Mısır’da 1 polisin öldüğü olaylar kapsamında 528 kişiye yönelik idam kararının ardından Batı dünyası ve işbirlikçi İslam ülkelerinin suskunluğu sürerken, İslam alemindeki mazlum halklar ise adeta kıyama durdu. Türkiye ve Arap ülkelerinin yanı sıra Balkanlar’daki İslam ülkelerinden de milyonlarca Müslüman önümüzdeki günlerde gerçekleşecek idamlara karşı sesini yükseltirken, Batı dünyası ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin başını çektiği işbirlikçi Arap ülkeleri ise idamlara karşı suskun! Avaaz.org adlı uluslararası e-imza platformunun Türkçe, Arapça ve İngilizce ve 13 diğer dildeki sayfalarına idamların durdurulması için şimdiye kadar yağan imza sayısı 10 milyona yaklaşırken, idamların meşruiyetini sağlayacak isim olan Şevkî İbrahim Allâm’dan idamların durdurulması istendi. Kararla ilgili 28 Nisan’da okunacak son hüküm öncesinde Akit’e konuşan çeşitli Arap ülkelerinden siyasetçi ve uzmanlar idamların bir an önce durdurulması gerektiğini kaydetti.

CUNTANIN AMACI MISIR’I HALEP YAPMAK

İhvan-ı Müslimin hareketinin siyasi kolu Hürriyet ve Adalet Partisi eski Milletvekili Adil Raşid, “Hiç şüphesiz ki bu kararlar siyasi kararlardır. Bu kararların hukuki olmadığı noktasında bizim hiçbir şüphemiz bulunmuyor” dedi. “İkinci olarak, cunta insanların kahrolmasını, bir daha sokağa çıkamamalarını, vatandaşlarımızı yıldırmak istiyor, ama biz yılmayacağız. Bunun yanında cuntanın bir amacı da Mısır’ı Halep’e Hama’ya çevirmek… 
Ama biz cuntanın oynadığı oyunun farkındayız. Asla oyuna gelmeyeceğiz” diyen Raşid, “Körfez ülkeleri başından beri bu darbeyi desteklediler. Mısır cuntası ile bazı Arap ülkeleri beraber hareket ettiler. Ama Mısır büyük bir ülkedir. Bunun da üstesinden gelecektir” diye konuştu.

“YARGI, ASKERİN ELİNDE ALET DURUMUNDA”

Tunuslu İletişim ve Siyaset Bilimci Dr. Muhammed Adil, Mısır yargısının 528 sanık hakkındaki kararının bütün bölge açısından bir tehlike sınırı çizdiğini kaydederek “Mısır yargısı bu kararları Mısır’ın güvenliği açısında verdiğini söylüyor ama, bu açıdan baktığımızda Mısır’daki güvenlik krizini çözemeyecek. Mısır tam bir kaosa sürüklenecek. Bu infazların gerçekleşmesi durumunda artık Mısır’ın tam bir iç savaşa girmesinin ilanıdır. Çünkü Müslüman Kardeşler, 80 yılı bulan bir hareket ve sadece siyasi değil, aynı zamanda dini ve toplumsal bir hareket. Yargı askerin elinde alet durumunda… Bu kararların infazı durumunda bölge içinden çıkılamayacak bir hale gelecek” değerlendirmesinde bulundu.

REZİLLER SUSKUN, MÜSLÜMANLAR KIYAMDA

Mısırlı araştırmacı Ahmed Yusuf da, dünyadaki Müslümanların ‘kıyam’a durmuşken, işbirlikçi yönetimlerin ise suskunluğa büründüğünü belirterek şunları söyledi: “Darbe yönetiminin Mısır yargısını rahat bir şekilde yönlendirdiği artık açıkça görülüyor. Mısır’da adaletle karar vermesi gereken, halka insaf etmesi gereken yargı darbe tarafından kullanılıyor. Medya bu şekilde, iş dünyası bu şekilde, ilim adamları aynı şekilde… Türkiye haricinde maalesef dünyadaki yönetimlerden hiçbir ses duyulmuyor. Sisi darbesi hukuku ayaklar altına alırken, ABD ve Batı dünyasının yanısıra bazı işbirlikçi İslam ülkelerinden de hiçbir ses çıkmıyor. 
Nitekim Körfez ülkelerinin Sisi’yi desteklediklerini biliyoruz. Sisi cuntası acilen idamları durdurmalı. Biz Müslümanlar olarak kıyama durmuşken, işbirlikçi rezil düzenler ise cuntaya karşı suskun.”

yeniakit