Sakarya'da 191. Başörtüsü Eylemi (FOTO)
Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu 191. basın açıklamasını gerçekleştirdi.
"Zulümler, baskılar ,haksızlıklar ,darbe girişimleri nedir bu Dünya'nın ve Türkiye'nin gidişi "sorularıyla başlayan basın açıklamasında.Sistemlerin oluşturdukları ruhi ve iktisadi bunalımların kapitalist dünyada daha az masrafla daha fazla kazanç sevdasına düşen kan emicilerin çıkarlarından dolayı oluşturulduğuna dikkat çekildi.Müslümanların başta başörtüsü yasağı olmak üzere haksızlıklara karşı durması gerekliliği bir kez daha vurgulandı.Rabbimizin müslümanlara yüklediği görevin bilincinde olunması gerektiği dile getirilerek basın açıklamasına haftaya aynı saatte buluşulmak üzere son verildi.Basın açıklamasında "direne direne kazanacağı","uyan diren özgürleş"sloganlarının atıldığı,"Tevhid adalet özgürlük","Yasakçılar yenilecek direnenler kazanacak",Yaşasın başörtüsü direnişimiz" pankartları açıldı.
Basın açıklamasının tam metni:
ZULÜM SON BULUNCAYA KADAR...
SAKARYA ADALET GİRİŞİMİ
Başörtüsü Platformu 191. Basın Açıklaması
Zulümler, baskılar, haksızlıklar, katliamlar, darbeler, darbe girişimleri. Nedir bu ülkenin ve dünyanın hâli? Nereye sürüklenmek isteniyor insanlık? Rûhi, iktisâdi bunalımlar. Kapitalist sistemlerin sebep olduğu işsizlik, işten çıkarmalar ve bundan kaynaklanan geçim sıkıntıları. Bunların yol açtığı buhranlar, memleketimizin ve dünyanın getirildiği durum. Daha az masraf ve daha az riskle daha fazla kâr. Tam bir kapitalist ve emperyalist çıkarcılık.
Peki, soralım: Bunlara Müslümanlar mı sebep oluyor? Ellerinden işleri alınan, ezilen, hor ve hâkir görülen, inançlarının gereğini yapamayan ve yaşayamayan, kaçıncı sınıf insan olduklarını bile bilemeyenler mi sebep oluyor?
Fundamantalist, köktenci, radikal, bilmem neci Müslümanlar mı bunları yapanlar?
Zulme ve haksızlıklara karşı devam eden haykırışımız, başta başörtüsü zulmü olmak üzere her türlüsüne karşı da devam edecektir.
Çünkü biliyoruz ki haksızlık ve zulümler karşısında sessiz kalanlar hem o vebalin altında kalırlar hem de bir gün gelir o zulüm onlara da dokunur.
O zulmü, o haksızlığı yapanlar kim olursa olsun. İster aynı dinden, ister aynı ırktan, isterse onlar ana ve babalarımız olsun, fark etmez. Zalim zalimdir ve mazlumun hakkını savunmak boynumuzun borcudur. Bunu bize Hakk olan Rabbimiz bir farziyat olarak emretmektedir. Nasıl tesettürümüze ve diğer İslâmi haklarımıza sahip çıkıyorsak, bütün mazlumların hakkını savunmakta borcumuzdur.
Bu zulüm ve baskılar nerede olursa olsun. Bütün yeryüzü coğrafyasında bu emperyalist zulüm, baskı ve katliamlar maalesef çok uzun yıllar sürüp gitmektedir.
Bizler Sakarya Adalet Girişimi olarak; bu ülkede ve tüm yeryüzünde birileri tarafından diğer insanların sürüleştirilerek sömürülmesine, inançlarından, renklerinden, dinlerinden, dillerinden dolayı hor ve hâkir görülmelerine karşı, zulme, baskıya ve haksızlıklara uğramaları karşısında; Rabbimizin Müslümanlar olarak üzerimize yüklediği görevin bilinciyle karşı gelip hakkı haykırmaya devam edeceğiz.
Ve bu dirençle uyanık kalarak özgürleşeceğimiz inancındayız.
Özgürleşerek insanlaşmak isteyen herkesi, her türlü zulüm, haksızlık ve baskılara karşı direnmeye, hakkı haykırmaya ve mazlumun yanında olmaya dâvet ediyoruz.
Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu Adına
Ribat Eğitim Vakfı Adapazarı Şûbesi
Sâhir AKÇA