Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Ramazan’ın ortasına doğru

Hani “başlangıcı rahmet, ortası mağfiret, sonu Cehennem ateşinden kurtuluş” ayının ortasına geldik.

Biz gerçekten Ramazan ayının mana ve hikmetine vakıf mıyız aceba! Yani o irfana sahip miyiz! Bu konuyu tefekkür ediyor muyuz, istişare ve şûra ile tearüf ediyor muyuz?

Sanmıyorum. Domates fiyatlarındaki artış daha çok ilgimizi çekiyor. Yunus’u seviyoruz da, “Himmet”i unuttuk, “Buğday” peşine düştük. Peşine düştüğümüz buğday da gulutenli!

İçinde Kadir gecesi olmayan bin aydan daha hayırlı bir geceyi barındıran Ramazan-ı şerif geldi, ey ahali, duyduk duymadık demeyin..

Birileri bizi, bu arefe günlerinde Şeytani bir oyun olan Metaverse çağırıyorlar.

Hac, Umre, Kudüs’ten daha çok Metaverse’de seyahat istiyor yeni nesil. Lucid Dream, Astral seyahat daha çok ilgilerini çekiyor.

Yakında bu kafa ile gidersek, Hacca, Umre’ye, Kudüs’e gitmeye de gerek kalmayacak, Onlar bizim ayağımıza gelecek!? (Tevbe estağfurullah) Vize uçak parası da yok, hatta Cola firmaları kampanya da düzenleyebilir. Ramazan boyunca sahur ve iftarda Cola içene Hac-Umre bedava. Artırılmış gerçekle, gerçekten daha gerçek! Aile boyu için aile boyu hac kazanın!?

Biz Ramazan’a hazırlanırken, İsrail’den gelen komşularımız ağırlandı, Adnan Oktar’ın arkadaşları da önce serbest kaldı, sonra bulunabilenler tekrar tutuklandı.

Bakarsınız bu arada Mehdi, Mesih, Meşiah da gelir. Zaten Musevi Kahinler Ukrayna, Karadeniz’in Kuzey sahillerinde Kırım’dan sonra İstanbul sahillerinde yaşanacak birtakım hadiseleri Meşiah’ın gelişinin işareti sayıyor. Hazara’larla ilgili senaryoları da var.

Kahinler, stratejistler, istihbaratçılar, silahlı kuvvetler korku üretmeye devam ediyorlar. Söyledikleri olacak olandan çok, yapmaya niyetlendikleri ile ilgilidir genellikle. Bir yandan da birileri bizi öve öve bitiremiyor..

Sahi, “bayram değil, seyran değil”, bu muhabbet nedendir. Biri sizi durduk şekilde ve aşırı bir üslubla övüyorsa dikkat edin.

Bir övene bakın ve bir de sizi neyle ve nasıl övdüğüne. Dikkat: Kasap koyununu severek övüyorsa, satacak ya da kesecek demektir.

Ramazan öncesi Meta Verse “müjdesi” verildi. Aynı ayarda bir müjde de “Tatarcık sineği ile ilgili geldi. Daha kurbana çok var ama, Ramazan’dan önce haber olmaya başladı. Memleketimizde Tatarcık sineğinden aldığı BST (Mavi Dil virüsü) ile ölen hayvan sayısında hızlı bir artış gözleniyormuş. Bu iş “Hayvanları yok etme planları” ile ilgili olabilir mi? BST’lerin -70 derecede BSL laboratuvarlarında saklandığı ve sineklerin taşıyıcı olarak kullanıldığı bir zamanda, bu ölümlerin doğal olması çok zor. Genesis Lab. gibi Tatar Sineklerini araştıran ve Bill&Melinda Gates vakfı tarafından desteklenen birçok laboratuvar mevcut. Aynı zamanda hayvanları öldüren BST gibi virüsleri saklayan BSL Laboratuvarları, Zambiya topraklarında bile BİLL tarafından destekleniyor.

Buna bir de Ukrayna’da Rusların vurduğu 30 biokimya laboratuvarı ile ilgili haberleri eklerseniz, bu gelişmeler neyin ayak sesi olabilir.

Tuncay Uludağ diyor ki; “Virüsler Biyogüvenlik risklerine göre BSL1-BSL4 laboratuvarlarında sözde araştırma, gerçekte ise biyolojik silah olarak kullanılmak üzere saklanır. Bu tip laboratuvarlar çok tehlikeli olduğu için ABD bu laboratuvarları Ukrayna gibi sınır dışı topraklarda kuruyor. Ne yazık ki, hayvanları öldüren bu virüslerin Bill’in sineklerinden mi, Rusya tarafından Ukrayna’da yok edilen BSL laboratuvarlarından mı geldi bilemeyiz. Bilmemiz için çok sağlam ve çok güçlü bir sağlık istihbaratına sahip olmamız gerekiyor”.

Biz Ramazan’ı idrak ederken, birileri de çocuklarımıza yeni oyunlar hazırlıyorlar. O oyunların içinde başka oyunlar var. “Alpha Skull / Alfa Kafatasları” çocuklarınızı bir yerlere baskın yapmak için ittifak kurmaya çağırıyor. Biz bu kirli oyunları bırakıp, Müslümanlar olarak mü’min insanlar arasında rabıta kurmalıyız. İttihad olmadan olmaz.

