Salih Tuna: İktidarın Ekmeğine Yağ Sürmeyin
Malum 6'lı güruhun mutabakat metnine bakınca, "Fetullah Gülen'in yapamadığını da bunlar yaptı" denilse yeridir.
Bunların "Sözcü"lerinden biri 17-25 Aralık darbe girişiminin ardından, "Bizim yapamadığımızı Fetullah Gülen yaptı" demişti.
Malum 6'lı güruhun mutabakat metnine bakınca, "Fetullah Gülen'in yapamadığını da bunlar yaptı" denilse yeridir.
Sadece onun mu?
Hayır.
PKK'nın siyasi ayağının yapamadığını da yaptılar.
Sadece PKK'nın mı?
Hayır.
Dönemin AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanı Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından yürüttükleri "istikşafi" görüşmeler sonucunda yapamadıklarını da yaptılar.
***
Davutoğlu bu "istikşafi" görüşmelerin gerçek maksadını yakın zamanda ağzından şöyle kaçırmıştı: "CHP ile koalisyon yapmamıza izin verilseydi, 15 Temmuz yaşanmayacaktı..."
Bu ne demekti?
15 Temmuz'u gerçekleştirenlerin "ihtiyacı" karşılansaydı, 15 Temmuz'a gerek kalmazdı demekti.
Yani, söz konusu "istikşafi" görüşmeler marifetiyle amaçlarına ulaşamayınca, 15 Temmuz'da Erdoğan'ı savaş uçaklarıyla bilfiil ortadan kaldırmaya çalışmışlardı.
Peki amaçları neydi?
AK Parti'yi ruhundan yani Erdoğan'dan kopartarak AKP haline getirmekti.
Şimdi de aynı maksatla, Erdoğan'dan kurtarılmış AKP'yi 6'lı masa etrafında yeniden kurdular!..
Daha önce söylemiştim, yineleyeyim: "Yeni CHP"nin sağı "AKP"dir, "AKP"nin solu da "Yeni CHP."
Uzun lafın kısası, Biden masasında Davutoğlu, Babacan ve Akşener AKP'nin sağını, Kılıçdaroğlu da solunu temsil ediyor.
***
Gelgelelim, iflah olmaz AK Parti karşıtı muhalif güruh dün karşı çıktığı ne varsa destekçisi veya müşterisi haline getirildiğinin farkında bile değil.
Az da olsa farkında olan "yurtsever" aydınlar yok değil.
Ki, 6'lı mutabakat metnini teşrih masasına yatırarak yutturulmaya çalışılan zoka konusunda muhalif sosyolojiyi aydınlatmaya çalışıyorlar.
Lakin, "İktidarın ekmeğine yağ sürüyorsunuz!" şeklinde bir dirençle karşılaşıyorlar.
"İktidarın ekmeğine yağ sürmeyelim diye Kandil'in, Pensilvanya'nın ekmeğine mi yağ sürelim?" deseler de ne fayda!
Karşılarında "Erdoğan nefreti" üzerinden Babacan ve Davutoğlu'nu bağırlarına basan bir sosyoloji var.
Zaten bu nefret üzerinden CHP'nin, karşı çıktıkları AKP'ye evrildiğinin ayırdına varamayacak hale getirildiler.
Erdoğan nefretiyle zehirlenmiş veya hipnotize edilmiş veya narkozlanmış bu sosyolojinin oluşmasında yazık ki AK Parti karşıtı bu "yurtseverlerin" de vebali var.
Şimdi bu vebalin "bedelini" ödüyorlar.
Tahrip kalıbı haline getirilmiş bu mankurtlaştırılmış sosyoloji olmasaydı, 6'lı mutabakat metnine getirdikleri eleştiri, "İktidarın ekmeğine yağ sürüyorsunuz!" lakırdısıyla etkisiz hale getirilebilir miydi?