Sakarya'da 201. Başörtüsü Eylemi (FOTO)
Sakaryadaki 201. eylemde Ayşe Arman kınanırken, 21 öğrencinin sınavının başörtülü oldukları için ÖSYM tarafından iptal edilmesi ve Merve Şirbininin Alman mahkemesinde öldürülmesi protesto edildi.
Sakarya Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu, 201. kez meydanlardaydı. Bu haftaki eylemde başörtülü 21 öğrencinin ÖSYM tarafından üniversite sınavlarının iptal edilmesi eleştirilirken, Hürriyet yazarı Ayşe Arman "Reina'ya değil, kampüse git! Git gidebilirsen" Kamusal alana da bekleriz Ayşe Hanım!" sözleriyle kınandı. Alman mahkemesinde bıçaklanarak öldürülen Merve Şirbini'nin rahmetle anıldığı eylemde platform adına basın açıklamasını Sakarya Dayanışma Derneği'nden Kadrican Mendi'nin okudu. Açıklamada ayrıca Doğu Türkistan'da ve İslam dünyasında süren katliamlara dikkat çekilirken, Ergenekon savcılarının görevden alınma çabası eleştirildi. Mendi "Geçen hafta Ayşe Arman'ın aslında Türkiye'de başörtüsü sorunu olmadığını ispat sadedinde sergilediği ilkokul müsameresi seviyesindeki performansı, başörtüsünün egemen zihniyetin mahzenlerinde nasıl da algılandığını ve İslamı yaşam tarzlarına nasıl bir tehdit olarak gördüklerini gösteren aktüel bir örnek oldu." dedi.
Kadrican Mendi, Ergenekon savcılarının yerinin değiştirilmek istenmesiyle ilgili olarak da "İçerde ve dışarıda Ciddi dönüşümlere gebe günlerden geçiyoruz. Tüm dünya yeniden kurulurken ülkemizde de iktidar savaşı tüm şiddetiyle devam ediyor. Hafta içinde HSYK'dan bir grubun ergenekon savcı ve hakimlerine dönük tasfiye planı tepedeki dönüşümün yeni bir merhalesi idi. Ergenekon davası etrafında dönen rant paylaşımı savaşında ulusalcılar da küreselciler de halktan ve haktan yana bir duruşa sahip değiller. 80 yıllık iktidarlarını "yeni sınıf"a devretmek istemeyen asker bürokrat sermaye bloğunun karşısındakiler ise şehirli dindar ama maalesef gücünü Amerika ve küresel sermayeden alan, yeni bir müstağni sınıftan başkası değil." dedi.
Açıklama "Dünya değişirken bizlerde tarafımızı belirlemek durumundayız. Müstekbirlerin, gücün, iktidarın, sermayenin, galibin yanında mı olacağız; yoksa halkın ve Hakkın mı? İşte 201 haftadır yaptığımız şey, duruşumuzu ve safımızı belirtmek ve pekiştirmektir. 201 haftadır, gücün ve iktidarın yanında değil doğrunun ve halkın yanında olduğumuzu göstermeye çalıştık ve sesimiz çıktığı sürece de bunu yapmaya devam edeceğiz." sözleriyle son buldu. Şehir merkezindeki bulvarda, AKM önünde saat 12.30'da gerçekleştirilen eylemde "Katil Çin yönetimi Doğu Türkistan'ı terk et!" "Dün Srebrenitsa, bugün Gazze, Doğu Türkistan" "Zulüm devam ediyor, sessiz kalmayın!" ve "Zulüm varsa direniş de var!" yazılı dövizler taşınırken, "Zulme karşı direneceğiz" sloganları atıldı.
Basın açıklamasının tam metni
SAGİR Başörtüsü Platformu 201. basın açıklaması
Muhatapları tarafından görülmek istenmeyen, sorunların içinde en sona konulan başörtüsü yasağı görmek isteyenler açısından gündemdeki yerini muhafaza ediyor. Hafta içinde Açıklanan ÖSS sınav sonuçları 21 öğrencinin başörtüsü yüzünden sınavının iptal edildiğini gösterdi. Başını açıp sınava giren zar zor bir bölüme yerleşebilenleri ise hayatlarını okulda ve dışarıda olmak üzere ikiye bölen, kişiliklerini örseleyen, islami kimliklerini çözen zor yıllar bekliyor. Bu süre zarfında başörtüleri kurtulunması gereken bir yüke dönüşmezde okullarını da bitirip bir meslek sahibi olabilirlerse bu kızları tüm bu zorluklar yetmiyormuş gibi yine filmin başına dönüp başörtüsü ile çalışmanın imkanları ile uğraşmak zorunluluğu bekliyor olacak.
Sorun çözülmeden kaldığı ve sorunun muhatapları dindar camia tarafından dahi yalnız bırakıldığı içinde, kamuoyunda marjinal bir talep olarak algılanması gibi bir meşruiyet sorunuyla yüzleşilmek zorunda kalınması gibi bir sonucu da göz ardı etmemek gerek.
Geçen hafta Ayşe Arman'ın aslında Türkiye'de başörtüsü sorunu olmadığını ispat sadedinde sergilediği ilkokul müsameresi seviyesindeki performansı, başörtüsünün egemen zihniyetin mahzenlerinde nasılda algılandığını ve islamı yaşam tarzlarına nasıl bir tehdit olarak gördüklerini gösteren aktüel bir örnek oldu.
Nihal Bengisu'nun cümleleriyle bizde Ayşe Arman'a diyoruz ki;
"Yüz binlerce kadının binlerce gündür yaşadıkları sıkıntıyı tek bir güne sığdırıp böyle genellemelere varmak, kimse kusura bakmasın şaklabanlıktan başka bir şey değil.
