Mehmet Kamış / Zaman

İmajlar ve korkular çağı

Modern çağı gerçekler değil, imajlar ve korkular yönetiyor. Öylesine yoğun bir ileti bombardımanı altında yaşıyoruz ki bırakın toplumu birçok entelektüelimiz bile zanlarla ya da aklında kaldıklarıyla hareket ediyor.
Bunu bilen psikolojik harekât ekipleri, her yere korku ve imaj pompalamaya devam ediyor. Önceki gün Antalya'da eline silah alıp karşı tarafa ateş açan Ömer Ulusoy, öylesine karikatürize bir tipti ki, özel olarak dizayn edilmiş ve toplumun bilinçaltına korku atışları yapsın diye tasarlanmıştı sanki. Başı kel ve sakallı. Bu sakalın dinî bir sakal olduğu düşüncesi uyandırsın diye de alnına zülfikar dövmesi yaptırılmış. Elindeki silahı kameraya göstere göstere dolduruyor, sonra nişan alıp ateş ediyor. Sonuç almaya değil imaj oluşturmaya yönelik karikatürize bir çalışma. Ve bütün televizyonlar gün boyu döne döne o 'özel üretim' adamın görüntülerini veriyor.

Bir müddet sonra bütün detaylar unutulacak ama çember sakallı, eli silahlı, zülfikar dövmeli bir adam mürteci olarak akıllarda kalacak; 'dinci diye' hatırlanacak!. Dinci ve silahlı... Çember sakal ve silah... Tıpkı eski gazetelerdeki mürteci karikatürü gibi. Zaten AKP iktidarında laiklik tehdit altında değil miydi? Zaten türbanlılar her yere sızmıyorlar mıydı? Eskiden hiç olmayan, hiçbir yerde görünmeyen türbanlılar ortalıkta daha fazla görünmeye başlamamış mıydı? Ne olacaktı bu işin sonu? İşte her geçen gün sayıları tehlikeli şekilde artmıyor muydu?

Arap tarihine baktığınızda, mesela Fransızların Afrika'da, İngilizlerin Hindistan, Ortadoğu ve diğer sömürge ülkelerinde, Almanların İkinci Dünya Savaşı sırasında (Yahudilere) yaptıkları gibi büyük kıyımlar, katliamlar göremezsiniz. Bugün de birkaç canlı bomba eyleminden başka Arapların katliama yönelik bir eylemini bulmak mümkün değildir. Oysa yaşadığımız dönemde bile Fransızlar Afrika'da, Amerika ve İngiltere Irak'ta, sivil ve asker can kayıplarının en büyük nedenleri olarak duruyor. Ancak bütün bu gerçeklere rağmen dünyada terörist denince akla Araplar geliyor. Çünkü dünyanın 'image maker'ları (imajmaykırları) Araplara terörist rolünü uygun buldular. Gerçekler Arapların terörist olmadığını söylese de dünyanın imaj dağıtıcıları için onları terörist göstermek hiç de zor bir konu değil. Bilinçaltlarına olabildiğince korku pompalayacak alet var ellerinin altında. Zaten ellerindeki korku silahıyla dünyayı da bunlar yönetmiyor muydu?

Bu nedenle Antalya'daki, adı Ömer Ulusoy olduğu iddia edilen bu adamın prototipi çok önemli. Herkes bunun provokasyon olduğunu söylese de, bu komik adamın AKP'nin kapatılması konusunda toplumu ikna etme çabalarının bir ürünü olduğunu düşünüyorum. Çok aleni bir şekilde bilinçaltımıza korku salınıyor. Tıpkı, daha fazla demokrasi olursa laiklik elden gider, dincilere özgürlük verilirse herkesi çarşafa sokarlar korkusu salındığı gibi. Yıllardır Türkiye gündeminde sıcak tutulan rejim tartışmaları, iş yapan ve değer üreten herkesin gerilmesine, tedirgin olmasına neden oluyor. Türkiye sanal korkuların mengenesinde sıkışmaya devam ediyor. Ortada elle tutulan gözle görülen bir şey yok. Ama Türkiye'nin, imaj yapıcıların üretip ortaya attıkları yel değirmenleriyle kavgası sürüyor maalesef.