Çeçen Cumhuriyeti'nin Türkiye Fahri Konsolosu Medet Ünlü ve Türkiye'de Çeçenler üzerine yaptığı yardım çalışmaları ile bilinen İmkander'in Genel Sekreteri Ömer E. Bezirgan, Moskova'daki bombaların arka planını ve Türkiye'ye yöneltilen suçlamaları anlattılar.

Moskova'da meydana gelen bombalı saldırıların ardından Rus hükümeti saldırıyı üzerlerine yıkmak istediği Çeçen hanımların Türkiye'de eğitim aldıkları propagandasını yaparken Çeçen Cumhuriyeti'nin Türkiye Fahri Konsolosu Medet Ünlü ve Türkiye'de Çeçenler üzerine yaptığı yardım çalışmaları ile bilinen İmkander'in Genel Sekreteri Ömer E. Bezirgan, Moskova'daki bombaların arka planını ve Türkiye'ye yöneltilen suçlamaları anlattılar.

Moskova'da meydana gelen bombalı saldırılar, Türkiye ve Rusya arasındaki derin kavgayı da ortaya çıkarttı. Anadolu halkının Çeçen cihadına olan sevgi ve desteğinden rahatsız olan Rusya'nın her fırsatta Türkiye'yi diplomatik yollardan sıkıştırdığına dikkat çeken uzmanlar, şimdi de derin güçlerin kavgası sonucu ortaya çıkan bu derin bombalamalar üzerinden Türkiye ve Türkiye'deki Çeçenlerin sıkıştırılmak istendiğini dile getirdiler.

Çeçen Cumhuriyeti'nin Türkiye Fahri Konsolosu Medet Ünlü, Vakit'e yaptığı açıklamada Moskova'daki patlamaların arka planını anlattı. Çeçenistan meselesinin Rusya tarafından diplomatik baskılarla gündemden düşürüldüğünü, ancak şimdi küresel güçlerin derin kavgaları için bu bombalama olayları ile yeniden gündeme getirildiğini belirten Ünlü; "Bunlar çok derin oyunlar ve devrede derin güçler var. 2. Çeçen savaşının ve işgalin başlamasına neden olan Moskova bombalamalarının arkasında Rus gizli servisinin olduğu daha sonra resmen belgelenmişti. Ve bunu belgeleyen Rus gizli servis elemanı Müslüman olmuş ve daha sonra şehit edilmişti. Şimdi de benzeri bir oyun sergileniyor ve burada yine olay Çeçenler üzerinden organize ediliyor. Çeçenler terörize edilerek dünyaya bu şekilde lanse ediliyorlar. Koca bir sessiz sinema oynanıyor şu anda. Çeçen davası bu şekilde lekelenemez" diye konuştu.

Asıl terörizmin Rusya'nın devlet terörizmi olduğunu, teröristlerin de Kremlin'de bulunduğunu söyleyen Ünlü; "Çeçenlerin haklı davasından faydalanmak isteyen küresel güçler, saldırıların hemen ardından hazır bir adrese yönelik propagandaya başladılar. Rusya, Çeçenleri ve El Kaide'yi suçladı. Rus basınında çıkan tek satırlık bir yorumla Türkiye suçlandı. Türkiye'deki bir kısım medya ise bir anda bunu kamuoyuna pompaladı. Olaya balıklama daldılar. Mazlum ve kendini savunmaktan aciz olan Çeçenler ise bu oyunu dışarıdan seyrediyor. Çekin artık ellerinizi Çeçenlerin üzerinden" şeklinde konuştu.

Türkiye'de Çeçenler üzerine yaptığı yardım çalışmaları ile bilinen İmkander'in Genel Sekreteri Ömer E. Bezirgan ise Vakit'e yaptığı açıklamada; "Çeçenlerin içmeye suyu yok, nasıl böyle bir kamp kurup, devasa organizasyonlar yapsınlar" dedi. Bezirgan; "Çeçen mültecilerin sosyal güvenceleri, oturma izinleri, eğitim hakları yok. Açlar ve açıktalar. Türkiye Devleti uluslararası hukuk anlamında mesul olmasına rağmen Çeçen mültecilere sahip çıkmıyor. Kamplarında elektrikleri dahi yok. Etlerini tuzlayarak saklıyorlar. Bir jeneratör alındı, ancak gaz dahi koyamıyorlar ki yaksınlar. Bu imkânsızlıklara rağmen Türkiye'deki Çeçenler bu tür organizasyonlar yapamazlar. Bir de bu kamp Fenerbahçe Orduevi'nin hemen bitişiğinde. Aralarında tek duvar var. Türk Ordusunun gözünün dibinde böyle bir eğitim nasıl alınabilir. Kafkas dağları bu anlamda daha uygun, niye Rusya oraları değil de burayı söylüyor? Üstelik bu kamplar şehirlerin göbeğinde" diye konuştu.

Kaçak Ermenilere bazı hakların verileceğini ve hatta eğitimlerinin Ermenice alınmasının sağlanacağını belirten Bezirgan; "Ermeni açılımları yapılıyor, ancak Türkiye halklarının bağrına bastığı Çeçenlere hiçbir hak verilmiyor. Rusya, bu vesile ile Türkiye'deki bir avuç Çeçen'i daha zor durumlarda bırakmak, onların Türkiye'den kovulmasını sağlamak, kampları kapatmak ve mülteci sorununu kendince çözmek istiyor. Türkiye sahip çıkmazsa Çeçenler sahipsiz kalacak, mecburen Rusya'nın ve işbirlikçi Kadirov'un pençesine düşecekler. Kadirov'a meşruiyet vermek istiyorlar" dedi.

Çeçenlerin Türkiye'deki sıkıntılı durumlarına da değinen Bezirgan, şunları söyledi: "İltica edenler Avrupa'ya gidiyorlar. Orada mültecilerin hakları buradan daha iyi. Sonuçta mülteci olarak kabul ediliyorlar Avrupa'da. Türkiye, Cenevre Sözleşmesi'ne rağmen Çeçenlere bu haklarını vermiyor. Rusya'nın baskısına boyun eğiyoruz. Normalde Çeçenler Rusya pasaportuna sahipler ve Rusya da Avrupalı olarak kabul ediliyor. Türkiye normalde hiç sormadan mülteci olarak kabul etmek zorunda. Ancak ne mülteci olarak kabul ediyoruz, ne de onları kovuyoruz. Sivil toplum kuruluşları olarak, İmkan-Der, İHH gibi kuruluşlarımız onlara sahip çıkmaya çalışıyor." (Vakit)