Popüler Müslüman Alimler'

Popüler Müslüman Alimler'

Yıldız Ramazanoğlu yazdı: 'Popüler Müslüman Alimler'

İslamcı dilin modern zamanların bütün problemlerini, ilerlemelerini ve zafiyetlerini birlikte ele alıp söz söyleyecek şekilde genişlemesi lazım. Gençlerin haşyet ve biatla değil, göz hizası içtenliğiyle takip edebilecekleri alimlere olan ihtiyacını artık göz ardı edemeyiz. Dünya sistemine çıkış yollarını ihmal etmeden bütüncül eleştiriler getirebilen yeni güncel yaklaşımlar gerekli. İnsanın -mülteci, vatansız, yurttaş ya da çoğul kimlikler taşıma gibi- varolma biçimi çeşitlendikçe sözün de çeşitlenmesi, yeni deneyimlere alan açması, yeni kelimelere kanatlanması lazım. Müslüman gençlerin yaslanacakları sağlam akide günümüzde ancak bakış açısını geniş tutarak kurulabilir."
 
Karar Gazetesi yazarlarından Yıldız Ramazanoğlu 'Popüler Müslüman Alimler' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Ramazanoğlu, "Gençlerin haşyet ve biatla değil, göz hizası içtenliğiyle takip edebilecekleri alimlere olan ihtiyacını artık göz ardı edemeyiz." ifadelerini kullandı.

İşte Ramazanoğlu'nun söz konusu yazısı:
 
ABD’de yaşayan kimi Müslümanlar bütün dünyada olup bitenleri gözlüyor ve ortak bir ruhun geliştirilmesi için çaba harcıyorlar. Modern zamanların İslami düşüncesini zenginleştiren bazı kanaat önderleri, Türkiye dahil İslam dünyasının özellikle de genç yaş grubunun ilgisini çekmeyi başardı. Sen! diliyle sürekli korkutulmak, kınanmak, eleştirilmek ve rol verilmenin genç kuşaklara iyi gelmediği aşikar. Küçülen dünyanın bütün deneyimi dijital makinelerine akarken, dakikada yüzlerce uyarana maruz kalırken, sorularını densizlik olarak görecek yaklaşımlardan uzaklaşmaları şaşırtıcı değil. Gerginlikten uzak hatta kendimizle bile dalga geçebileceğimiz rahat bir dile, mizahtan korkmayan popüler üsluba yakın durmalarının kınanacak yanı yok. 
 
Gündelik hayatla aynı anda işleyen bir düşünce hayatına; biat etmeden sevecekleri, konuşup tartışacakları, la yüs’el olmayan alimlere ihtiyaçları var. Bunun yerini yurdunu bilmeme, saygısızlık ya da kadir kıymet bilmezlikle ilgisi yok elbette. Biraz popülerlikten ve hayatın kılcal damarlarıyla kurulacak bağlardan söz etmeye çalışıyorum. İslam dünyası ağır travmalardan geçerken, her şeyden önce ötekinden haberdar olma, sonra dayanışma, konuşma, birbirimize sahip çıkma ağlarının oluşması lazım. Genç nüfus övünülecek bir nüfusa sahip ama birikimini, yabancı dil becerisini akıtacak ortak mecralar bulmakta zorlanıyor. 
 
***
 
Aslında İslam dünyasının İngilizce konuşup yazabilen gençleri arasında revaçta olan bir akış var. Amerika’da nevşü nema bulan, İslami hareketler içinde yer alan alimlerin konuşmaları, iletişim teknolojisinin nimetleri sayesinde bütün dünyada izleniyor. Özellikle de İngilizce’sini geliştirmek istediğinde kendisine son derece kötü uygunsuz sahnelerle dolu dizi filmler, konuşmalar önerilen gençler için bu videolar altın kıymetinde. İzleyenlerin hem dilini, hem de İslam, hayat ve ikisi arasındaki bütün ilişkileri güncelleyen yaklaşımlarla vizyonunu genişletiyor.   
 
Genç Dergisi’nin Şubat 2016 sayısında Amerikalı genç ulemayı anlatan bir dosya yapılmıştı. Mehmet Lütfi Arslan’ın deyimiyle, bu kişilere ilim adamı demek yetmez, asıl sosyal girişimci yanlarıyla öne çıkıyorlar çünkü. Kur’an ve sünnete vakıf, tebliğ ve irşat vazifesini hayatlarının birinci işi haline getirmiş yeni nesil sosyal girişimciler, ilk defa İslam dünyasının sınırlarını aşan bir etki alanı oluşturdular.   
 
Zaytuna Enstitüsü’nü kuran Hamza Yusuf, Brooklyn’deki Takva Camii’nin imamı baptist kökenden gelen Siraj Wahhaj, daha önce ateist, Anglikan, Protestan, Katolik geçmişi olan şimdinin müminleri. İslam ülkelerinde eğitim almış, çok iyi derecede Arapça bilen, İslam dininin esaslarına, fıkıh, kelam, tasavvuf, hadis, tefsir dallarına hakim, Nouman Ali Khan, Yasir Kadı, Suhaib Webb, Yusuf Estes, Jonathan A. C. Brown, Zaid Shakir ve niceleri.
 
***
 
Günümüz gençlerine nüfuz etmedeki başarıları hakkında bir fikir vermesi bakımından ABD’deki Beyyine Enstitüsü’nün kurucusu Nouman Ali Khan’ın biyografisine bir göz atmak fikir verebilir. Pakistanlı anne babadan dünyaya geldiği şehir Berlin. Urduca’yı öğrenemeden ana dili Almanca olmuş. Sonra babasının işi için gittikleri Suudi Arabistan’da Urduca’yı, dönüp geldikleri NewYork’ta Arapça’yı öğrenmiş. Yabancılığı, başkalığı, kendi değerleriyle çatışmayı, kültürler arasında ikiyüzlü yaşamayı, her şeyi görmüş geçirmiş ve halden anlama katsayısı elbette yüksek. İslami değerler etrafında oluşturulacak gönüllü geniş yürekli bir topluluğun değerini teslim eden bir çaba içinde. Bu konularda kendi deneyimleriyle canı çok yandığından eğitime yönelik tecrübesini sayısız izleyicisiyle paylaşan popüler bir alim. 
 
İslamcı dilin modern zamanların bütün problemlerini, ilerlemelerini ve zafiyetlerini birlikte ele alıp söz söyleyecek şekilde genişlemesi lazım. Gençlerin haşyet ve biatla değil, göz hizası içtenliğiyle takip edebilecekleri alimlere olan ihtiyacını artık göz ardı edemeyiz. Dünya sistemine çıkış yollarını ihmal etmeden bütüncül eleştiriler getirebilen yeni güncel yaklaşımlar gerekli. İnsanın -mülteci, vatansız, yurttaş ya da çoğul kimlikler taşıma gibi- varolma biçimi çeşitlendikçe sözün de çeşitlenmesi, yeni deneyimlere alan açması, yeni kelimelere kanatlanması lazım. Müslüman gençlerin yaslanacakları sağlam akide günümüzde ancak bakış açısını geniş tutarak kurulabilir.