Nasrallah'tan İsrail'i Yok Etme Manifestosu
"Müminlerden öyle erler vardır ki onlar Allah’a verdikleri sözde sadakat gösterdiler…"
Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah, Lübnan İslami Direnişinin büyük komutanı İmad Muğniye’nin şehadetinin ardından yaptığı açıklamada, Siyonist İsrail rejimini ortadan kaldırma manifestosunu açıkladı.
Bismillahirrahmanirranim
“Müminlerden öyle erler vardır ki onlar Allah’a verdikleri sözde sadakat gösterdiler; onlardan kimileri adaklarını yerine getirdi, kimileri ise beklemektedir. Onlar hiçbir şey karşilığında sözlerinden dönmediler”
Allah’a verdiği sözde sadakat gösteren ve şehadete ulaşmayı arzulayan Şehid İmad Muğniye, Seyyidüşşüheda İmam Hüseyin’in şehadet günlerinde arzuladığı şehadete ulaştı. O kendi kanını ellerinde ve kefenini sırtında taşiyordu.
Daha genç yaşlarında büyük zaferlere imza atıp şehadeti isteyen Hacı İmad sonunda hedefine ulaştı. Ben bu ilahi iftihar madalyasını almasından dolayı şehidimize tebriklerimi sunuyorum. O bütünüyle bir cihad yuvasındaydı; o yuva hala ayaktadır, ama şimdi bu ev, şehadet yuvasına dönmüştür.
Ben bu şehidimizin aziz anne ve babasına tebriklerimi sunuyorum. Bu ilahi şehadet ve sabır sizlere kutlu olsun. Bütün dünya insanları bilsinler ki bu cihad evinin ailesi bütün evladlarını şehid olarak takdim ettiler; Ebu İmad’ın bütün yavruları şehadete erdiler. Bu aile, cihad ve şehadette rehber olmada dayanıklı bir örnekti. Ben onun sabırlı, fedakar ve mücahid eşine, kızlarına, oğullarına, dostlarına, yakınlarına, Filistin, Lübnan ve dünyanın her bir yanında cihadı sürdüren bütün mücahidlere tebriklerimi sunuyorum.
Bu aziz kardeşimiz şehadet madalyasını boynuna astı. Hacı İmad Muğniyye, cihadı, teheccüdü, yorgunlukları ve hayatlarının her bir anı Allah için geçen rehberlerdendi. Bunlar Allah’ın yeryüzünde tanınmamış, semada ise tanınmış askerlerindendi ve kendileri adına yeryüzünden hiçbir beklentisi olmayıp yanlızca Allah yolunda hak ve hakikatı savunuyorlardı. Onlar her türlü töhmet ve iftiradan uzaktırlar. Zira onlar cihad ve fedakarlık meydanından başka hiçbir şeyin peşinde değillerdi.
Böyle bir parlak çehrelerin Allah yolundaki yiğitlik ve fedakarlıklarını, varlıklarının hakikatlarını şehadetlerinden sonra açkılamamız gerekmektedir. Bugün Ümmetin şehidi ünvanini taşiyan İmad Muğniye gibi şehidlerin bizim üzerimizdeki bir hakkı da bu şehidlerin tanınmasıdır. Böylelikle insanlar onların cihad ve ve şehadet ruhlarını kendilerine kılavuz edinsinler.
25 seneden bu güne kadar şehadet okuluna bağlı olan bizler için İmad’ın şehadeti bizler için çok doğaldır. Öyle ki Seyyid Abbas Musavi, ve Şeyhuşşuheda Ragıb Harb’ın şehadetinden sonra da aynı yolda idik. Biz gerçek ve kanlı bir savaştayız. Bu savaşta İsrail ve mütecaviz Amerika’ya karşi vatan, millet, mukaddesat ve kendi onurumuzu savunuyoruz.
