Sınava başörtülüler ile silahlılar giremez!
ÖSYMnin tanıtım filminde skandal...
Fiilen uygulandığı halde, kanunen bir yasağın bulunmadığı başörtüsü zulmünde yeni dönem. Sivil toplum kuruluşu temsilcileri, "Yasakla suç işleyenlerin son filmine karşı öğrencileri suç duyurusunda bulunmaya" çağırdı.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi, 2010 yılında yapılacak üniversiteye giriş sınavlarında uyulacak kuralları bir tanıtım filmiyle aday ve sınav görevlilerine anlattı. Filme göre, sınava kılık kıyafeti uygun olmayan ve yanında silah bulunan adaylar alınmayacak. Bir diğer manası ise şu: Sınava başörtülüler ile silahlılar giremez!
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) 2010 yılında yapılacak üniversiteye giriş sınavına girecek adaylara ve sınavlarda çalışacak salon ve bina görevlilerine yönelik hazırladığı tanıtım filmindeki ilginç ayrıntı dikkat çekiyor.
Salon ve Bina Görevlilerine yönelik hazırlanan filmde, sınava alınacak öğrencilerin, "Kılık ve kıyafetleri yürürlükteki mevzuata uygun bulunmayanlar ile yanında silah ile uygun olmayan benzer eşyaları taşıyan adaylar sınav binasına alınmaz" uyarıları yer alıyor! Uyarının diğer bir manası ise herkesin bildiği gibi, başörtülüler bu yıl da üniversiteye giriş sınavına giremeyecek!
Sınava alınsalar bile iptal edilecek
Tanıtım filmleri aday ve görevlilere yönelik olarak ayrı ayrı yapıldı. Öğrencileri uyarmak için hazırlanan filmde ise adayların haberleşme cihazlarıyla sınava alınmayacağı belirtilerek, "Aday kılık ve kıyafetini ilgili mevzuata uygun giyinmiş bir halde sınavın başlamasından en az bir saat önce sınav binasının önünde olacak bir şekilde evden çıkmalıdır" denildi ve eklendi, "Kılık ve kıyafeti sınava uygun olmayanlar sınav salonuna alınsa bile sınvları geçersin sayılır."
ÖSYM, adaylara, bina görevlileri, salon başkanları ve gözetmenler ile sınav evrakı koruma kuryelerine yönelik üç tane tanıtım filmi hazırladı. Hazırlanan dört filmden üçünde de "Kılık kıyafeti uygun olmayanlar sınava alınmaz" denildi. Yıllardır zulme maruz kalan başörtülülerin mağduriyeti bu yıl yapılacak sınavlarda da devam edecek.
Yeni anayasada bu sorun çözülmeli
Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Şekerci: Şu anda gündemde yeni anayasa tartışmaları var. Başörtüsü sorunu da kesinlikle yeni anayasa bağlamında bir çözüme kavuşturulmalı, anayasada net bir şekilde çözüm getirilmeli. Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri de başörtüsü yasağıdır. Hükümet gerçekten bir çözüm istiyorsa bu soruna odaklanmalı. ÖSYM hiç olmazsa tanıtım filminde bu uyarıyı yapmayabilirdi.
Şu anda gündemde yeni anayasa tartışmaları var. Başörtüsü sorunu da kesinlikle yeni anayasa bağlamında bir çözüme kavuşturulmalı, anayasada net bir şekilde çözüm getirilmeli. Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri de başörtüsü yasağıdır. Darbecilerin 28 Şubat sürecinde Müslümanlara yönelik uyguladıkları insan hakları ihlallerinin başında geliyor. Hükümet gerçekten bir çözüm istiyorsa bu soruna odaklanmalı. ÖSYM hiç olmazsa tanıtım filminde bu uyarıyı yapmayabilirdi. Bu ifadeler yasakta kararlılık beyan etmenin ötesinde bir anlam ifade etmiyor.
"Yasakçılar suç işliyor"
"Öğrenim mevzuatında hiçbir şekilde, kılık kıyafeti engelleyici bir düzenleme yok ama yargı sistemiyle böyle keyfi bir düzen oluşturuldu. ÖSYM'nin bu filminde, "Kılık kıyafet mevzuatına uygunluk şartı" deniliyor fakat böyle bir mevzuat ya da öğrencilerin başörtüleriyle, sınava, sınıfa, kampüse giremez diye bir kanun yok. Öğrencilerin buna karşı yapması gereken şey ise suç duyurusunda bulunmak olmalıdır" dedi.
"Öğrenim mevzuatında hiçbir şekilde, kılık kıyafeti engelleyici bir düzenleme yok ama yargı sistemiyle böyle keyfi bir düzen oluşturuldu. ÖSYM'nin bu filminde, "Kılık kıyafet mevzuatına uygunluk şartı" deniliyor fakat böyle bir mevzuat ya da öğrencilerin başörtüleriyle, sınava, sınıfa, kampüse giremez diye bir kanun yok. Bunlar hukuki değil fiili kararlardır. Dolayısıyla ÖSYM'nin bu filminde olduğu gibi, başörtüsünü yasaklayan eylemlerle belirli çevreler suç işlemiş olmaktadırlar. Öğrencilerin buna karşı yapması gereken şey ise suç duyurusunda bulunmak olmalıdır. Öğrenciler yıllardan beri böyle bir yasak varmış gibi davranıyorlar, kendilerini illegal bir iş yapıyormuş gibi hissediyorlar ama asıl illegal bir iş yapanlar bu kanunsuz yasağı uygulayanlardır. "