"Resulullah Bizi Birleştiriyor"

"Resulullah Bizi Birleştiriyor"

Ürdün medya organları dün attıkları adımdan dolayı kutlanmayı hak ediyor. ‘Resulullah bizi birleştiriyor’ sloganı altında Ürdün medya organları...

Ürdün medya organları dün attıkları adımdan dolayı kutlanmayı hak ediyor. ‘Resulullah bizi birleştiriyor’ sloganı altında Ürdün medya organları, Danimarka gazetelerinin ve medyasının İslâm, Müslümanlar ve Araplara yönelik karalamalarına karşı yanıt olarak ortak toplu bir kampanya başlattı.

SEYİD ZEHRA
Kampanyaya 30’dan fazla gazete, internet portalı ve radyo katıldı ve Danimarka’da Hz. Peygamber'e saldırılara yanıt olarak, İslâm’ı ve Arap davalarımızı savunarak ortak bir medya çalışması yapıldı. Ürdün medya organlarının başlattığı bu kampanya oldukça önemli bir girişimdir.
Öncelikle bütün Danimarka gazeteleri birlik olup bütün Arapların ve Müslümanların duygularını ayaklar altına alarak ve kasıtlı provoke ederek Hz. Peygamber'i karalayan karikatürleri toplu şekilde yayınladılar. Bu gazeteler Avrupa ülkelerindeki birçok medya organıyla dayanışma içine girdiler.
Sadece bununla da sınırlı değil. Danimarka hükümeti ve birçok Avrupa hükümeti Danimarka gazetelerinin İslâm’a ve Müslümanlara yönelik başlattığı bu saldırılarla dayanışma içine girdiler.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ, İSLÂM’A HAKARET ETMEK OLDU
Avrupa ülkelerindeki bütün bu medya ve siyaset organları ifade özgürlüğü gibi zayıf bir gerekçe altında bunları yapıyorlar. Sanki onlara göre ifade özgürlüğü konu başkalarına yönelik tutumla ilgili olduğu vakit Müslümanlara hakaret etmek ve kutsallıklarını ayaklar altına almaktan başka bir anlama gelmiyor.
O halde Peygamberimize ve kutsallıklarımıza yönelik bu saldırıyla mücadelede, Arap ve İslâmi medyanın sessiz kalması kabul edilebilir ve akıl kârı değil. Bazı medya organlarımızın özür beyan etmesi ve kesin bir yanıt vermekte tereddüt göstermesi kabul edilemez. Bu yeni Danimarka kampanyasıyla mücadelede direk pratik hareketlenmeyi Arap ve Müslüman hükümetlerin yapması gerektiği doğru; ancak hükümetlerin bu rolü yerine getirmemesi Arap hükümetlerinin bu saldırılarla mücadelede sessiz kalmasının gerekçesi olamaz.

BUGÜN DİNİMİZE, YARIN VATANIMIZA SALDIRACAKLAR
İkinci olarak sorun sadece Peygamberimize saldırı, dinimizi ve kutsallıklarımızı savunmak değil. Bizler medya ve siyaset bazında bu savunmanın olmasını istiyoruz. Siyasi ve stratejik açıdan oldukça önemli ve büyük bir konu bu. Bu çirkince saldırılara sessiz kalmamız ve güçlü şekilde karşı koymakta tereddüt göstermemiz, Batı'daki bütün emperyalist güçleri ülkelerimizi ve kaynaklarımızı talan etme noktasında cesaretlendirecektir. Onların bu planları herkesçe biliniyor.
Bir başka ifade ile bu güçlerin lisanı hali şunu diyor: Şayet Araplar ve Müslümanlar kendi Peygamberlerini ve dinlerini savunmaktan aciz iseler, onların vatanlarına dilediğimizi yapabiliriz.
Bir başka deyişle Peygamberimize ve dinimize yönelik bu saldırılara karşı koymak, aynı zamanda vatanlarımızı savunmaktır.

MÜSLÜMAN MEDYA, ORTAK HAREKET ETMELİ
Üçüncü olarak bu kampanyayla mücadelede münferit medya çabasının önemli ve kaçınılmaz olduğu doğru; ancak medya organlarının ortak harekete geçmesinin etkisi çok daha büyük olacaktır.
Bu Danimarka gazetelerinin hepsi, bu aşağılık karikatürleri aynı anda yayınlayarak karşı konulması zor toplu siyasi bir teröre başvuruyor. Bu yüzden bu kampanya ile mücadeledeki yanıtımız ve tutumumuzun sesinin yüksek olması görevimizdir.
Ürdün medya organları bu girişimleriyle bu yönde yapmamız gerekenler için bir örnek sunmuşlardır. Yani bu adımın Arap ve İslâm dünyasındaki medya organları tarafından örnek alınması, toplu olarak hareket edilmesi, dinimize, kutsallıklarımıza ve vatanlarımıza yönelik bu hakaretle mücadelede ortak sözlerini söylemeleri gerekir.

(Bahreyn’de yayımlanan Ahbar El Haliç gazetesi, 28 Şubat 2008
Arapçadan çeviri: Halil Çelik / Vakit)