Sen Bunları Yaşadın mı Fazıl?

Sen Bunları Yaşadın mı Fazıl?

Fazıl Say, piyanist ve besteci. “AB 2008 Kültürlerarası Diyalog Yılı” çerçevesinde Avrupa Kültür Büyükelçisi olan Say...

Fazıl Say, piyanist ve besteci. “AB 2008 Kültürlerarası Diyalog Yılı” çerçevesinde Avrupa Kültür Büyükelçisi olan Say, “Türkiye rüyalarımız öldü. Tüm bakan eşleri türban takıyor.

(...)

Peki bizim ne yapmamız gerekirdi Say!
Bizi davet etmediler değil, dilekçe vermek için bile kapıdan içeri almadılar.. Hastamızı bile nufus cüzdanındaki resim yüzünden hastahaneye almadılar da öldü gitti Medine Bircan..
Sen nasıl sanatçısın ki, halkının bu acısını duymadın..
Benim eşim, kızım, kızkardeşim, yeğenim, gelinim okuyamadı sizin o anlamsız, saçmasapan başörtüsü düşmanlığınız yüzünden.. Eşi başörtülü diye subayları ordudan attınız, hiç vicdanlarınız sızlamadan ve yargıya bile gitmelerine izin vermeden.
Adım radikale çıkmış ya, kendisine benim yüzümden bir zarar gelmesin diye büyük amcamın oğlu Yüksek Seçim Kurulu eski Başkanı Tufan Algan’ı ilk hakim olduğu günden bu yana ziyaret etmedim bir çay içmek için bile. Telefonla bile aramadım. Aramızda hiç bir sorun olmamasına rağmen. Sen bu acıyı bilir misin Say?..
Erdoğan belediye başkanı olduğunda MÜSİAD heyeti ile bir 15 dakikalık hayırlı olsun ziyareti, bir de şiir okudu diye görevinden alınırken 5 dakika ayakta konuştuk, bütün belediye başkanlığı süresince kendisi ile.. Buna benzer 40 örnek verebilirim size.. Annelerin başörtüsü yüzünden oğullarının yemin törenine alınmadığını biliyor musun sen! Ödül almak için çıktığı sahneden kıyafeti yüzünden yaka paça indirilenlerin acısını hiç hissettin mi bir gün olsun!
Cumhurbaşkanı Gül’ün siyasete girmesi için hakkında ilk yazıyı ben yazdım, Çankaya’dan bana davet gelmemesinin sebebi ya da hayırlı olsuna bile gidemememin asıl sebebi, sizin gibilerin hezeyanları yüzünden bir tatsızlık olmasın diye..
Sizin bir sürü ödülleriniz var, bizim kızlarımız daha 14 yaşında ödül almak için sahneye çıktığında kaymakam ve asker işbirliği ile sahneden zorla indiriliyor beyefendi.. Bundan dolayı biz bu ülkeyi terketmedik ve terketmeyeceğiz, sana gelince “kal” derim ama, gideceksen git gidebildiğin yere kadar.. Ama bir gün biz o senin gittiğin mahallede de, her yerde olduğu gibi, bir gün küçücük kızların başlarını örttüğü Kur’an Kursları açacağız, bunu böyle bil! Ve bir gün, elbet bir gün, din gününde görüşeceğiz..
Ha! Söyle, cenazeni camiye getirmesinler. Denk gelirsem, İmam efendi “Nasıl bilirsiniz” diye sorduğunda yüksek sesle senin için bildiğimi söyleyeceğim.. Ben yaşarken bu ülkede ölme! Ya da söyle, camiye getirmesinler seni! Veya özür dile!
Kim bu Fazlı Say diye internet sitesine bir göz attım. Hakkında 113.000 dosya var.. 294 tanesi “Sabatay’lığı ile ilgili.. Yani derin aileden ve derin yapıdan biri.. Google’dan tarama yaptığınızda ilk haber şöyle: “Adları aşk dedikodularına karışan Fazıl Say ile Zuhal Olcay'ın işte el ele, diz dize mutluluk resmi.”

Yazının Tümü İçin Tıklayın