Ömer el Beşir: Ülkemi Asla Terketmeyeceğim
Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir, Darfurda yaşanan ve binlerce kişinin ölümüyle sonuçlanan olayların bütün sorumluluğunun kendine ait olduğunu ancak...
Beşir, Birleşmiş Milletler (BM) destekli UCM tarafından yapılan bu suçlamaları, "Batının çifte standardı ve yalan kampanyasının bir sonucu" sözleriyle yorumladı.
İngiliz Guardian gazetesine özel bir mülakat veren Ömer El Beşir, 2003-2004 yıllarında Darfur'da yaşanan olaylarda, ülkenin en üst düzey yöneticisi olması sebebiyle tüm sorumluluğun kendine ait olduğunu kaydetti. Öte yandan, Batılı devletleri "çifte standart" uygulamakla ve "yalan kampanyası" yürütmekle suçlayan Beşir, Darfur'daki ölü sayısının BM'nin iddia ettiği gibi 300 bin değil, 10 bin civarında olduğunu iddia etti.
"Darfur'da yaşananlar geçmişten gelen ve kabilecilik anlayışından kaynaklanan geleneksel bir çatışmaydı" diyen Beşir, yönetici kesim ile çiftçiler arasındaki tartışmalardan kaynaklanan kabile savaşlarının yaşandığını ve bu çatışmanın daha sonra devlete karşı isyan hareketine dönüştüğünü söyledi. Hükümet olarak sadece kendilerine karşı silah kullanan kişilerle mücadele ettiklerini savunan Beşir, "Devlete, halka ateş açan isyancı bir grup vardı karşımızda. İsyancılar ile mücadele etmek de hükümetin görevlerinden birisidir. Fakat biz hiçbir zaman Darfur halkıyla savaşmadık" diye konuştu.
"BM'YE GÖRE 2,5 MİLYON; BİZE GÖRE 70 BİN"
Çatışmalar sonucunda birçok insanın hayatının kaybettiğini ve birçok kişinin de yerlerinden edildiğini, fakat bu rakamların kesinlikle Batı'nın abarttığı kadar çok olmadığını ileri süren Sudanlı lider, "Darfur'da hiçbirşey olmadığını iddia etmiyoruz. Evet, Darfur'da problem vardı. Fakat yerlerinden edilen insan sayısı Batı'nın iddia ettiği gibi 2,5 milyon değil. Bu doğru değil. Bizim tahminlerimize göre bazı sorunlardan dolayı 70 bin kişi yerlerinden edildi" şeklinde açıklamada bulundu.
UCM'nin hakkındaki "insanlık suçu ve soykırım" suçlamalarının "hukuki" değil "siyasi" olduğuna dikkat çeken Ömer El Beşir, "Batı çifte standart uyguluyor. Çünkü Filistin, Irak ve Afganistan gibi açık suçlar var ve bunlar UCM tarafından hiçbir zaman suçlu bulunmuyor. Amerikan işgali de UCM'ye taşındı, fakat Amerikan askerleri sorgulanmadan serbest bırakıldı. Bu yüzden bu konunun adaletle hiçbir ilgisi yok" şeklinde konuştu.
"İNGİLTERE BANKALARINDA 9 MİLYAR DOLARIM VARMIŞ"
Soruşturmayı yürüten UCM savcısını da "hukukçu gibi değil, siyaset adamı gibi davranıyor" sözleriyle ağır bir dille eleştiren Beşir, "Aynı savcı şimdi de iftira ve yalanlarına yenisini eklemek için büyük bir mücadele veriyor. En büyük iftiralarından birisi, benim İngiltere bankalarında 9 milyar dolar param varmış. Allah'a şükürler olsun ki İngiliz bankaları ve Lordlar Kamarası'ndaki bir ekonomi bakanı bu iftirayı yalanladı" diyerek hakkındaki suçlamalara cevap verdi.
"KADDAFİ'Yİ SUDAN'A DAVET ETMEK AKILSIZLIK OLUR"
"Kaddafi'yi Sudan'a yerleşmesi için davet ettiniz mi?" şeklindeki soruyu Beşir, "Libya halkıyla ilişkilerimize önem veriyoruz ve Libya halkına değer veriyoruz. Bu şartlarda Kaddafi'yi ülkemize davet etmek gibi bir durum söz konusu olamaz. Bu, Libya halkıyla olan ilişkilerimize de zarar verir. Bunun bize faydası değil, ancak zararı olur" şeklinde cevapladı.
ABD, İngiltere ve Fransa öncülüğünde Libya'ya yapılan askeri müdahalenin esas amacının ülkenin sahip olduğu zengin doğal kaynakları olduğunu ve söz dinlemeyen rejimleri devirmek istediklerini savunan Beşir, "Yukarıda adını zikrettiğim ülkeler 20 yıldır Sudan'da da rejimi değiştirmek istiyor. Bu bizim için yeni bir şey değil" dedi.
"ABD ve Avrupa ülkelerinin Sudan'daki rejimi hala değiştirmek niyetinde olduğunu düşünüyor musunuz?" şeklindeki soruya Beşir, "Avrupa ülkelerine yönelik bu noktada daha olumlu düşünmeye başladık. Bizimle daha pozitif ilişki içindeler. ABD'de ise farklı siyasi grupların çekişmesi var. Bunların bir kısmı Sudan'daki rejimin değişmesini istiyor ve bunu isteyenler ABD'nin dış politikasında çok etkililer" yanıtını verdi.
"HÜSNÜ MÜBAREK GİBİ ÜLKEMİ TERK ETMEM"
Mısır'ın devrik lideri Mübarek gibi görevini ve ülkesini terk edecek bir sebebinin bulunmadığını vurgulayan Beşir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Geçen yıl genel seçimler vardı ve bu seçimlerde oyların yüzde 69'unu aldığım herkes tarafından iyi biliniyor. Tabiki muhalefetin 'değişim' talebi var. Fakat seçim sonuçları ispat etti ki muhalefet çok güçsüz. Halkı sokağa dökme girişimi karşılık bulmadı. Bunun sebebi, muhalif partilerin zayıf olmasından ve halkın desteğini alamamalarından kaynaklanıyor. Bundan dolayı, buradaki halk ayaklanmalarının Mısır, Tunus veya Libya'daki gibi sonuçlanacağını düşünmüyorum. Halkımızın haklarını, isteklerini, özgürlüklerini içeren kalıcı bir anayasa yapma çalışmamız var."
Temmuz ayında Güney Sudan'ın bağımsızlığını elde edeceğine de değinen Beşir, amaçlarının tüm ülkede barış ve güvenliği sağlamak olduğunu ve Güney Sudan'daki suların durulması için her türlü desteği vermeye hazır olduğunu kaydetti.
zaman