Selam Olsun Aliya İzzetbegoviç'e-VİDEO
Bosna-Hersek'i bağımsız bir devlet yapmayı başaran, en zor anında halkının bir "baba" gibi etrafında kenetlendiği "Bilge Kral" 9. yıl dönümünde anılıyor...
Bosna'nın bağımsızlığının kurtuluşunda en büyük rolü oynayan Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç'in Dar'ul Beka'ya irtihalinin 9. yıldönümü...
Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç bir törende askerinin karşısına geçiyor ve onları "Sevgili Askerlerim, Selamun Aleyküm!" diye selamlıyor, askeri birlik de "aleyküm selam " diye cevaplıyor ve askerler tekbir getirmeye başlıyorlar. İşte o etkileyici sahne:
"Ben bir Müslüman'ım ve öyle kalacağım. Kendimi dünyadaki İslam davasının bir neferi olarak telakki ediyorum ve son günüme kadar da öyle hissedeceğim. Çünkü İslam benim için güzel ve asil olan her şeyin diğer adı..."
Gözlerinden salıncaklar kuruludur gökyüzüne... Ufka ayarlı bakışlarından yarınlara adanmış zaferler tüter. Sessiz bir çığlıktır o... Kuşatılmış duyguların, hapsedilmiş hayallerin özgürlüğe açılan kapısıdır. Yalnızlığı sürgün etmeye meyilli olanların yanı başındadır. Ümidi tükenenlerin ümididir o... Barışa inananların gönül yıldızıdır... Kendi kaderini seçmeyi bilmeyen bir milleti ayağa kaldırandır... Bir hayali binlerle bölüşen gönüllerin fatihi Aliya İzzetbegoviç'tir o...
Yıldızların rengini seçememişti hiç kimse... Bulutların gökyüzünü gölgelemesine engel olunamamıştı... Karanlığa alışmıştı herkes ve her şey siyahtı... Rüyaları prangalıydı insanların bu ülkede... Hayalleri çalıntı... "Yeryüzünün öğretmeni olmak için gökyüzünün öğrencisi olmak lazım" diyen Aliya'ya ayarlıydı saatler... Zaman ona meyilliydi. O olmasaydı karanlığı güneş sanacaktı herkes... Esareti özgürlük... Acıları halkıyla göğüsleyendi o...
Gözlerinden salıncaklar kuruludur gökyüzüne... Ufka ayarlı bakışlarından yarınlara adanmış zaferler tüter. Sessiz bir çığlıktır o... Kuşatılmış duyguların, hapsedilmiş hayallerin özgürlüğe açılan kapısıdır. Yalnızlığı sürgün etmeye meyilli olanların yanı başındadır. Ümidi tükenenlerin ümididir o... Barışa inananların gönül yıldızıdır... Kendi kaderini seçmeyi bilmeyen bir milleti ayağa kaldırandır... Bir hayali binlerle bölüşen gönüllerin fatihi Aliya İzzetbegoviç'tir o...
Yıldızların rengini seçememişti hiç kimse... Bulutların gökyüzünü gölgelemesine engel olunamamıştı... Karanlığa alışmıştı herkes ve her şey siyahtı... Rüyaları prangalıydı insanların bu ülkede... Hayalleri çalıntı... "Yeryüzünün öğretmeni olmak için gökyüzünün öğrencisi olmak lazım" diyen Aliya'ya ayarlıydı saatler... Zaman ona meyilliydi. O olmasaydı karanlığı güneş sanacaktı herkes... Esareti özgürlük... Acıları halkıyla göğüsleyendi o...