Şehid Metin Yüksel Fatih Camii'nde Anıldı
Fatih Camii'nde şehid edilen Metin Yüksel Şehid edilişinin yıldönümünde anıldı.
SÖNMEYEN MEŞALEMİZ,ŞEHİD METİN YÜKSEL
Bismillahirrahmanirrahim
“Sabah yakın değil mi”?
Değerli kardeşlerimiz,
Sayın basın mensupları
Kendisini İslam davasına ve Ümmetimizin kurtuluşuna adamış aziz şehidimiz Metin Yüksel’i şehadetinin 43.cü Yıldönümünde birkez daha rahmet ,minnet ve hasretle anıyoruz.
Aziz şehidimizin şahsında,Ümmetin tüm şehitlerinide rahmetle anıyor,onların hatırası ve şeref dolu miraslarına sadakat ahdimizi birkez daha tazeliyoruz.
Allahu Teala, kendi yolunda öldürülenleri “ölümsüz” olarak tanımlarken,şüphesiz ki bu tanımlama her şeyden önce bu şehitlerimizin uğruna adandıkları yolda ortaya koydukları fikir,eylem,mücadele ve adanmışlıklarının ölümsüzlüğüdür.Onlar şehadetleriyle birlikte davalarını da, kavgalarını da ölümsüz kıldılar.Onlar şehadetleriyle, nesilden nesile ulaşacak olan kutlu bir mesajı Müslümanların kalplerine silinmez bir mürekkeple yazmış oldular.
Bugün bizlerin 43.yılında aziz şehidimizi büyük bir sevgi ve hasretle anıyor olmamız da, onun bizlere miras bıraktığı bu kutlu davayı zaferlerden zafere taşıma azim ve irademizi göstermektedir.Bu dava bizden sonra da devam edecek, çağlar ve nesiller bu şehidlerimizin sönmeyen meşalesi ile ebediyen aydınlanacaktır.
Şehidimizi şahsiyet ve mücadelesini tanımak ve kavramak için onun şehid olduğu dönemde ülkemizde,bölgemizde ve tüm dünyada hakk-batıl mücadelesinin serüvenine göz atmamız gerekmektedir.Zira şehidlerimiz aynı zamanda içinde yaşadıkları dönemin ve çağın adil şahitleridirler.
Doğu ve batı emperyalizminin İslam dünyasına doğrudan ya da dolaylı olarak sulta kurduğu,tağuti cahiliye düzenlerinin Müslümanlara yönelik zulüm ve zorbalıklarını giderek azgınlaştırdığı bir dönemde, aziz şehidimiz Metin Yüksel,Balkanlardan Filipinler’e,Filistin’den Moro’ya,tüm yeryüzündeki mazlum Müslümanların haklarını,özgürlük ve onurunu savunma bayrağını kaldrıyor,çağdaş putperestliğin tüm parangalarının ergeç kırılacağını,ümmetimizin esaret ve zulüm pençelerinden kurtulacağını ve İslam sancağının yeryüzünün her noktasında ve en yükseklerde dalgalanacağını haykırıyordu.
Şehid Metin Yüksel bu yönüyle bir umut menbaı ve bir kurtuluş müjdesi idi.Onun iman ve bilinci, onun irade ve basireti,onun azim ve kararlılığı her türlü karamsarlığı,hertürlü korku ve kaygıyı dağıtıyor,özellikle Müslüman gençler için engin bir cesaret ve moralin kaynağı oluyordu.
Dolayısıyla,aziz şehidimiz Rabbimizin “Üzülmeyin,gevşemeyin inanıyorsanız en üstün olan sizlersiniz “ buyruğunun canlı örnekliğini ortaya koyarken,”sabah yakındeğil mi?”ayetinin de parıldayan bir timsali olarak dünya Müslümanlarının pek yakında özgür yarınların sabahlarına uyanacağının müjdesi oluyordu.
Ve bizler bu aziz şehidimizin şehadetinin ardından İslam ümmeti olarak öylesine büyük,öylesine azametli ve öylesine coşkulu zaferler yaşadık ki,bunları hayal bile etmek mümkün değildi.Yenilmezlik zırhına bürünen Siyonist İsrail rejiminin “Nil’den Fırat’a büyük İsrail” projesinin nasıl çöktüğünü ,ordularının nasıl hezimete uğradığına,Lübnan ve Filistin topraklarında nasıl dağılıp parçalandığına ve özgür Kudüs ışıklarının ufkumuzu nasıl aydınlattığına şahit olduk.Gencecik Filistinlilerin ellerindeki taşlarla başlayan intifada’nın bugün Siyonist rejimin her noktasını uzun menzilli füzellerle vuran bir “kudüs cephesi”ne dönüştüğüne tanık olduk.Artık bu kanser uru Siyonist rejimin ortadan kalkacağını Siyonistlerin kendileri bile itiraf etme durumuna geldiler.
Allah’ın izniyle bu gayrimeşru Siyonist rejiminortadan kalkıp denizden nehire bütün Filistin’in kurtulduğu günlerin nekadar yakın olduğunu tüm benliğimizde hissediyoruz,onun çabasını,onun iştiyakını yaşıyoruz.
Tüm bu hakikatler aziz şehidimizin bizlere gösterdiği özgür ve aydınlık günlerin gerçekleşmesinin örneklerindendir.Bizler onun umut ve güven veren gözlerine bakarken omda bize “ sabah yakın değil mi?” ayetini okuyarak zafer dolu aydınlıkmyarınlarımıza işaret ediyordu.
