Sakarya'da 196. Başörtüsü Eylemi (FOTO)
Sakarya Adalet Girişimi Başortüsü Platformu Adapazarı akm önünde 196.kez biraraya geldi.
SAKARYA ADALET GİRİŞİMİ
Başörtüsü Platformu 196. Basın Açıklaması
Evet, "Başörtülü vekil mecliste"; hemen heyecana kapılmayın, şimdilik Belçika meclisinde. Eh, her şeyi Avrupa'dan 'ithal' ettiğimize göre bu 'güzel âdet'i de her halde önümüzdeki yıllarda ithal ederiz ve bizim de bir 'başörtülü vekil'imiz olur. Başörtülü olarak önce belediye meclisi üyeliğine seçilen Mahinur Özdemir, son seçimlerde de Belçika Parlamentosuna 'milletvekili' olarak girmeyi başardı.
Brüksel Bölgesel Parlamentosu'nun ilk ve tek başörtülü en genç milletvekili olan Mahinur Özdemir, "Burada benim başörtümle ilgili hiçbir problem olmadı. Ben inancım gereği başörtüsü takıyorum. Belçika basını bu konuda beni hiç rahatsız etmedi. Ancak Müslümanlara karşı bir ayrımcılık var" dedi. Partisinin listesinde 21. sırada bulunmasına rağmen 3 bine yakın tercih oyuyla 11. sırada seçilerek Brüksel'in en genç, ilk ve tek başörtülü milletvekili olmayı başardı. "Başörtüsünü inancı gereği taktığını" belirten Özdemir, başörtüsü tartışmalarının yoğunlaştığı dönemde görüştüğü parti başkanından "diğer milletvekillerinden farklı muamele görmeyeceği" yönünde güvence aldığını ve bu güvencenin hem kendisini hem de taraftarlarını mutlu ettiğini belirtti.
Başörtülü bir vekilin Belçika Parlamentosunda görev yapması hem 'hiçbir şey'dir, hem de 'çok şey'dir. 'Hiçbir şey'dir; çünkü hür ve demokrat ülkelerde kişilerin 'dış'ına değil, 'işi'ne bakılır! Dolayısı ile 'işi'nde başarılı olan, kendisini millete en iyi anlatan milletvekili seçilebilir. Her halde Özdemir de bunu yapmış ki, hem de 'tercihen' bu koltuğa seçilmeyi başarmış.
Başörtülü bir hanımın, hem de Belçika'da milletvekili seçilmesi başka bir yönüyle de 'çok şey'dir. Çünkü Belçika nihayetinde halkının çoğunluğunun 'Müslüman olmadığı' bir ülkedir. Bunca olumsuz propaganda ve yayılmak istenen 'İslâm korkusu'na rağmen bir hanımın başörtülü olarak milletvekilliğine seçilmesi önemlidir. Hele hele Türkiye'den baktığımızda bu seçimin çok daha önemli olduğunu anlayabiliyoruz.
Tabiî biz hadiseye Türkiye penceresinden baktığımız için 'endişe' duymakta haklıyız. Düşünün, 'kazaen' de olsa son seçimlerde bir başörtülü, bulunduğu ilçede belediye başkanı seçildi. Ama ne yazık ki yayılan 'laik mahalle baskısı' sebebiyle başını açmak durumunda kaldı! Aynı şekilde geçmiş dönemlerde seçilen bir 'başörtülü vekil'imiz de başını açmıştı. Haklı olarak başını açmayan hanım vekilimize ise dönemin başbakanı haddini bildirmişti!
Üniversitelerde, liselerde, kamu kurumlarında derken başörtüsü yasağının şimdi de nüfus cüzdanlarına mı getirileceği sorusunu akla getiren bir uygulama dikkat çekti hafta içerisinde. Nüfus cüzdanı işlemleri için Eyüp Nüfus Müdürlüğü'ne gidenler, panoya asılan bir ilan ile neye uğradıklarını şaşırdılar. Panoya asılı belgede, nüfus cüzdanları için istenen fotoğraflarda aranan şartlar "Atatürk ilke ve inkılâplarına uygun, son altı ay içerisinde ön cepheden başı açık olarak sivil giysilerle çekilmiş kişinin, son fiziki görüntüsünü yansıtan resimler olması gerektiği" ibaresiyle, nüfus cüzdanlarında da başörtüsü yasağının uygulanmak istendiği sonucuna ulaşılmıştır.
İlgili yazının yasal dayanağı nedir bilemiyoruz. Lakin böyle bir uygulamayı yürürlüğe koymayı deneyerek, halkın nabzını yoklayanlar; bu zulme karşı biriken derin öfkenin ciddi bir hak talebine dönüşebileceği ihtimalini yok saymaları büyük bir yanılgıdır.
Erzurum'da, askeri lojmanlardaki cenaze evine taziye ziyaretine gidenler, sakallı ve başörtülü oldukları için, içeriye alınmadı. Olaya tepki gösteren vatandaşlar, bu yobazlığın ve ilkelliğin artık son bulmasını istedi. Erzurum 9. Kolordu Komutanlığı bünyesindeki İnşaat Emlak Şubesi'nde sivil memur olarak çalışan ve vefat eden Orhan Çifti'nin taziyeye gelen yakınları, askeri lojmandaki taziye evine erkekler sakallı ve kadınlar ise başörtülü oldukları için giremediler. Nizamiyede görevli askerler, vefat eden Çifti'nin sakallı akrabalarına "sakalını kes gel" derken, başörtülü yakınlarına da "tavşankulağı yap öyle gir" diye dayatmada bulundu. İtirazlar sonuç vermeyip bazı akrabalar taziye evine giremeyince bu defa çözüm taziye evinin yerinin değiştirilmesinde bulundu. Mahalle sakinleri, askeri lojmanlardaki yasaklar sebebiyle ailenin akrabalarının lojmanlara alınmadığını, bu yüzden taziyeleri eniştelerinin evinde kabul ettiğini belirttiler.
Önümüzdeki Pazar günü yapılacak olan Üniversite seçme sınavında kimler ne şekilde seçileceği tarafımızdan merak edilmektedir. Sınava başörtülü girmek isteyen kızlar yine mi alınmayacak, gerici, yobaz, kafa örtme ile beyin örtenler sınıfına mı girecek, ya da sorulara şöyle bir şerh mi düşülecek "kapalıysanız herhangi bir şıkkı işaretlemeyin aksi halde sistem sizi belirleyecek ve işaretlediğiniz şıklar hiç okunmadan yanlış kabul edilecek" mi denilecek?
Biz hiç şaşırmadık, şaşırmıyoruz da. Rabbimizin bize verdiği mücadele ruhu sayesinde haklarımızı savunmaya devam ediyoruz. Nefesimiz bitene, gücümüz yetene, bedenimiz çürüyene kadar bu davayı mahzun bırakmayacağız. Mevla'mızın bizleri doğru yola iletmesi temennisiyle...
Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu Adına
Ribat Eğitim Vakfı Adapazarı Şûbesi
Bahaeddin Kuruoğlu
Etiketler: Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu direniş