Özgür Bir Coğrafya "Malezya"
Malezya’da Müslüman olan herkes ilk ve ortaokulda Kur’an-ı Kerim’i ve dini bilgileri öğreniyor
Bir Araştırıcının Günlüğünden
MALEZYA: HİLALİN, PASİFİKTE AYDINLATTIĞI COĞRAFYA
(MALAYSIA: The Geograpy in the Pasific Where the Hilal Flourished)
Dr. Said DAĞDAŞ ([email protected])
Abstract: To be quite honest, the training programme named as “Enhancement Knowledge and Capacity Building of Human Resource of OIC (Organization of Islamic Conference) Countries” by Malaysian Government in between 24 of July to 8 of September, 2006 is a smooth journey for all of us in addition to the training itself. What I am trying to do is in this diary that to share my observations and some evaluations depends on those observations briefly to the mainly readers of Turkish citizens and Turkish speaking populations throughout the world. Some comparisions between Malaysia and Turkiye also shared in order for the readers to be corrected / given up their misinformation on Malaysia.
Türkler dışarıda çok iyi bir gözlemci olmalı. Ardından, değişim ve gelişimi küresel düzeyde yakalamak ve hatta geçmek için, pratiğe aktarılacak gözlemlerini okuyucu ile paylaşmalı…
Bulunulan ülkede hemen göze çarpan sosyal ve kültürel zenginliği, teknolojik gelişme örneklerini not etmeli. Bu doğrultuda; toplumlara şekil veren, renk katan kültürel zenginliği, kültür birikimini de yerinde izleme, öğrenme ve hatta giderek bu tarz yaşama uyum sağlamaya çalışan Türk uzmanlar, döndüklerinde eğer izlenimlerini paylaşırlarsa bu yaklaşımın yaşadıkları topluma hizmet olduğunu söylemek mümkün… Ben de özetle; 'giderek parlayan ve büyüyen hilalin, Pasifik'te aydınlattığı bir müstesna coğrafya'da, “Malezya”da bulunduğum süre içinde bu yolu ve yaklaşımı benimsedim.
Dr. SAİD DAĞDAŞ
EKVATOR’un iki derece kuzeyinden başlayıp yedi derece kuzeyine kadar yerleşen bu ülke; Hind Okyanusu ile Büyük Okyanus`u birbirinden ayıran Malezya Yarımadası ile doğudaki Borneo Adasının kuzeyinden oluşmakta... İklim tropikal. Ama yağmurda ve sonrasında ıslansanız da hiç üşümezsiniz... Sıcaklık 30-32 0C arasında... Adı üstünde, şemsiyenizi güneşten korunmak için ve çoğu kez yağmura yakalanmamak için kullanabilirsiniz. Motosiklet kullanımı ise, Malezya’da bir alamet-i farika.
Ülkenin % 70’inden fazlası ormanlık. Başkent Kuala Lumpur’da bile çıplak arazi, tepecik asla göremezsiniz...
Malezya Yarımadası, 1957’de İngiliz sömürgesinden kurtulmuş. O dönemde, Singapur’la birlikte Malaya Federasyonu adı ile bağımsızlığını kazanmış. Borneo Adasındaki Sabah ve Saravak eyaletlerinin Müslüman Malay halkı ve diğer yerli kabileler ise, 1963 yılında Filipinler’den kendi istekleriyle ayrılarak Malezya’nın iki yeni eyaleti olarak, bütünleşen Malezya’nın yönetimi altına girmişler.
1969’da ise nüfusunun çoğunluğunu Çinlilerin oluşturduğu Singapur (% 75`inden fazlası Çinli), ileride toplumlar arası çatışma ortamına zemin oluşturmamak amacıyla karşılıklı anlaşma ile Malezya’dan ayrılarak bağımsız bir ada devleti olarak yarımadanın güneyinde, Malaka Boğazına hakim noktada yerini almış. Esasen Singapurlu Çinlilerin Malezya’dan ayrılmak istemedikleri söyleniyor. Müslüman Malay kökenliler Singapur’da sadece % 3 nispetinde...
Malezya’da ise nüfusun % 57’sinden fazlası Malay, % 35’e yakını Çinli, % 7-10 arası ise Hind kökenlilerden oluşuyor. Nüfusun % 60’ı Müslüman, gerisi çoğunlukla Çin ve Hindistan kökenli (Budizm, Hinduizm vb) diğer inanışlara sahip. Malaylar Şafii. Sadece Hindli Müslümanlar Hanefi...
Hıristiyan Avrupalılar yanında Hıristiyan Çinliler ve kiliseleri de var. Arab Yarımadasından, Pakistan’dan gelen Müslümanların yanı sıra kökeninde Türklerin de olduğunu söyleyen Malaylar bile var. Çok ırklı, çok dinli, çok kültürlü bir ülke burası. O nedenle ‘turistik tanıtımlarında kullanılan bir unsur’da, Türkçesi ile ‘Asya`nın temsili’ diyebileceğimiz ‘Truly Asia’ şeklinde...
‘TOPRAĞIN ÇOCUKLARI’
Malaylar, anayasada bazı haklara sahip. Bu nedenle Malay kökenli Müslümanların; ‘toprağın çocukları’ olarak Çinliler ve Hindlilerden ayrıcalıklı hakları var. Çünkü bu toprakların gerçek sahipleri Malaylar... İngilizlerin sömürge yıllarında (19. yüzyıldan 20. yüzyılın yarısına kadar (1957) doğal kaynakları (başta çinko olmak üzere madenler, geniş ve verimli orman varlığı) işletebilmek için çok sayıda Çinli ve Hindli, göçmen işçi olarak getirilmiş.
13 eyaletten oluşuyor. Çift parlamentolu bir sistem mevcut. Meşruti krallık / sultanlık tarzı bir yönetim devam ediyor. Sultanlar beşer yıl ara ile sembolik, dönüşümlü sultanlık yapıyor. Seçimle gelen hükümet, icra organı. Başşehri Kuala Lumpur. Her bir eyaletin ayrı başşehri, hükümeti ve sultanı var. 13 eyaletin 11`i yarımadada, ikisi Borneo Adasında. Eyaletlerin üçünde (Kedah, Kelantan ve Terengganu) halen hafta sonu tatili Cuma-Cumartesi.
DİNÎ KISITLAMA YOK
Malezya’da resmi din İslâm. Diğer din ve kültürler her yönü ile bağımsız. Hiçbir dinin ya da inanışın uygulamasında, hiçbir kısıtlama yok. Eğitim sistemi şöyle: Malayca ve İngilizce mecburi dil olarak okutuluyor. Çince (Mandarin lehçesi), Hindce (Tamil lehçesi) ve Arabca seçmeli diller. Çok başarılı öğrenciler seçmeli dil olarak Fransızca ve Almancayı da öğreniyor. Şafii fıkhına dayalı İslâm şeriatı tatbik ediliyor. Müslüman olan herkes için ilk ve ortaokulda Kur’an-ı Kerim’i ve dini bilgileri öğrenmek / öğretmek mecburi... Bu nedenle her Müslüman Kur’an-ı Kerim’i biliyor. Okuyabiliyor. İslam dininin hayata aktarılmasında, uygulanmasında çok başarılı, özgür bir coğrafya burası.
Vakit
"Bu gezi (izlenim ve değerlendirme) yazısı;
Anadolu'da Vakit Gazetesinde 8 Eylül 2007 tarihinde
başlayarak bir hafta boyunca yayıma girmiştir."