Şirin, 'Şehadet Gecesi'nde Konuştu
Bugün günümüzde sözde bazı aydınlar, gazeteciler, hatta hoca dile tanınanlar Ortadoğu'daki bu halk ayaklanmalarının ardında Amerika'nın olduğunu ileri sürüyorlar...
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Adana Şubesi, Seyhan Kültür Merkezinde "Şehadet Gecesi" düzenledi. 1000 koltuk kapasiteli salon tamamı ile dolarken, seyirciler salona sığmadı. 19.30'da Kuran tilaveti ile başlayan geceye ezgiler eşliğinde, sinevizyon gösterimi ile devam edildi.
Programın açılış konuşmasını yapan Anadolu Gençlik Derneği Adana Şube Başkanı Abdülaziz Kıranşal, adana AGD olarak gençlerimizin ahlaksızlık ve maneviyatsızlık bataklığında kaybolmaması için gece gündüz bir ibadet aşkıyla çalışıyoruz dedi. Kıranşal milli görüş teşkilatları olarak Kur'an-da en fazla bahsi geçen kavramlardan olan cihad ve şehadet kavramlarının temsil ettiği mananın gençlerimiz açısından anlaşılması için bu programları tertiplediklerini belirtti. Açılış konuşmasının ardından kürsüye çıkan gecenin konuğu Yazar Nureddin Şirin, Şubat ayının şahadet ayı olarak kabul gördüğünü ve yıllardır bunun için programlar yapıldığını hatırlattı. Bu etkinliklerde hep Türkiye dışındaki şehitlerden bahsedildiğini ancak Mavi Marmara şehitleri ile birlikte bu toprakların şehitlerinin de adının anılır olduğunu söyledi.
Biz hiçbir ülkenin, kavmin veya ırkın şehitleri arasında fark görmüyoruz diyerek sözlerini sürdüren Şirin; "Biz Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, istedik ki bu topraklardan da şehitler çıksın. Allah bizim dualarımızı kabul etti. Mavi Marmara'daki kardeşlerimiz, İnsanlar arasında müminlere karşı en şiddetli düşman olan yahudilere karşı yola çıktı. Gazze'nin etrafına dikilen ambargo duvarlarını yıkmak için yola çıktı. Mavi Marmara şehidlerinin kanları, Kudüs'ün özgürlüğü için bir çığır açarken, bu kanlar aynı zamanda Mısır Firavunu Mübarek'in de duvarlarını sarstı. Bugün Mübareksiz bir Mısır'dan söz ediyoruz, pek yakında da İsrail'siz bir ortadoğu'dan söz edeceğiz. Bir kardeşiniz olarak tam bir itminanla süylüyorum ki, hiç kimsenin şüphesi olmasın, mübarek ve mukaddes Filistin toprakları üzerinde kurulan bu siyonist rejimin ortadan kalkmasına sadece yıllar kaldı. En geç 2020 yılı, İsrail'siz bir ortadoğu olacak. Ve ardından islam ümmeti ve dünya mazlum halkları olarak Amerika'sız bir dünyayı kuracağız" dedi.
Şehidlerin kanlarının müslümanlara bir ışık, bir rehber ve bir kandil olduğunu söyleyen Şirin konuşmasını şöyle sürdürdü:
Bu Şubat ayında Şehid İmam Hasan el Benna'yı rahmetle ve minnetle anıyoruz. Eğer bugün Tahrir meydanında yüzbinlerce müslümanın bir okyanus gibi topluca namaz kıldıklarını görüyorsak, bugün Filistin İslami direnişinin siyonist rejimi nasıl sarstığını görüyorsak, eğer bugün Şehid Ahmed Yasin'leri, Şehid Rantisi'leri görüyorsak ve eğer bugün Filistin İslami direnişinin ufkunda özgür Kudüs'ün ışıltılarını görüyorsak, tüm bunun Şehid İmam Hasan el Benna'ların, Şehid Seyyid Kutub'ların, Şehid Abdulkadir Udeh'lerin, Şehid Halid el İslambuli'lerin pak ve mukaddes kanlarının bereketlerindendir."
Adanalı müslümanların Mavi Marmara Şehidi Çetin Topçuoğlu ile iftihar ettiğini belirten Şirin "Çetin Topçuoğlu gibi yiğitler siz Adanalı müslümanların ne kadar iftiharı ise, bu iftihar bütün Türkiyeli müslümanların ve bütün İslam Ümmeti'nin iftiharıdır. Bizler Mavi Marmara şehidlerimiz ile, yüzümüzü sadece Gazze ambargosunun yıkılmasına değil, Kudüs'ümüzün özgürlüğüne çevirdik. Özgür Kudüs'e ulaştığımızda da öncilikle Mavi Marmara şehidlerini selamlayıp onların kanlarına olan minnetimizi, şükür namazlarımızla göstereceğiz" dedi.
Tunus ve Mısır ile başlayıp Tüm Kuzey Afrika ve Ortadoğu'ya yayılan devrim dalgasının müslüman halkların bir uyanışının ve tağuti zalim diktatörlüklerin döneminin kapandığın bir göstergesi olduğunu belirten Şirin bölgesel ayaklanmaları Amerika'ya bağlayanlara sert tepki göstererek şunları söyledi:
"Bugün günümüzde sözde bazı aydınlar, gazeteciler, hatta hoca dile tanınanlar Ortadoğu'daki bu halk ayaklanmalarının ardında Amerika'nın olduğunu ileri sürüyorlar. Onlara göre, Amerika Ortadoğu'yu yeniden dizayn ediyor, Büyük Ortadoğu Projesini gerçekleştiriyor. Onlara göre dünyanın en büyük gücü Amerika. Bu söylem onların gaflet ve basiretsizliğinin, bölgedeki gelişmeler noktasındaki cehaletlerinin bir göstergesi. Kuşkusuz ki Amerika bu gelişmeleri saptırmak, bloke etmek ve halkların devrimleri üzerinden yeni komplolar üretmek peşindedir, büyük şeytan Amerika elbet bunu yapacak. Ancak bu halkların aynı zamanda en büyük düşmanı Amerika'dır ve onlar Amerika'nın bölgedeki ayaklarını kırmaktadır. Herkesin bir hesabı olsa da, Allah'ın da bir hesabı var, onlar tuzak kursalar da Allah da onlara karşı tuzatk kuruyor. Acaba onlar Allah'tan daha mı güçlü? Yoksa bizler, "güç ve kuvvet Amerika'nın katındadır" mı diyoruz, yoksa "her şeye güce yeten yalnız Allah'tır" mı diyoruz?"
Gecenin sonunda sahneye çıkan sanatçı Erdoğan Akın ezgileri ile beğeni topladı.
Ayrıca program sunucusu Anadolu Gençlik Derneğinin her hafta cumartesi günleri saat 19.30 da AGD Konferans salonunda yaptığı Asr-ı Saadet sohbetlerinin bu haftaki konuğunun İGMG eski Başkanı Sayın Hasan DAMAR olduğunu söyledi.
velfecr