Siyasetten elinizi çekin yıpranmayın
Org. İlker Başbuğun Silahlı Kuvvetler üzerinden elinizi çekiniz sözüne tepki gösteren siyasetçi, akademisyen, hukukçu ve STK temsilcileri, Önce siz siyasetten elinizi çekin, kendi görevinizi yapın ki yıpranmayın dediler...
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'a "Önce siz siyasetin üzerinden elinizi çekin" diyen uzmanlar, TSK'yı yıprattığı söylenen tüm bu gelişmelerin sorumlusunun, kendi asli görevleri olan yurt savunması yerine yıllardır siyaset yapmayı alışkanlık haline getirmiş bazı komutanlar olduğunu söylediler.
ÖZDAĞ: "SİYASET VE HUKUKUN ÜZERİNDEN ELİNİZİ ÇEKİN"
Vakit'e konuşan Doç. Dr. Selçuk Özdağ, demokratik ülkelerde askerlerin siyasi ve hukuki konularda konuşmadığını belirterek, "Sayın Başbuğ'un konuşmasını hiç uygun bulmadım. Öncelikle TSK demokrasi ve hukukun üzerinden elini çekmelidir. TSK'nın sık sık siyasi ve hukuki konularda yaptığı açıklamalar, ülkede çift başlı bir güç görüntüsü vermektedir" dedi.
ÖNCEKİ UYGULAMALARI NEREYE KOYACAĞIZ
1960'dan beri TSK'nın onlarca kez siyasete ve millet iradesine müdahale ettiğini hatırlatan Özdağ, "27 Mayıs'ı, 1971 muhtırasını, 12 Eylül darbesini, 28 Şubat'ı, 27 Nisan'ı nasıl izah edeceğiz? Belge sahteymiş-değilmiş meselesi değildir bu. Bu mesele 'TSK'nın görevi nedir?' meselesidir. TSK'nın işi siyaset yapmak değil, vatanı savunmaktır. TSK mevcut siyasi otoriteyi beğenir ya da beğenmez; o iradeyi millet işbaşına getirmiştir ve asker de bu tercihe saygı duymak ve milletin seçtiği siyasi otoritenin emrine uymak mecburiyetindedir. Demokratik ülkelerde asker siyaseti şekillendirme planları yapmaz. Teröre karşı, düşmana karşı nasıl başarılı olunacağına dair planlar yapar. Bu nedenle Sayın Başbuğ'un konuşmaları toplumu ikna etmemiştir" dedi.
HERKES ANAYASA'NIN KENDİSİNE ÇİZDİĞİ SINIRLARIN İÇİNDE KALMALI
SP'nin hukuçu kurmaylarından Şeref Malkoç da, gerekçesi her ne olursa olsun TSK'nın siyasetin alanına müdahale etmemesi gerektiğini vurgulayarak, "Aksi halde bundan demokrasi ve millet zarar görür" dedi. Malkoç, "Yetkili konumdakiler, ne görev alanlarını genişletmeye çalışmakla ne de hukuku etkileyecek tavırlar içine girmekle demokrasiye hizmet ederler. Herkes Anayasa'nın kendisine çizdiği sınırlar içinde kalmalı ve hareket alanını buna göre ayarlamalıdır." diye konuştu.
YURTALAN: "SINIRINI AŞARSAN ELBETTE ELEŞTİRİLİRSİN"
Adalet Gönüllüleri Derneği (ADALETDER) Genel Başkanı Avukat Emre Yurtalan da, "Sayın Başbuğ'un kızgın bir ses tonuyla ve emir verir şekilde sarf ettiği sözler, Genelkurmay'ın tavrının daha çok eleştirilmesine neden olacaktır. Sayın Başbuğ, TSK'yı yıprattığını iddia ettiği eleştirilerin neden kaynaklandığına bakmalıdır. Sen görev alanı sınırlarını aşarak ikide bir siyasetin alanına tecavüz edersen elbette eleştirilirsin. TSK'yı biz yıpratmıyoruz. TSK anayasal sınırlarını aşarak kendi kendini yıpratıyor. Önce TSK elini siyasetin üzerinden çeksin" dedi.
ŞEKERCİ: "ÖNCE GENELKURMAY SİYASETTEN VE YARGIDAN ELİNİ ÇEKSİN"
Özgür-Der Genel Başkanı Hülya Şekerci ise, "Sayın Başbuğ gerek üslubu, gerekse de konuşmasının içeriği itibariyle militarist zihniyet yapısını değiştirmeye pek niyetli olmadığını göstermiştir" dedi. Şekerci, öncelikle TSK'nın siyaset ve hukuk üzerinden elini çekmesi gerektiğini dile getirerek, "Karşımızda halktan toplanan vergilerden maaşını alan, atanmış bir bürokrat değil de sanki bir kral var adeta. Başbakan'ın çağrısına 'dışarıdan müdahaleye gerek yok, gereğini kendimiz yaparız' üslubuyla cevap verebilen; medyaya, siyasetçilere 'ayağınızı denk alın' mealinde uyarılar gönderebilen; sivil yargıya 'belgenin doğru olup olmadığını değil, kimin ne maksatla hazırladığını bulun' talimatı verebilen, bütün topluma da başöğretmen edasıyla konuşan bir 'Başbuğ' var karşımızda" diye konuştu.
"LAV SİLAHINA BORU, BELGEYE KAĞIT PARÇASI DERSEN, KİMSEYİ İKNA EDEMEZSİN"
Ergenekon davası sürecinde TSK tarafından verilen bilgilerin çok kereler yanlış çıktığını da hatırlatan Şekerci, Orgeneral Başbuğ'un açıklamalarının eleştirileri fazlasıyla hakettiğini vurgulayarak, "Siz lav silahına boru, belgeye de kağıt parçası derseniz; daha çok eleştirilirsiniz" dedi.
Vakit