Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Şecaat arzederken..

Demek ki güç zehirlenmesi böyle bir şey.. Ya da korku demek ki aklı zail edince böyle oluyor..

Paralel yapı son operasyonu ile kendini tepeden tırnağa deşifre etti. Gülen son açıklaması ile örgüt lideri olduğunu ortaya koydu.. Örgüte talimatlar verdi. Birileri de o talimata göre hareket etti.

Fuat Avni büyük bir marifetmiş gibi emniyetin gizli bir operasyonunu deşifre etti. Bu açık bir suç. Kendisi ile birlikte kendine bilgi sızdıranları da deşifre etti..

Eğer gerçekten 400 kişi tek bir operasyonda gözaltına alınacaksa, operasyon için 10, merkezde 5, destek personeli olarak 10 polise ihtiyaç var. Yani 400 kişi alacaksanız 10.000 kişilik bir polis gücüne ihtiyacınız var.. 10.000’de 10 tane paralelci polis bulmak çok da zor değil.

Tamam, zaten biliniyordu, bugün - yarın bu operasyon olacak. Bu bir kehanet değil. Polis bu operasyon bilgisini bir şekilde sızdırarak aslında iyi bir iş çıkarttı. Sızmanın kaynağı deşifre edildi.. Örgütün eylemci kadroları, tepkileri, karar alma süreçleri, bir kez daha görüldü.

Örgüt içinde benimsenen yöntem ise, operasyon başlamadan ön almak, kamuoyu oluşturma yönünde oldu..

Eyleme katılanlar, Twitter’da itibar tetikçisi olarak kullandıkları kadrolar.

Bu süreçte hepsinin kimlikleri, telefonları, kod isimleri deşifre oldu.. Kendi aralarındaki hiyerarşi de. 

Aslında bu kadar kolay avlanmamaları beklenirdi ama, olan oldu.

Cesaret gösterileri, cemaat dışı iktidar karşıtı çevreleri yanlarına çekme girişimleri fiyasko ile sonuçlandı.

Cemaat, eylem tecrübesi olmayan bir grub.. Belli sayıda bir kalabalığı topladılar. Ama işte o kadar. Kendi içlerindeki profesyoneller dışında bunların yapacakları bir şey yok.. Twitter’da sahte kimlikle hedef isimlere hakaret etme konusunda daha ustalar.

Bilmedikleri bir şeyin peşinde oldukları için de yapacakları işi yüzlerine gözlerine bulaştıracakları muhakkak.. Kimlikleri deşifre olacak, suçlu duruma düşecekler..

Gazetelerine, televizyonlarına, yazarlarına, abilerinin sözlerine bakar mısınız, dün ne diyorlarsa, bugün tam tersini söylüyorlar..

Ergenekon ve Balyoz sanıkları için yazıp söyledikleriyle, aynı şey kendi başlarına gelince yazıp söylediklerine bakar mısınız.

AK Parti ile ilgili dün ne söylüyorlardı, bugün ne söylüyorlar. Herkesi dinliyorlar, dün olanlardan hiç mi haberleri yoktu.. “Dün dündür, bugünse bugün” değil mi..

Hani kendileri çok temiz sanki. Kamu kaynaklarını hortumlarken iyi idi değil mi.. “Tencere dibin kara, seninki benden kara”. Öyle bir noktaya geldiler ki, dini de, devleti de, sivil toplumunu da! Her şeyi istiyorlardı. Tatmin olmak bilmeyen ihtiraslarının kurbanı oldular belki de.. Bu işe bir de dini veçhe giydirerek kendi hesaplarını ve planlarını “göklerden gelen bir karar” şeklinde takdim etmeye kalktılar.

Olan oldu ve bugünlere geldik.

Bana kalırsa bekledikleri büyük operasyon bugün-yarın başlar.

İçlerindeki kripto tipler ve profesyoneller, gözlerini karartıp tehlikeli maceralara girebilirler. 

Köşeye sıkışmış vaziyetteler. Kaçacakları yer yok. Öyle anlaşılıyor ki teslim olmayacaklar.. Yeteri kadar dürüst ve cesur da değiller. Milletin kendilerini sahiplenmediğini de gördüler. Çeyrek asırlık hayallerinin bir anda berhava olmasına akıl-sır erdiremedikleri gibi, bu sonucu içlerine de sindiremiyorlar. Kendi içlerinde bunun kritiğini de yapamıyorlar. Çünkü bu senaryoyu ilahi bir planın vazgeçilmez parçası olarak görüyorlardı. Dinleştirdikleri bir ideolojileri, misyonları ve olağanüstü ve insanüstü özellikleri olan liderleri vardı. Arkalarında dünyanın en büyük güçleri vardı. Yenilemezlerdi. Özgül ağırlıkları vardı. Her şey düşünülmüştü ve çeyrek asırdır aksayan bir şey olmamıştı.

Ve bugün olan oldu..

Bugün yeni bir gün. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.. Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 754 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar