Rusya'nın Türkiye'deki istihbarat faaliyetleri
Yüzyıllardır sıcak denizlere inmek hayali ile ve ''büyük rusya'' hayaliyle yanıp kavrulan Rusların Türkiye'de istihbarat faaliyetlerinde bulunduğu biliniyor.
Özellikle Türkiye'de bulunan Çeçen diasporası ve müslümanlara bölgeden yapılan yardımı baltalamak için çalışan Ruslar, dezenformasyon çalışmalarına ağırlık vermiş durumdalar.
Bilindiği gibi Çeçen cihadı başladığından beri Türkiye'den bölgeye yoğun yardımlar olmuş. Çeçenleri bağrına basan Türk halkı yediklerini içtiklerini bölgedeki mücahidlere ve mazlum Çeçen halkına vermişlerdi. Elbette bu desteğin kesilmesi içinde Ruslar herzamanki oyunlarını oynadılar. Yapılan yardımların yerine ulaştırılmadığı yalanını yaydılar, bunun içinde Çeçenyada yaptıkları gibi paralı uşaklar tutup bu kişiler vasıtasıyla büyük bir dezenformasyon hareketine giriştiler. Beslan olayları çarpıtıldı ve bazı medya unsurlarıda buna çanak tuttular. Çeçenlerin yaptıkları meşru eylemleri bile canavarlık örneği olarak sundular. Oysa sözkonusu olaylarda kendi vatandaşlarını zehirleyende, çocukların üzerine ateş açanda yine Ruslardı. Çeçenlerin ''ümmet'' bilinçinden uzaklaştırılması içinde ırkçılık boyutunda zehirler ektiler. Görünümde müslüman ama iç dünyalarında maddeye ve meta'ya yenik düşmüş bir takım uşaklarıda müslümanlar arasında Çeçenler hakkında türlü fitnelere imza attılar. Kimliğimizi gizleyerek yaptığımız bazı görüşmelerde bu faaliyetlerde bulunduklarını tespit ettiğimiz bazı şahıslarla yaptıgımız görüşmelerde dehşete düştük. Bu kişiler özellikle İstanbul'da, müslüman cemaatler arasında yaptıkları konuşmalarda ve yaydıkları fitne ile güya yardım toplayan Çeçenlerin bu yardımları yerine ulaştırmadığı ve Türkiye'de lüx bir hayat yaşadıklarını söylüyorlardı, tabi bu isimleride bir bir defterlerimize yazdık.
Türkiye'de bu tür faaliyetleri organize eden ve istihbarat çalışmalarını takip eden kişi Rusyanın İstanbul konsolosluğunda bulunan ve ikinci katibi olarak ismi geçen MİKHAİL FEDEROV'dur. Resmi makamlarda resmi ismi ''konsolos muavini'' olan bu şahıs aslında rus gizli servisi FSB'nin Türkiye'deki faaliyetleri konusunda çalışıyor ve ana mesele olarakta ilgilendiği konu ''Türkiye'deki Çeçen varlığı'' ve yerli ajanları vasıtasıylada bu faaliyetlerine devam ediyor.
Kafkasya doğumlu bir rus olan FEDEROV, aslen Stavrapol bölgesinde görevlerde bulunmuş, sonrada Türkiye'ye gönderilmiş, iki kızı oldugu biliniyor. Rusların soğuk savaş döneminden beri özellikle istihbarat sorumlularını ''konsolos muavini'' sıfatıyla bölgelere gönderdiği biliniyor. 1-82, 83 boylarında uzun ve ince bir beden yapısı olan Federov, İstiklal caddesinde bulunan rus konsolosluğunda ikamet ediyor.
Bir Avrupa ülkesinde bulunan kardeşlerimizin 10 aylık bir takibi sonucu, takip ettikleri şahsın İstanbul'da Ortaköyde bir balıkçı lokantasında buluştukları şahsın daha sonra MİKHAİL FEDEROV olduğu ve bu kişinin İstanbul Rus konsolosluğunda ''konsolos muavini'' oldugu ortaya çıkmıştı. Bu kişinin Avrupa'ya dönüşünde yapılan sorgulamasında ortaya çıkan bu gerçekler, Rusların içimize nasıl nüfuz etmeye çalıştığını göstermeye yetti. Bu kişi ifadesinde, Rusların yardım faaliyetlerinde bulunan kişilerin kimliğini tesbit etmeye çalıştıklarını, yardım için kullanılan yolları araştırdıklarını ve Türkiye genelinde başka ajanları sayesinde Çeçenler hakkında yalan haber yaydıklarını ifade etmiştir. 2000'li yılların başlarında cep telefonlarına gönderilen bir video görüntüsü özellikle bir çok İstanbullunun belleğindedir. Bu video göruntuleri birden bire çıkmış ve videoda güya başı kesilen bir rus askeri vardı, işte bu görüntülerinde bir rus uydusu marifetiyle halk arasında Çeçen savaşçıların ne kadar barbar!!! olduğunu göstermek müslümanlar hakkında önyargı oluşturmak için dezenformasyon amacıyla kullanıldığı ortaya çıktı. Yine yakalanan şahsın sorgulamasında yardım toplayanların tesbiti ve akabindede bu kişiler hakkında asılsız yalan haberlerin yayılması konusunda rus elçiliğinden talimat aldıklarını, özellikle Türkiye'den bölgeye yapılan yardımların kesilmesi konusunda istihbarat ve dezenformasyon çalışmaları yürüttükleri anlaşıldı.
Bu arada görüştüğümüz başka bir kaynakta, Rusların bir çok Avrupa ülkesine Kadırov taraftarlarından gönderdiklerini söyledi, bu kişilerin Avrupa ülkelerinde eylem yapmasından ve bu eylemlerin Çeçen mücahidlerin üstüne atılmasından endişelenildiğini ve bu konunun kendi aralarında konuşulduğunu ifade etti. Bilindiği gibi tiyatro ve Beslan olaylarında çocukların üstüne ateş açan Ruslar daha sonra ateşi açanların Çeçen mücahidler olduğunu söyleyerek ve bunu satılmış basındada şişirerek müslüman savaşçılar hakkında önyargılara neden olmuşlardı. Benzeri isnadların işe yaradığını gören Rusların Türkiye'de yada herhangi bir Avrupa ülkesinde provakatif bir eylem yaptırarak Çeçenistan'da süren ve şu an mücahidlerin çabalarıyla Kafkasya'ya yayılan direnişin önüne geçmek için kullanılacağı düşünceside akla gelmiyor değil. Türk halkının Çeçenleri sevdigi ve bağrına basdıkları bir gercek, ama her Çeçen'inde mücahid olmadıgı ayrı bir gercek, paranın ve metanın üstünlügü ile arz üzerinde dolaşıp fitnelerine devam eden Ruslar ve kuyrukçularına karşı Türk halkınında dikkatli olmaları gerekiyor, Çeçenler hakkında çıkan olumsuz haberlere inanılmaması bunun bir dezenformatif eylem olabileceğini Türk halkının degerlendirmesi gerekiyor. Çeçen halkı sadece Allah cc e guveniyor ve O cc e dayanıyor kardeslerimiz her anda her fırsatta Çeçenler için ve BAGIMSIZLIK için dua etmeleri gerekli bunu tüm Çeçen davası dostlarından istirham ediyoruz.
Kaynak: Cecen.Org