Şirketi kurulacak. Tüm taraflar, projenin gerçekleştirilmesi ve uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmak için tam destek verecek. Tamamlandığında, nihai yıllık boru hattı taşıma kapasitesi 31 milyar metreküpe ulaşabilecek. Taraflar, Nubacco projesine ilişkin ilave vergi ya da yasal kısıtlama koyamayacaklar. Taraflar, nakliye ücreti konusunda anlaşmışlardır. Anlaşma, resmi uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde işleyecek.
Anlaşma, yürürlüğe girdikten 50 yıl sonra sona erecek.''