Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

PYD PKK’nın can kurtaran simidi mi?

PKK dağılma sürecine girdi. Merkez karargah vuruldu logistik depoları imha edildi. Kendi içlerinde hiyerarşi çöktü. Ada sessiz, Kandil alt birimleri ile iletişim kuramıyor. Senkranizasyon sağlanamıyor. Başlarına topladıkları acemi çocuklar başlarına bela oldu.

Yurtdışı yapılar nisbeten daha sağlam gibi dursa da, her ülkedeki elemanlar Kandil’den önce o ülkedeki istihbarat yapılarına bağlı.

HDP başına cin toplar gibi bir sürü adam topladı. Dağıtamıyor. Yol haritası yok.. KCK ayrı bir alem. PKK’nın genç yapılanması da.. Kandil’in “okulu boykot”u perişanlıktı.

Halbuki ne güzel planlamışlardı. PYD Kanton ilan edecek. DAEŞ onlara saldıracak, Koalisyon DAEŞ’e karşı PYD’ye destek verecek, tüm dünya böylece Mazlum Kürt halkının DAEŞ terörüne karşı kahramanca direnişini ve zaferini selamlayacaktı. Kahraman PYD DAEŞ saldırılarına karşı Ezidileri ve bölgedeki Hıristiyanları da himayesine alacak, onlarla ortak bir cephe kuracaktı. Chiristian Army’den Süryani savunma birliklerine kadar herkes PYD safına katılacaktı.

PKK 2000’den fazla savaşçısını Türkiye ve Irak üzerinden Kobani’ye gönderdi. Barzani’nin peşmergeleri Türkiye üzerinden Ayn el Arab’a gönderildi.. Öz yönetim, öz savunma Kandil’den gelecek silahlı militanlarla değil, PYD üzerinden gelecek savaşçılarla başarılacaktı. Diyarbakır’daki Kobani eylemi bu hayalin tetiklediği bir eylemdi.

Almanlar, DAEŞ’e karşı bahanesi ile PYD’yi eğitip donatmaya başladılar. Esed, MOSSAD hepsi devrede idi. Kandil’deki ajanlar dağdan inip Kobani’ye geldiler. Tezgah hazırdı. Türkiye sınırındaki Türkmen köyleri DAEŞ tehdini ile boşaltılıyor. Ardından koalisyon hava saldırıları ile DAEŞ mevzilerini vuruyor, PYD gidip boşalan yerlere yerleşiyor. Böylece Koalisyon güçlerinin desteğinde bir Kürt koridoru oluşturulmaya, Türkiye sınırında PYD işgalinin zemini oluşturuluyordu..

Koalisyon havadan, karadan PYD’ye silah, istihbarat, eğitim, para ve her türlü gıda, sağlık, barınma desteği sağlıyor.. Batılı ülkelerin Media ve STK’ları da burada.. PYD’ye tank, zırhlı araçlar ve havaya karşı kullanılan roketler veriyor.. Bunların bir kısmı Kandil’e gönderilmişti. Alman istihbaratına bağlı bazı elemanlar da Kandil’e yapılan operasyonlarda hayatlarını kaybetmişlerdi.

PYD artık, sadece PKK’nın uzantısı değil, Hıristiyan ordusunun Truva atı. DAEŞ ile birlikte tavşana kaç, tazıya tut oyunu oynuyorlar.. PYD batının işgal timlerinin merkez üssü. Koalisyon güçlerine bu merkezden koordinat bildiriliyor, Koalisyon vuruyor.. İşin ilginç yani DAEŞ’in, Esed ve MOSSAD ile bir sorunları yok. Hatta Esed ve MOSSAD ile PYD arasında dirsek temasından öte sıcak bir bağ var. Dolayısı ile Koalisyonun aslında PYD üzerinden bir bakıma teröre, Esed ve MOSSAD’a hizmet ediyor.

Batı, PYD üzerinden PKK’yı yeniden dizayn ediyor. Bunun anlamı Apo, Karayılan ve Demirtaş tasfiyenin eşiğinde. İlk etapta PYD yeniden yapılandırılacak gibi gözüküyor. PKK Kandil’den çıkmaya zorlanacak. PKK’nın şehir yapılanması tasfiye edilecek. Seçim sonrası HDP’ye de çekidüzen verilecek.

Kuşkusuz bütün bunlar bir proje. Ve tek proje de bu değil. Batılılar tek ata oynamaz. Örgütledikleri yapıyı da tamamen tasfiye etmezler. El altında bir yerde tutarlar. Ama muhakkak olan bir şey var, uluslararası sistem PKK’yı yeniden dizayn edecek.. PKK’daki çok başlılık bitirilecek. PKK bu hali ile liberal bir hareket mi, Marksist bir hareket mi, milliyetçi bir hareket mi belli değil. Dindar Kürtler bu işin neresinde, belli değil. HDP PKK ile birlikte, diğer sivil Kürt oluşumlarını ve siyasi oluşumları boğuyor. Mafyalaşan, uyuşturucu işine giren bir yapıyı yönetmek giderek zorlaşmaktadır. Ve bunun artık batıya yansıyan sonuçları vardır. 

PKK deşifre oldu ve batı ile ilişkisi de artık sır değil. Batı PKK sebebi ile Türkiye ile ilişkilerinde de sorunlar yaşamaya başladı. Apo’nun Ankara’ya teslimi derin bir hesaptı. Batı şimdi, hem derin, hem paralel, hem de PKK terörü ile ilgili bir karar aşamasında.. Tek sorun, bölgede birçok şeyin birçok şeyle ilgili olması. Batı, Rusya ve Çin arasında bir adım sonrası ile görüş birliği olmaması.

Batı hangi saiklerle İran politikasını değiştirdi ise, benzer bir saikle Kürt ve PKK politikasını da gözden geçirmek zorunda.

Mesele, PKK-YPG ya da DHP-PYD meselesi değil. İsrail, Sisi’ye destek çıkan eski Suudi yönetiminin bakiyesi ve İran’daki derin kripto ekiple temas kurarak onları, Türkiye’nin Arap dünyasında rejim ve Şii topluluklar üzerinde kurmak istediği iddiası ile ilgili vesayat rejimine karşı Kürtleri koçbaşı olarak kullanmaya ikna etmeye çalışıyor. PKK Barzani için bir tehdit. Oysa Barzani Irak’ta, PYD Suriye’de.. Federatif bir Kürdistan için Türkiye, üçgenin 3. Ayağı olacak. İran, kendi Kürdistanı üzerinden süreci maniple edecek.. Evdeki hesap Türkiye’yi kuşatma planı. Planda herkes var. Sisi’den, Esed’den MOSSAD’a, ABD’den AB’ye, Çin’den Rusya’ya. Vatikan’dan İran’a. Derin devletten Paralel devlete, birileri üst akıldan işaret bekliyor. 

Ha! Bu arada PYD, PKK’nın kötü bir kopyası, taklidi, acemi tayfası.. Ustasının yapamadığını çırağı nasıl yapacaksa.. Sahi bizim şimdi HDP’li olan eski Mazlumderliler, İrancı arkadaşlar aceba bütün bu işler olurken, HDP’nin sözcülüğü dışında nerede duruyorlar?

Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 1016 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar