AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, "AK Parti'ye açılan kapatma davasıyla bu ülkeye böylesine zarar veren kişilerin, bir şekilde, yalnız halkın vicdanında değil, hukukun karşısında da hesap vermesi lazım ki bir daha tekrar etmesin" dedi.

Fırat, Adana'nın Yumurtalık ilçesinde Yeni Yumurtalık Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kooperatifinin 4. Olağan Mali Genel Kurul Toplantısı'nın açılışındaki konuşmasında, Türkiye'de demokrasinin kesintiye uğradığı dönemlerde, ülkenin yaşanan dönemin birkaç katı kadar geriye gittiğini söyledi.

Türkiye'nin, AK Parti'ye kapatılma davası açılmadan önce, AB ile tam ortaklık müzakerelerini başlattığı, ekonomik istikrarın yerleştiği bir dönemi yaşadığını ifade eden Fırat, "Bu siyasi bir istikrarın sonucu oldu. Ama bugün içinde bulunduğumuz noktada istikrarın olduğunu söyleyebilmem mümkün değil. Esnafımız da sanayicimiz de dışarından buraya gelen, iş yapıp para yatırmak isteyenler de korkuyor. Borcu var ve borcunu zamanında ödemek istemiyor. 'Cebimde kalsın' diyor. Piyasa giderek durgunlaşıyor. Para sirkülasyonu olmuyor. Kimse zaruri olmayan ihtiyacını temin etmek istemiyor" dedi.

Dengir Mir Mehmet Fırat, şöyle devam etti:
"Yaşanan durumun kime faydası var ve Türkiye ne kazanacak? Bu süreçte Türkiye'de refah mı artacak, üretici daha çok mu üretecek, işsizin iş bulma ümidi daha da mı artacak? Bence Türkiye'nin lehine olan hiçbir şey olmayacak. Netice şöyle veya böyle gerçekleşir. Ancak, bu kaybedilen süreyi, kaybedilen ortamı kimsenin yeniden Türkiye'ye kazandırabilme imkanı yok. O zaman bunun mesuliyetini birilerinin sırtlanması lazım. AK Parti'ye açılan kapatma davasıyla bu ülkeye böylesine zarar veren kişilerin, bir şekilde, yalnız halkın vicdanında değil, hukukun karşısında da hesap vermesi lazım ki bir daha tekrar etmesin."

"PARTİ AÇMAK KOLAY"

Türkiye'nin yaşanan süreçten asgari zararla çıkmasını ve tekrar istikrara kavuşmasın dilediğini ifade eden Fırat, "Genel başkanımızın dediği gibi önemli olan AK Parti'nin kapatılıp kapatılmaması değil. Çünkü Türkiye'de siyasi parti açmak çok kolay, halkın kalbine hitap ediyorsanız, yine iktidara gelirsiniz. Bunu kimse engelleyemez. Bizim tek korkumuz, bu kaza Türkiye'de ne kadar hasar meydana getirecek ve insanımız ne kadar etkilenecek. Eğer uykusuz kalıyorsak, üzüntü duyuyorsak, tek üzüntümüz ve korkumuz budur. Ümit ediyorum ki en az hasarla Türkiye bu badireden kurtulur. Ülkede yaşayan herkesin müşterek duygusu bu" diye konuştu.

Esnafın durumuna da değinen Fırat, "Bir ülkede esnaf erozyona uğrarsa, ülke önemli bir yara alır, sosyal yapı bozulur ve ülkenin geleceği tehlikededir. Bunu 2001 yılında yaşadık. Onun etkisi sürüyor ve esnafın sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Akabinde aldığımız ekonomik tedbirlerle Türkiye'de bir dönüşüm dönemine girildi ve esnafın buna ayak uydurması kolay olmuyor. Ancak esnaf, dönüşümün yaşandığı bu dönemde de tekrar ekonomik bir krizle karşı karşıya geldi" dedi.

Esnafın dükkanının boş olduğunu, siftahsız kepenk indirdiğini söylediğini dile getiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fırat, şöyle devam etti:
"Bu durumu görmemek mümkün değil. Ancak, ekonomik ve sosyal yapı değişiyor. Esnafın da buna ayak uydurması lazım. Sokağa baktığınızda, esnafın tamir atölyesindeki pense ve tornavidayla, sokaktaki aracı tamir etmesinin mümkün olmadığını görüyoruz. Artık belli bir bilgi düzeyi, altyapı gerekiyor. Burada devlet ile esnaf derneklerinin ve birlikleri devreye girmeli. Esnafı bir araya getirip, modern servislerin kurulmasına katkı sağlamamız, belki karşılıksız kredilerle çalışma düzenini yeniden kurmamız lazım. Aynı durum bakkal için de geçerli. Bakkallar, süper ve hiper marketlerin işlerine mani olduklarını söylüyor. Çalışma saatlerinin daraltılması gerektiğini söylüyorlar. Ama ben aynı kanıda değilim, bu tedbirler sorunu çözemeyecek. Çünkü pazar günü dükkanı kapatan esnaf da hiper markete gidiyor. Çünkü hepimiz toplumun yaşam tarzına uymak zorundayız."