Ayrıca yeryüzündeki bütün erdemli insanlarla en azından dirsek teması kurarak ittifak kurmalıyız. Ve bize kapılarını kapatmayan herkesle itilaf için kapılarını çalmamız gerek. Ailemizle ilişkilerimizi gözden geçirelim. Komşularımız ve akrabalarımızla ilişkilerimizi Allah’ın rızasına göre yeniden düzenleyelim.

Kısacası “Yeniden Müslüman olalım”. Allah’ın dini yeri, göğü, ölümü ve hayatı açıklar. Bizim yaşadığımız dil, karı ile koca, gelin ile kaynana arasındaki ihtilafı bile çözmüyor.

Ramazan ayı Kur’an ayıdır. Yeme-içme, eğlenme değil. Hem kendi sorumluluklarımız, hem de topluma karşı sorumluluklarımız noktasında kendimizi gözden geçirmemiz gerekiyor. 5 duyumuzla oruç tutmamız gerek. Aç kalmak bunlardan biri ve aynı zamanda diğerleri için uyarıcı bir hatırlatma vesilesidir. Ayaklarımız, ellerimiz, aklımız, gözümüz, kulağımızla, dilimizle oruç tutmamız gerekiyor. Sadece 1 aylık bir Müslümanlık değil, geçmişten gelen günahlarımız için tevbe, üstümüzde kul hakkı anlamına gelen haram mal, makam, söz ve eylemlerden arınma zamanıdır. O da yetmez, bundan sonraki bir yıllık dönem için sorumluluklarımızı kuşanma zamanıdır. Bayram, bu arınma ve kuşanmanın manevi sevincini ifade eder, yoksa eğlenceyi değil. Zaten dünya hayatı bizler için bir oyun – eğlence yeri ve zamanı değil, imtihan yeridir. Yaptığımız ve yapmamız gerekirken yapmadığımız, söylediğimiz ve söylememiz gerekirken söylemediğimiz her şeyden hesaba çekileceğimiz bir gün var. Bizi, gören, duyan, bilen, hüküm sahibi, Kadir-i Mutlak / eşi-benzeri olmayan, mutlak iktidar sahibi olan bir Allah var.

Ramazan bayramını tebrik ederken, mübarek olsun derken, aslında aslolan Ramazan vesilesi ile kendimizin mübarek kılınmasıdır. Günahlardan arınma ve nefs terbiyesi, Allah’a olan ahdimizi hatırlamamız, elestü bezmi’nde, “Galu bela” zamanında verdiğimiz sözü hatırlamamız ile ilgilidir. Yoksa 30 gün aç kalmaktan ibaret bir şey değil. Allah’ın bizim açlığımıza ihtiyacı yok. Ramazan, diyetisyenlerin “sağlıklı yaşam” önerisi ile ilgili bir durum da değil. Aşırı kiloluların kilolarından kurtulmaları önemli de, asıl haram mal ve para, makamın, torpil ve kibir gibi nefsin Obez’liğinden kurtulma vesilesi olmaktan öte Hakk’a ve hayra yönelme, sadece kötülük yapmama değil, iyiliğe yönelme çabasının vesilesidir.

Biz ahir zaman Peygamberinin ümmetiyiz. Fitne ve tereddi zamanıdır. Ailemize sahip çıkalım. Sabırlı olalım. Her şey iş ve para değil. Akraba ve komşularımızı görüp gözetelim. Adaletten ayrılmayalım. Bir topluluğa olan düşmanlığımız bile bizi adaletten saptırmasın. Adil şahidler olalım.

Yediğimize içtiğimize dikkat edelim. Paketlenmiş gıdalardan uzak duralım. Tohumların ve hayvanların genleri ile oynandı. Çoğu hormonlu. Zirai ilaçlar ve gübreler ayrı bir bela. Hava, su, toprak kirlendi. Aşı belasından kurtulduk derken, şimdi sentetik et ve iklim yalanı, kıtlık ve savaşla geliyorlar üstümüze. Biyolojik insanın sonunu getirmekten, cinsiyetsiz toplumdan, Tanrıyı ve parayı tedavülden kaldırmaktan söz ediyorlar. Metaverse ile din, ahlak, gelenekten bağımsız sanal cennetler, sanal dünyalar inşa etmekten söz ediyorlar, Allah korusun. Allah cezalarını versin onların.

İnşallah Ramazan ayı bir uyanış, diriliş ayı olur bizim için. Allah’ın rızasının tecellisinin vesilesi olalım inşallah da, Allah bizim ellerimizle zalimleri cezalandırsın ve mazlumlara yardım etsin. Ramazanımızın manasını idrak edelim de, bu ay vesilesi ve bereketi ile Allah’ın razı olduğu kullarından olalım da amellerimiz bizi mübarek kılsın inşallah.

Selâm ve dua ile.

Bu yazı toplam 526 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar