"Siz Soyunmayanlara Düşmansınız"

"Siz Soyunmayanlara Düşmansınız"

Vakit yazarı Abdurrahim Karakoç'un yazısı...

Vakit/Abdurrahim Karakoç

Türban mı diyorsunuz?


Evet, öyle diyorsunuz..
Çünkü sırtınıza mı desem, idrakinize mi desem, sarılmış bir eşek inadı, aynı teraneyi sürdürüyorsunuz..


Türk tarihinde “türban” diye bir şey yok..
Onu siz uydurdunuz, sizin ağababalarınız uydurdular, istiyorsunuz ki herkes inansın..
Herkes sizin gibi ideoloji ahmağı değildir..
Bu ülke başörtüsünü bilir, yazmayı-yemeniyi bilir, bürümcüğü bilir, amma türbanı tanımaz..
Üniversite sahalarından başörtülüleri püskürtmek için uydurma bir gerekçe buldunuz.. Güya, başörtüsü modern değilmiş, modernize olması için yeni bir isme ihtiyacı varmış..
Fransa’ya kadar giderek türbanı getirdiniz benim ülkeme..
Ve şimdi türbana da karşı çıkıyorsunuz.. Zira siz soyunmayanların kıyafetlerine düşmansınız..
Başörtüsüne, uzun eteğe, dikkat çekecek yerlerin kapalı olmasına çok kızıyorsunuz..
Siz, eski sözlükleri hiç karıştırmaz mısınız?
Meselâ; “Resimli YENİ LUGAT ve ANSİKLOPEDİ” (Ansiklopedik Sözlük)..
İlahlık mertebesine yükselttiğiniz Milli Şef İnönü döneminde hazırlanmış bu sözlük.. İyi de yapılmış.. Çünkü kıymetli bir eserdir..
İbrahim Alaaddin Gövsa tarafından telif edilmeye başlanan mezkur sözlük, “Lakerda” kelimesine kadar yazılmış, ancak Gövsa’nın ölümüyle orada kalmıştır.. O günün iktidarı Server İskit başkanlığında bir heyet oluşturarak, tamamlamıştır..
5 cilt, 3 bin 163 sayfa tutan bu en güvenilir sözlükte, “Türban” ismi geçmiyor.. Yok öyle bir isim ki geçsin.. O yıllarda yazılan sözlüklerde de geçmez türban.. “Serpuş” geçer, fakat “türban” geçmez..
Siz ve sizin camianın karakaçan karakterli veya keçi tıynetli allameleri durmadan nakarat halinde yazarlar, söylerler:
Türban da türban!..
Müslüman Türk halkının ve diğer Müslüman halkların hiçbirisinde türban hadisesine yer verilmez..
Eşarp deseniz anlarlar..
Başörtüsü derseniz anlarlar.. Ama türbanı anlamazlar..
Türban: Zıpçıktı bir kelimedir..
Tıpkı İslâm ülkelerinde misyonerlik yapanlar misali..
Bu ne inat Allah aşkına?
Halk kabul etmiyor, birtakım zorbalar başörtüsünü “türban” olarak niteliyorlar..
Sanki türban kabul edildiğinde yasakçılığı bırakıp normal insan olacaksınız..
Mümkün mü?
Değil elbette..
Bu ülkenin hanımları kapalı kıyafeti tercih ediyor.. Size ne oluyor ki, ille de türban ısrarındasınız?
Sizinkiler de bikini giyerler..
Bakınız, bu taraftan hiçbir dayatma yapılıyor mu?
Terbiyeli ve edepli arkadaşınız AHC, cıbıldak mankenlerle Ramazan ayı içinde yurtdışına gezmeye gidiyor, kimse umursamıyor..
Sahi, Ramazan günü birbirine nikâhı düşen zıpırlar yurtdışına ne maksatla giderler?
Terbiyeli adam bunları cevaplandırsın önce..
Şimdi ben “bikinili” dedim ya, bana da takacak vücudunun üstünde sırıtan kafasını..
Vakit’e ne kadar saldırırsan sana o kadar yurtdışı gezisi tahsis ettiririm, hem de 6 ayda 210 sevgili değiştiren mankenlerden, demiş olmalı sanıyorum..
Bir bilim adamı(!), “Türban, Allah emri değil” diyesi..
Olabilir..
Ya hiç mahrem yeri kalmamacasına soyunmak kimin emridir? Sakın ha Allah’ın emri demiyesiniz.. Vallahi oyarlar sizi..
---------
Seksen yaşına basmış çocuğu avutmak zor
Yattığında kaldırmak, kaçtığında tutmak zor
Mesnetsiz ısrarını, sebepsiz inadını
Anlamak mümkün değil, duyunca unutmak zor