Ben onun pak nâşi karşisında, sizin ve Hizbullah’ın bu anda tavrının ne olacağını merak eden bütün dünyanın karşisında kesin bir dille söylüyorum ki:
1- Öncelikle, onlar İmad Muğniye’nin şehid edilmesini kendileri için büyük bir başarı görürlerken, biz de İmad’ın şehadetini büyük bir müjde olarak değerlendiriyoruz. Bu şartlar aynen Şehid Ragıb Harb’ın şehid edildiği zamandaki şartlar gibidir. Onun şehadetinden sonra İsrail’in Lübnan’ın başkentinden, Beka’dan ve Güney’den dışarı çikarildi. Onun pak kanı ve güçlü direnişi sayesinde biz zaferi kucakladık.
Sonra Seyyid Abbas Şehid edildiğinde direnişin kırılacağını hesap etmişlerdi. Ancak, biz yıllar içinde ayağa kalkıp İsrail’i zelil bir şekilde Lübnan dışarı attık. Halkımızın direnişi ve Abbas Musavi’nin kanıyla başarıya ulaştık..
Bugün İmad Muğniye’ni şehid ederek, onun katledilmesiyle direnişin yok edileceğini sanıyorlar. Onlar onu geçen Temmuz savaşinın intikamı için katlettiler; yani bu savaş hala devam ediyor. Zira ateşkes ilan edilmemiş, bu savaş maddi, güvenlik ve askeri açıdan hala devam etmekte olup Temmuz savaşinda İsrail’i destekleyen bütün ülkeler tarafından da ardından gidilmektedir. Onlar Şeyh Ragıb Harb ve Seyyid Abbas Musavi’yi katlettikleri zaman olduğu gibi yine büyük bir yanılgı içindedirler.
Sorumluluğunu üzerime alarak bütün dünyaya şunu ilan ediyorum ki, geçen Temmuz savaşinda büyük bir rolü bulunan İmad Muğniye, İmad Muğniye’nin kanlarını döküldüğü bu anda İsrail’in saltanatının çökmesine merhalesine hazırlanıyoruz…
Eğer Şeyh Ragıb Harb’ın kanı onları Lübnan topraklarından dışarı attıysa, eğer Seyyid Abbas Musavi’nin kanı onları sınırların dışına attıysa, İmad Muğniye’nin kanı ise onları varlık sahnesinden temilzleyecektir. Duygusal ve tepkisellikten kaynaklanan bir söz değildir bu. Aksine parlak bir anda ve derin bir bilinçle söylenen bir sözdür…
Siz hepiniz biliyorsunuz ki, Ben Gerion İsrail devletinin kurucusu idi. Sonuç olarak, o bu rejimin zaaf ve güç noktalarını, direnç dengeleri ve çökme mekanizmasına en iyi bilen bir kişiydi. Ben Gerion ne demişti, iyice dinleyin:
“İsrail ilk askeri bir yenilgisini aldığında çökecektir”
İsrail kendi savaşinı Temmuz 2006’da yaptı. Siyonistler bu savaşin adını 6. savaş olarak koyarken, İsrail’in stratejik uzmanları bu uzmanları “ilk savaş” olarak adlandırdılar. Bütün sağ, sol, aşirı ve ılımlı İsrailliler savaşta yenilgiye uğradıklarını ittifakla kabullendiler. Winograd raporu gerçekleri gizlemek için ne kadar uğraştıysa da, İsrail askerlerinin yenilgisinin üzerini örtemediler. Bu mevzuyu Muğniye değil, gerçeklerin bir kısmını açıklayan Winograd, savaşin sonucu il ilgili olarak İsrail’in mukadderatını belirledi.
