Sakarya'da 180. Başörtüsü Eylemi (FOTO)
Sakarya adelet girişimi başörtüsü platformu 180. kez biraraya geldi.
Sakarya adelet girişimi başörtüsü platformu 180. kez biraraya gelerek seçim atmosferine girilen bu süreçte açılımlar adı altında oy avcılığına soyunulduğu ve mevcut iktidarın kemalist sistemle anlaştığına ilişkin kaygılarını ve başörtüsü özgürlüğünün teklif dahi edilemez hale geldiğini vurguladı. İlk olarak İLKAV' a yapılan linç girişiminin ÖZGÜRDE'le devam ettiği gözler önüne serildi, hükümetin nasıl bir tepki takınacağının merakla beklenmekte olduğu belirtilen açıklamada tüm sindirme çabalarıda lanetlendi. Filistin Çeçenistan ve tüm dünya müslümanlarının uğradığı haksızlık ve yoketmelerin devam ettiği günümüzde ancak direnişin müslümanları adalet ve tevhidin sözcüsü yapacak, yeryüzünde hakkı hakim kılınabileceği vurgusu yapıldı.Şehitler ayı olan şubat ayında" hayatıyla "Şahitlik" yapamayanların ölümlerinde şehit olamayacakları" gerçeği hatırlatıldı. "Zulme sessiz kalma", "Yasak sürüyor direnişte".. pankartlarının açıldığı,"Tevhid adalet özgürlük", "Şehitlerin yolunu sürdüreceğiz "sloganlarının atıldığı basın açıklamasını SAGİR adına sakarya dayanışma derneğinden Kadrican mendi okudu.
SAKARYA ADALET GİRİŞİMİ BAŞÖRTÜSÜ PLATFORMU 180. Basın açıklaması:
İDEOLOJİK ZORBALIKLARA BOYUN EĞMEYECEĞİZ!
Bir yandan Mahalle baskısı üzerinden yaygara koparan zihniyet öte yandan çarşaf açılımları ile hem nalına hem mıhına vurmaya çalışıyor.
Tüm dikkatlerin seçimlere yönlendirildiği siyasi atmosfer "canbaza bak" kurnazlığıyla oy pazarına çevirilmiş durumda.
Herkes bir şeyler vaad ediyor.ancak Müslüman kimliğin bu ülkede 80 yıldır yaşadığı baskı ve zulme dönük, vaad düzeyinde olsun hiçbir açılım yok.
Resmi devlet politikasının pervasız uygulamaları karşısında "öğretilmiş çaresizlik" sendromu yaşayan sivil toplumunda Müslüman kimliğe dönük saldırıları gündeme bile almaktan imtina etmesini ibretle izliyoruz.
Herkesin özgürlüklerden dem vurduğu yeni bir seçim atmosferi daha yaşanırken Başörtüsü zulmünde hiçbir geri adım atılmadığı gibi , cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yeni rektör atadığı Boğaziçi gibi bazı üniversitelerde daha önce uygulanmayan yasakların yürürlüğe girdiğini görüyoruz.
Hayırlı olsun!!!!
Yeni Anayasa tartışmalarının yeniden başladığı şu günlerde artık hiç kimse başörtüsü yasağına ilişkin bırakın herhangi bir teklif vermeyi gönderme dahi yapamaz duruma düşmüş durumdadır.
Her fırsatta Özgürlükleri arttırmaktan bahseden hükümetin, iş Müslüman kimliğin özgürce yaşanmasına geldiğinde Kemalist ideolojinin keyfi yasaklamalarına ve baskılarına dönük herhangi bir adım atmak aklına gelmiyor.
Hükümetin Tüm özgürlüklerin ancak "Atatürkçü" olmak şartıyla kullanılabileceği konusunda derin devletle uzlaşmış olduğu konusunda çok ciddi endişelerimiz var.
Bu minvalde Geçtiğimiz yıl eğitimin resmi ideolojiden arındırılması tartışmalarını gündeme getiren İLKAV hakkında medyanın tetikçiliğiyle başlatılan linç atmosferi ve kapatma davası karşısında resmi ideolojinin ateşli bir savunusu dışında hiç bir adım atmayan hükümetin benzer bir süreçle karşılaşan ÖZGÜRDER'in uğradığı koğuşturma karşısında nasıl bir tutum takıncağını merak ediyoruz.
Evet bundan birkaç ay önce resmi törenlerde çocuklarımızın zorla Kemalist ritüellere katılmaları şeklindeki uygulamaya dönük bir protesto metnini imzaya açan ÖZGÜRDER e dönük olarak İstanbul Valiliği bir kapatma davası açtı.
Müslüman olmanın önce adil , ahdine sadık ve Müslümanların hukukuna sahip çıkmak olduğuna iman etmiş olan bizler bu zorbaca tutumun Müslüman kimliğe ve bizatihi bizlere de yapılmış olarak kabul ettiğimizi kamuoyuna buradan ilan etmek istiyoruz.
İLKAV , ÖZGÜRDER ve metne imza atan diğer kurumlara dönük bu saldırgan tutumu lanetliyoruz.
Bu zorbaca tutum Kemalist ideolojinin bu topraklar üzerinde nasıl din haline getirildiğini gösteren en son örnek olarak ta okunabilir.
Biz Müslümanlar Allah'tan başka hiçbir kutsal kabul etmediğimizi O'ndan başka hiçbir merci karşısında kıyamda durmayacağımızı 1500 yıldan beri yaptığımız gibi buradan birkez daha ilan ediyoruz .
Kemalizmi kendisine din edinenlere söyleyeceğimizde "sizin dininiz size bizim dinimiz bize.siz bizim taptığımıza tapmazsınız ,bizde sizin taptığınıza tapmayız"dan ibarettir.
Bu vesileyle Müslüman kimliğin özgürce yaşanmasına yönelik bir açılımı içermeyen hiçbir özgürlük söylemini de samimi bulmadığımızı ve ciddiye almadığımızı buradan ilan ediyoruz.
Tarih göstermiştir ki Hak ile Batıl arasında uzlaşmaz bir çelişki vardır.
ve Batıl Hakka asla tahammül gösteremez ,zira bilir ki Hakk geldiğinde Batıl ortadan kalkacaktır.
Çeçenistan'dan Filistin'e Tüm dünyada müslümalara yönelik hazımsızlık ve yok etme çabası işte Allah'ın bu kanununun tecellisinden ibarettir.
Ve yine tarih göstermiştir ki batılın karşısında Hakkın tarafı olduğunu iddia edenlerin direnmekten başka bir çareleri yoktur.
Ancak Direniş bizleri Adalet ve Tevhid'in sözcüsü yapacak,yeryüzünde Hakkı hakim kılacaktır.
Bildiğiniz gibi Şubat ayı şehitler ayı olarak bilinir.yaşamlarıyla Hakka Şahitlik yapan bir çok öncünün Rabbine kavuştuğu bu ayda hatırlamamız gereken bir mesaj olduğuna inanıyoruz. Oda hayatıyla "Şahitlik" yapamayanların ölümlerinde "Şehit" olamayacakları gerçeğidir.
Buradan ahdimizi yeniliyoruz ki "Şahitler"in yolunu sürdüreceğiz!
180 haftadır ortaya koyduğumuz iradenin her geçen gün kavileştiğini görmenin haklı onurunu tüm Müslüman kardeşlerimizle paylaşmak istiyoruz.
Yaşasın başörtüsü mücadelesi
Yaşasın Direniş ve Şehadet
Yaşasın Küresel intifada
SAGBP adına SAKARYA DAYANIŞMA DERNEĞİ