Değerli bacı ve kardeşlerimiz,
İçinde bulunduğumuz bu ay aynı zamanda ,siyonizme karşı karşı mücadelerle başöğretmenimiz olan büyük Mücahid Necmeddin Erbakan hocamızın Rabbine kanat çırptığı aydır.Bizleri herzaman Kudüs davasına yönelten aziz hocamızı da rahmet ve minnet anarken,onun kutlu hatıratını bir kez daha selamlıyoruz.
Merhum Erbakan hocamızın eğitim ve terbiyesinden geçen Şehid Metin Yüksel,İslam’ın oğlı,Kur’an’ın eri ve Ümmetin fedaisi idi.İslam davası onun canı,ruhu ve özü idi.
O hem ümmet,hem vahdet,hem de mukavemet idi. O bütün Müslümanlara yönelik kardeşlik gayretini üzerinde taşıyor,küresel emperyalizm ve tağutlara karşı dinmez bir mücadele ve direnişi mücadelesiyle ortaya koyuyordu.Cihad ve mukavemet onun hattı idi .İslam’ın şiarlarını ve mukaddesatını savunmak,Kur’an nizamının egemenliğiiçin durmaksızın bir kavgayı kuşanmak onun asil ve örnek şahsiyetini yansıtıyordu.
Şehid Metin Yüksel,ailesinden aldığı ahlaki terbiyesiyle,hem ihlas ve tevazu,hem de sevgi ve mihribanlık abidesi idi.İnsanlarla ve tüm dava arkadaşlarıyla ilişki biçimi tamamen içten ve sevgi doluydu,şefkat ve hürmetini herkes hissediyordu.
O gençti,evlenmemişti ve çocuklarıda yoktu. Ama Müslüman gençler ona bir ağabey gibi baktıkları gibi,mihriban ve müşfik bir baba gibi seviyorlardı, mazlum ve mahrumlar onun kanatları altına koşuyor,yoksullarını onun merhametiyle gidermeye çalışıyorlardı.
Şehi Metin Yüksel fikir ve inançlarını sürekli dile getiriyor,konuşmalar yapıyor,görsel afişler hazırlıyor,seminerler veriyordu. Ama o bunların hiçbirini sadece sözde bırakmıyor,inançve ideallerini ameliyle,izzet dolu mücadelesi,hayranlık uyandıran cesareti,hiçbir şeyi esirgemeyen fedakarlığı ile ortaya koyuyordu.”Hayat iman ve cihad dır” düsturu onun hayatnın ve şahsiyetinin aynası ve şiarı olmuştu.
Şehid Metin Yüksel Akıncılar Hareketini halkın da gençliğin de bir buluşma noktasına çevirmişti.Genç yaşlı,avam,havas,İslam davasının muhlis ve sadık insanları onun mücadelesiyle bütünleşiyor,Akıncılar Hareketi onunla birlikte İslam ümmeti için meşale oluyordu.
Değerli bacı ve kardeşlerimiz Hepimiz biliyoruz ki,bugün bizim bu aziz şehidimiz için bir anma programı düzenlememiz,sadece geçmişteki mücadeleleri ve şehitlerimizi hayırla yad etmek için değildir.Sadece bir şükran ve bir vefa gösterisi de değildir.
Bizler bu aziz şahidimizden ve tüm şehidlerimizden aldığımız derslerle,onların bayrağı altında aynı mücadele hattında,aynı hedefler ışığında, adanmış bedeblerimiz ve şehadete arzulu yüreklerimizle,sarsılmaz bir ümmet bilinci ile,kendi birliğimizi,kardeşliğimizi ve mücadele zeminlerimizi daha da güçlendirerek,içinde bulunduğumuz siperlerden şehidlerimizi selamlamalı ve şehitlerimizle ahitleşmeliyiz…
Bu vesile ile aziz şehidimizin şehadetinin yıldönümünde bu şehidimizin pak ruhaniyetleri önünde Alemlerin rabbi olan Allah’a söz veriyoruz:
Ya Rab , sen şahid ol!
Kendi katında ölümsüzler olarak aldığın bu aziz şehidlerimizin bayrağını elden ele taşıyacak,menzil menzil zaferden zafere dalgalandıracağız!
Ya Rab, sen şahid ol!
Aziz şehidlerimizin mukaddes bir emanet olarak bıraktıkları cihad ve mukavemet yoluna her zaman sadık kalacak ve bu yolun sürdürülmesi için hiçbir fedakarlık ve mücadeleden kaçınmayacağız !
Ya Rab ,sen şahid ol!
İslam ümmetinin birliği ve dirliği için, İslam düşmanlarının oyunları ve tuzaklarının bozulması için,Müslümanlar arasında tutuşturulmak istenen tüm fitne ateşlerinin söndürülmesi için tam bir sorumluluk ve basiretle hareket edecek,Müslümanlar arasında mezhepçi ve kavmiyetçi hiçbir ayırım ve düşmanlığa fırsat vermeyeceğiz.
Ya Rab,sen şahid ol!
Sen bizi tek bir bir ümmet olarak tanımladın;bizlerde yegane önderimiz Hz.Resul-i Ekrem’in bayrağı altında tek ümmet olarak ayakta duracağız,tek ümmet olarak hareket edeceğiz,tek ümmet olarak mücadelemizi sürdüreceğiz…
Ya Rab!
Bunyolda ayaklarımızı sabit kıl,üzerimize sabırlar yağdır ve düşmanların karşısında bizleri başarı,zafer ve esenlik yollarına ulaştır.
ŞEHİD METİN YÜKSEL PLATFORMU