Ramazan Ve Getirileri

Ramazan Ve Getirileri

Ramazan ayı taşıdığı mübarek sıfatı gereği her yönüyle bereketli bir aydır.

Ramazan’ın insan psikolojisine etkileri

Ramazan ayı taşıdığı mübarek sıfatı gereği her yönüyle bereketli bir aydır.
İnsan psikolojisindeki rahmetini önce denge konusunda gösterir. Ramazan ayı tıbben ispatlanan biyolojik faydalarının yanında, kulluk vazifesini yerine getirmenin verdiği huzurla ruh sağlığı açısından denge sağlayarak da rahmetini gösterir. Bilindiği gibi ancak ruh-beden bütünleşmesi ile huzur ve mutluluk yaşanabilir.
Ramazan ayında önce kendimize sonra çevremize dair farkındalığımız–içgörümüz- artar. Meşguliyetleri, kaotikliği ve getirisi ile insanoğlunu fazlasıyla kendi özünden uzaklaştıran dünyevi hayat karşısında bazen unuttuğumuz, bazen de bastırmaya çalıştığımız uhrevi hayatı ve kulluk vazifesini tekrar ve tekrar hatırlatır bizlere. Bu yönüyle silkeleniş ve diriliş ayı olduğu gibi, farkındalığı ve içsel yolculuğu başlatmasıyla sanki bir psikoterapi sürecidir Ramazan.
Ramazanda yaşanan içsel mürakabe başka zamanlardaki gibi kişiyi suçluluk psikolojisine sokmanın aksine vazifelerine geri dönüş imkanı sağladığı için, kul kendini çok daha iyi hisseder. Mesela; sair zamanlarda beş vakit namazını eda edemeyen kişinin, ramazanda farz namazlarını hiç aksatmadığı gözlenir. Yani ibadetlerdeki artışta da bereket sağlar.
Yine başka zamanlarda yaşanamayacağı kadar tutum ve davranışlarda tutarlılık saptanır. Mesela; alkol kullanan kişi tutum olarak alkolün dinen yasak, biyolojik olarak zararlı olduğunu bilmesine rağmen, davranış boyutunda bu zararlı, bağımlılık oluşturan maddeyi kullanmaktan kendini alıkoyamaz. Sürekli çatışma yaşar ve bu duyguyla kendince baş etmeye çalışır. Oysa bu mübarek ayda alkolü terk ederek tutum ve davranışlarında dengeyi sağladığı için ruh dünyasında yaşadığı içsel çatışmalardan kendini daha rahat kurtarma imkanı bularak huzurlu bir ruh hali yaşar.
Bu ayda insanlar açlığı kendi bünyelerinde deneyimlediği içindir ki, fakirin halinden daha bir anlar hale gelirler. Belki de en fazla başkasıyla empati (kendini ötekinin yerine koyma, duygusal anlamda ötekini anlama) kurulan ay Ramazan ayıdır. Onun içindir ki, yardımlaşmanın en çok yaşandığı aydır. Başka zamanlardan daha fazla dikkatini çevresindeki yardıma muhtaç insanlara çevirir. Zekat, sadaka, fitre ile sosyal ilişkiler daha bir güçlenir.
Ramazan ayında sosyal ilişkilerde de bereket kendini hissettirir. Yaşanan davetler ile sıla-i rahimde artış gözlenir. Akrabalık, arkadaşlık, komşuluk ilişkileri tazelenir.
Ayrıca Ramazanın ardından yaşanan bayram günleri ile küskünlükler sona erip ilişkilerde güzellikler yaşanır.
Aile içi ilişkilerde de bereket yaşanır. Mesela, başka zamanlarda tüm aile bireylerini toplu halde sofrada göremeyen çocuklar bu ayda babalarını sofrada daha fazla görme imkanı bulduklarından daha bir mutludurlar ve ailenin bütünleştiğini fark ederler. Çocuklar ailenin ruh halinde ve ev ortamında huzuru algıladıklarından dolayı onlar için Ramazan mutlulukla eş anlamlı bir hal alır. Ve yine çocuklar tuttukları Ramazan orucuyla maddi ve manevi mükafatlar kazandıklarını bu ayda öğrenirler.
Ramazan ayı kimlik tazeleme ve evrensel bütünleşme ayıdır. Yaşanan bu zorlu çağda Müslümanlar her an kimlik kargaşası hatta bunalımı yaşamaktadır. Çoğu zaman kişi Müslüman kimliğinin getirisi olan hallerden çok uzak bir ortamda kendini bulabilir. Oysa Ramazanda bu kimliğiyle tekrar barışma imkanını bulur.
Müslümanlar bu mübarek ayı bütün İslam alemiyle birlikte eda ettiklerinden dolayı kimliklerini daha güçlü algılar, böylesi bir ruh hali içinde diğer Müslüman ülkelerdeki kardeşleri ile bütünleştiklerini idrak ederler.
Tüm dünya Müslümanlarının selameti duasıyla…

Yasemin Uçal Abdullah - Psikolog