Putin-Erdoğan görüşmesinin arka planı
Türkiye'nin Moskova büyükelçisi Halil Akıncı, RBC haber ajansında katıldığı internet konferansta, Rusya-Türkiye ilişkilerini değerlendirdi.
Soçi'de gerçekleşen Rusya Başbakanı Vladimir Putin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan zirvesi ile ilgili bilgi veren Akıncı, iki başbakanın 10 dakikalık planlanan ikili görüşmesinin yaklaşık üç saat sürdüğünü ve iki liderin sınıf arkadaşı gibi samimi bir ortamda görüştüklerini açıkladı.
Soçi'de gerçekleşen yemekle ilgili ilginç detaylar veren Akıncı, "Yemekte Başbakanımızla birlikte, Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve ben vardım. Vladimir Putin'in yanında Başbakan Yardımcısı İgor Seçin ve Gazprom Başkanı Aleksey Miller bulunuyordu. Başbakanlarımız yemek sırasında sanki sınıf arkadaşıymış gibi davranıyorlardı, çok samimi bir hava vardı. Çok iyi havada geçen yemekte birkaç konuya değinildi ve hiçbir görüş ayrılığı olmadı, sanki başbakanlar aynı ülkenin sakinleriymiş gibi bir ortam vardı. Vladimir Putin, Türkiye'yi ziyaret etmesi konusunda Recep Tayyip Erdoğan'ın davetini kabul ettiğini söyledi" dedi.
"GÜMRÜK KRİZİ KİMSENİN YARARINA DEĞİL"
2000 yılında sadece 4,5 milyar dolar olan ticaret hacminin 2008'in sonunda 38 milyar dolara çıktığını kaydeden Akıncı, 2009 yılında gümrüklerde yaşanan sorun ve ekonomik kriz nedeni ile toplam ticaret hacminde önemli oranda düşüş yaşandığını kaydetti.
2009 yılının ilk çeyreğinde Türkiye'nin ihracatında toplam yüzde 26'lık düşüş yaşanırken, bu rakamın Rusya'ya olan ihracata yansımasının yüzde 53,2 azalma şeklinde olduğunu kaydeden büyükelçi, "Bunun başlıca nedeni Türk mallarına uygulanan gümrük rejimidir. Rusya'ya gelen mallarımıza ya teker teker sayım yapılıyor, ya da mallar uzun süre gümrükte bekletiliyor. Bazı ürünler 6 ay bekletiliyor" şeklinde konuştu.
18 Eylül 2008'de imzalanan gümrük protokolünün de işletilmediğini ifade eden Akıncı, "Bu belge Rusya'nın Vnukovo havaalanı ile Türk havaalanlarından biri arasında gümrük işleminin basitleştirilmesini öngörüyordu. Fakat imzalanan protokol işlemiyor. Vnukovo'ya gelen uçağımız burada 15 gün bekletildi. Bu arada hiçbir gümrük kontrolü yapılmadı ve içindeki bazı malları ancak bir buçuk ay geçtikten sonra çekebildik. Böyle bir uyguma hiç kimsenin yararına değil" eleştirisini getirdi.
Rusya ile Türkiye arasında ticaretin gelişimi için ruble ve TL kullanımının müzakere edildiğini hatırlatan büyükelçi, "Eğer gümrük sorunu çözülmezse, bu yönde neler yaparsak yapalım ticaret hacminin artması imkansız görünüyor. Yani, bir yandan ticaretin artması için çabalar harcanıyor, diğer yandan ise bu çabalar frenleniyor" diye konuştu.
"GÜNEY AKIM'IN MALİYETİ YÜKSEK"
Orta Asya enerji kaynaklarının Avrupa'ya ulaştırılması için inşa edilmesi planlanan doğalgaz boru hatları ile ilgili açıklamalarda bulunan büyükelçi, şu değerlendirmede bulundu: "Her ülkenin istediği yönde boru hattı inşa etme hakkı var. Fakat bu inşaat yapılırken ekolojik etkenleri göz önüne almak gerekiyor. Örneğin, Rusya ile Türkiye arasında Karadeniz'in altından Mavi Akım adlı doğalgaz boru hattı inşa edildi. Tabii, Güney Akım boru hattı da inşa edilebilir. Fakat ben şunu belirtmek istiyorum: Güney Akım'ın inşaat maliyeti son derece yüksek. Öte yandan ele alınmaya hazır bir projeden bahsetmek mümkün. Yani, Mavi Akım-2 inşa edilip Orta Doğu'ya uzatılması söz konusudur. Biz enerji alanındaki işbirliğinden yalnız Türkiye ve Rusya'nın değil üçüncü ülkelerin de kazançlı çıkmasını istiyoruz"
İSTANBUL ÇARİGRAD
Türkiye'de turizm sektöründe kalitenin ön plana çıktığına değinen Akıncı, 2008 yılında 2,8 milyon Rus vatandaşının Türkiye'yi ziyaret ettiğini söyledi.
Akıncı, "2009 yılının ilk üç aylık döneminde turist sayısında bir düşüş oldu, ama biz yaz aylarında bu durumun düzeleceğini umuyoruz. Üstelik, Ruslar ülkemizde Antalya dışındaki yerleri keşfetmeye başladılar. Örneğin dindar Rusların Türkiye'de ziyaret edebileceği çok sayıda yer vardır. Rus Ortodoks Patrikliği bu yerleri çok iyi biliyor. Belki İstanbul için en isabetli ismi Ruslar buldu: Çarigrad. Yani anlamı Kralların bulunduğu şehir değil, "Şehirlerin Kralı". Ve Ruslar oraları kendileri için keşfediyor" açıklamasında bulundu.