Mehmet GÖKTAŞ
Senin Ayetlerin Benim Ayetlerim
Otomobille sıkça geçtiğim güzergâhımda daha çok nelerin dikkatimi çektiğini şöyle bir düşündüm; çukurlar, yol kenarındaki birkaç su arkı, ağaçların görüntüyü engellediği birkaç viraj ve bir iki kavşak noktası olduğunu fark ettim, gidiş gelişlerimde en çok bu noktalara yoğunlaşıyormuşum.
Hanıma gelince, bunların hiç birinin farkında değil, o hep yoldan ötelerini görüyor, güzelce bakım yapılmış bahçeleri, ağaçları, sebzeleri, evleri görüyor, bu arada benim de görmemi istiyor.
Demek istediğim, herkesin dikkatini çeken şeyler hiç aynı değil. Evin önünden günde en az beş on tane hurdacı geçiyor, onların gözü de evlerin avlularındaki eski eşyalar.
Elhamdülillah Kur’an-ı Kerim de çoğumuzun tekrar tekrar gidip geldiği bir güzergâh, hepimiz az çok mütalaa edip duruyoruz.
En çok hangi sureler, hangi ayetler dikkatimizi çekiyor diye düşündüğüm olur.
Yukarıdaki günlük hayatımızdan verdiğim basit örnekler gibi bu konunun da adamına göre değiştiğini tahmin ediyorum.
Elbette Müslümanlar olarak bu Kur’an hepimizin, bu sureler, bu ayetler hepimizin ayetleridir.
Böyle olmakla beraber herkesin üzerinde biraz daha fazla yoğunlaştığı ayetlerin olduğu da bir başka gerçektir.
İnsanların karakterine, yaşına, çevresine göre değişiyor. Yeter ki ayrılığa gayrılığa, bölünmeye vesile olmasın yeter.
Gençlik yıllarımda üzerinde yoğunlaştığım, taziyelerde, sohbetlerde ve benzer topluluklarda okuyup sohbet konusu yaptığım ayetler daha çok Âl-i İmran, Nisa, Maide, Tevbe surelerinden cihad ve ahkâm ayetleri olduğunu görüyorum.
Sizi bilmem ama son zamanlarda güzergâhımdaki ayetlerin epeyce zenginleştiğini, çeşitlendiğini görüyorum. Öncekilerle birlikte ölüm, ölümden sonra diriliş, mahşer, cennet ve cehennem ayetleri üzerinde çok daha fazla yoğunlaştığımı fark ettim.
Biliyorum, yaşlanmaya bağlayacaksınız bunu, hani gerçek payı da yok değil, yaşlanmanın yanı sıra ölümün kol gezdiği günlerde yaşıyoruz.
Aslında güzergâhımızdaki bu ayetlerin ihtiyar genç herkesin görmesi gereken ayetler olduğu bir gerçektir.
Elinize bir Kur’an alınız ve şöyle bir bakınız; Allah Teala’nın yeniden dirilişe yemin ettiği kadar hiçbir şeye yemin etmediğini göreceksiniz.
Her şeyden önce Mekke’de inen surelerin Medine’de inenlerden çok fazla olduğunu ve bu surelerin tamamında ağırlık noktasının yeniden diriliş, mahşer, hesap, cennet ve cehennem olduğunu göreceksiniz. Medeni surelerdeki de fazladan.
Demek istediğim, Kur’an güzergâhında gidip gelirken kafayı sadece bazı ayetlere takmayın, onlarla birlikte tamamını görmeye çalışın. Hayata bakışınız çok değişecek.
Hani dünya hayatımızda bile bazen; “O yoldan o kadar gelip geçtim ama hayret hiç farkına varmamışım, hiç dikkatimi çekmemiş, hiç görmemişim” deriz ya.
Yeter ki iyi dikkat edin, yolumuzun üzerinde yeni yeni hazineler bulacağız.