Ayşe eğer sahiden empati kurmakla filan ilgileniyorsa, Reina önlerinde pazarlık yapmak gibi beyhude işlerle uğraşmayı bırakmalı, gerekirse birkaç ayı bu işe ayırmalı ve olayı yerinde tespit etmek üzere "kamusal alan"a sızmalı"
Sıkıyorsa bir üniversiteye girmeye çalışmalıydı Ayşe Arman, sıkıyorsa, bir iş başvurusunda bulunmalıydı. Üniversitelerin sosyal tesislerinde bir kola içmeye kalkışmalıydı, orduevlerine girmeyi denemeliydi. Bir yemin törenine girmeye yeltenmeli, bir mezuniyet törenine katılmalıydı:
Dahası, madem bu iş bu kadar sıkıntılı, kadınlar hangi inançla, hangi bilgiyle bu sıkıntıyı göze alıyorlar diyerek o anlayışın içinde derinleşmeyi denemeliydi. "Erkekler örttürüyor işte" deyip çıkmak kolay bir yol, ama bunun adına "empati kurmak" denmez, buna kolaya kaçan işgüzarlık denir. Gazetecilik refleksini tatmin etme adına lafügüzaf üretmek denir. İncittiğin binlerce kadın da cabası.
"Kamusal alana da bekleriz Ayşe Hanım"
Evet, Türkiye'nin Başörtüsü ne karşı takındığı devletin resmi tutumu, batıda islami yükselişe karşı gelişen tepkilere karşı bir model olarak görülüyor.halkı Müslüman olan bir ülkenin devleti başörtüsünü yasaklıyorsa batılı devletlerin Müslümanlara yönelik tutumlarına Türkiye'li müslümanlar olarak bir şey söyleyebilir miyiz tartışılır. Zira siz önce kendi ülkenizdeki "Başörtüsü sorununu çözün " gibi bir cevap almamız çok şaşırtıcı olmaz herhalde.
Ancak bu cevaba muhatap olmayı da göze alarak Almanya'da başörtüsü yüzünden saldırıya uğrayan, gittiği mahkemede ise onlarca görevlinin ve eşi ile çocuğunun gözleri önünde 18 yerinden bıçaklanarak öldürülen Merve Şirbini yi buradan rahmetle anıyoruz.
Son hafta akan Müslüman kanı sadece Merve'nin ki değildi maalesef.
Başta doğu Türkistanlı Uygur kökenli Müslüman kardeşlerimiz olmak üzere Filistin'den Açe'ye, Irak'tan Çeçenistan'a, Pakistan'dan Filipinlere kadar geniş bir coğrafyada Müslüman kanı döküldü yine .
Ve maalesef İslam dünyasına örnek ve model ülke Türkiye başbakan düzeyinde kamuoyuna "one minute" mesajı verirken reel-politik gereği olarak soğukkanlı iyi ilişkileri israil'le olduğu gibi Çin ile de milim sapma göstermeden devam ettiriyor.
Bu arada Uygur Müslümanlarının temsilcisi olarak dünyaya lanse edilen Rabia Kader üzerinden medya yolu ile verilen müslüman kimlikten ziyade seküler bir sembol oluşturma girişimlerini de dikkatle izlemekte fayda var.oysa biliyoruz ki başörtüsü ile çin askerlerinin karşısına dikilen bir de Tursun Gül var Uygurlu kardeşlerimizi temsil eden, göz yaşlarını başörtüsü ile silen Uygur anası; Tursun Gül.
İçerde ve dışarıda Ciddi dönüşümlere gebe günlerden geçiyoruz. Tüm dünya yeniden kurulurken ülkemizde de iktidar savaşı tüm şiddetiyle devam ediyor.
Hafta içinde HSYK ndan bir grubun ergenekon savcı ve hakimlerine dönük tasfiye planı tepedeki dönüşümün yeni bir merhalesi idi .ergenekon davası etrafında dönen rant paylaşımı savaşında ulusalcılarda küreselcilerde halktan ve haktan yana bir duruşa sahip değiller.
80 yıllık iktidarlarını "yeni sınıf"a devretmek istemeyen asker bürokrat sermaye bloğunun karşısındakiler ise şehirli dindar ama maalesef gücünü Amerika ve küresel sermayeden alan ,yeni bir müstağni sınıftan başkası değil.
Evet Rabb olan Allah günleri aramızda çeviriyor ki kim ahdinde sadık kimde dünyanın kışkırtıcılığına teslim olmuş ortaya çıksın.
Dünya değişirken bizlerde tarafımızı belirlemek durumundayız.
Müstekbirlerin, gücün, iktidarın, sermayenin, galibin yanında mı olacağız; yoksa halkın ve Hakkın mı?
İşte 201 haftadır yaptığımız şey, duruşumuzu ve safımızı belirtmek ve pekiştirmektir.
201 haftadır, gücün ve iktidarın yanında değil doğrunun ve halkın yanında olduğumuzu göstermeye çalıştık ve sesimiz çıktığı sürece de bunu yapmaya devam edeceğiz.
Rabbimiz bizi zalimlerle aynı hizaya yazma elimizin yetmediği dilimizin dönmediği ile bizleri yargılama,
Rabbimiz bizi zulme meyletmekten koru. Bizi küçük hesaplara, Allah ile aldatanların düzenlerine karşı uyanık kıl.
Rabbimiz bizleri İslam için direniş üzerine yaşat ve canımızı direniş yolunda al"
Amin
SAGİR BAŞÖRTÜSÜ PLATFORMU adına Sakarya Dayanışma Derneği