Onlar dünyanın en ileri teknolojisi ve Ortadoğu’nun en güçlü ordusuna sahip olmalarına rağmen neden yenildiler? Çok basit bir şekilde ifade etmek gerekirse, onlar 33 gün içinde Lübnan’da cesaret dolu çok sert bir direnişle karşilaştılar. Onlar Lübnan’da İmad Muğniyye, onun kardeşleri ve ögrencileri ile karşi karşiya geldiler. Bunlar Siyonistlerin için büyük bir tuzak kurmuylardı. Bunlar kahramanca ve akıllıca savaştılar. İsrail tarihin değişmez yasaları ve kendi belirlenmiş mukadderatlarına göre mağlup olmuştur; ve inşallah yakında da yok olacaktır…
Şehid Muğniye’nin mübarek kanı ile Şehid Ragıb Harb, Seyyid Abbas Musavi, Şehid Fethi Şekaki, Şehid Ahmed Yasin ve direnişin şehid olmuş bütün önderlerinin yolu ve kanlarının meyvası artık kemale ermiştir. Bu kanın sadakati ve şeffaflığı İslam dünyasının kalbine ekilmiş bu mütecaviz ve kanser tömürünü ortadan kaldıracak durumdadır…
2- Bütün dostlar ve kaygı duyan herkes bilmelidirler ki, düşman çok büyük bir ahmaklık yapmıştır. Hacı İmad Muğniye ve bütün hakikatleri bilen dostlarım benim önümdedir. Ben dostlarıma ve düşmanlarıma diyorum ki, direnişte vehim, zaaf ve hiçbir zafiyet yoktur. İmam Muğniye’nin kardeşleri onun yolunu sürdürecektir. Onun kanı önceki kanlar gibi, Hizbullah ferdleri arasında dostluk ve yakınlığa neden olmuştur. Ancak onlar bu gerçeği anlayamaz ve idrak edemez, zira onlar başka bir kültüre bağlıdırlar. Hacı Rıdvan’ın kanı bizim gücümüzü, vahdetimizi daha da artıracaktır. Ve biz yolumuzu daha açık bir alanda devam ettireceğiz…
Ben dostlarımdan daha ziyade düşmana diyorum ki, Hacı İmad kardeşleriyle bütün üslendikleri görevleri başarıyla yerine getirdiler. Eğer bugün bir şehid toprağa düşerse, arkasına yapılmamış olarak bıraktığı çok şey kalmamış demektir.
Savaşin bitiminden sonra biz başka bir güne hazırlanmıştık. Mütecaviz İsrail’in başka bir savaşi bölge ve Lübnan’da başlayacağı güne önceden hazırlanmıştık. Bu mevzu Winograd raporunda da vurgulanmıştır. Savaştan sonra mülteciler döndü ve bizim birçok insanlarımız onarımla meşgul oldular. Ancak mücahidlerimiz savaş biter bitmez gelecekteki başka bir savaşa hazırlandılar. Hacı İmad ve arkadaşları başarıya ulaştılar. Bugün Hizbullah ve İslami direniş her türlü saldırı ihtimali karşisında en yüksek seviyede hazır durumdadır. Geçenlerde füzelerden söz etmiştim, ama bugün gençlerden söz ediyorum; zira bu gençlerin rehberi bugün benim önümdedir.
Winograd diyor ki; birkaç bin kişiden oluşan mücahidler birkaç hafta içinde Ortdaoğu’da en güçlü askeri güce sahip İsrail ordusuna karşi direnip bu orduyu yenilgiye uğrattılar. Artık Siyonistler şunu çok iyi bilsinler ki, gelecekteki her bir savaşta karşilarında bir İmad Muğniye ve binlerce mücahidi değil, İmad Muğniye’nin yerine bıraktığı şehadete hazır onbinlerce genci bulacaktır.
3- Dosta ve düşmana diyorum: Siyonistler İmad Muğniye’yi Şam’da şehid ettiler. Bütün bilgi kaynaklarımız bunu tekid etti. Ben onlara diyorum ki siz Hacı İmad’ı savaş alanı dışında şehid ettiniz. Biz ve siz savaşimızı Lübnan sahasında yaptık. Siz bizi bu alanda öldürüyorsunuz, biz de sizle bu alanda mücadele ediyoruz. Şimdi siz bu sınırları aştınız. Geçen Temmuz savaşinda yaptığım konuşmada size hitap ederek “Ey Siyonistler! Eğer topyekün bir savaş istiyorsanız biz varız!” demiştim. Ben o zaman müminlere zafer vaad ettim, çünkü onlara ve cihadımıza ve halkımıza güvenim vardı. Bugün ise yalnızca bir cümle diyorum: “Zaman mekan ve metoda dayanak bu terörist saldırı karşisında eğer siz Siyonistler böyle bir savaşi istiyorsa, bütün dünya bilsin ki biz de bu savaşa hazırız..!”
Sözümüzü bütün katillere ulaştırarak zafere kadar direnişi süreceğimizi haykırıyoruz…
velfecr