İbrahim Karagül

İbrahim Karagül

Şok iddia: Darfur paraları İsrail bankalarında kayıp

İsrail, yeni yerleşim projesiyle sadece Ortadoğu barışını değil, ABD ve Avrupa ile ilişkilerini de tehlikeye atarken, yerleşim birimleri konusunda oldukça endişe verici bir iddia atıldı ortaya.

Darfur için toplanan paralarla Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te kurulacak yeni Yahudi yerleşim birimlerinin finanse edildiği iddiası bu!

Çok ciddi bir idda. Eğer doğruysa, ABD'den İsrail'e uzanan, bir insanlık dramı istismar edilerek nasıl bir kirli tezgahın kurulduğunu gösteren utanç verici bir örnek çıkacak karşımıza.

Darfur'a insani durumu siyasi hesaplar için kullananlarla paralel biçimde insani yardım için harekete geçenlerin, toplanan yüz milyon doların ancak yüzde onunun Drafur'a ilettiği, yarısının masraf olarak kesildiği, paraların İsrail bankalarına aktığı ve orada kayıplara karıştığı öne sürülüyor.

Darfur, trajedi, soykırım tartışmaları, Darfur üzerinden Sudan'ı parçalama senaryosu, bölgede gerçekten yaşanan acılar, bu acılar üzerinden kurulan uluslararası organizasyonlar, bu organizasyonlarla toplanan on milyonrlarca dolar ve bu paraların İsrail bankalarında kaybolması...

Ciddi değil mi?

Evet, Darfur'da bir etnik çatışma yaşanıyor. Fakirlik ve katliamlar söz konusu. Ama ortada soykırım yok. Buna rağmen, acılar istismar edilerek bölgesel hesaplar yapan bazı ülkeler, Birleşmiş Milletler'i harekete geçirerek soykırım kararı aldırdı. Bu karara göre seferber olanlar "Save Darfur" koalisyonunu kurdu. 2004'te New York'ta kurulan oluşumun içinde 180 dini, siyasi kuruluş ve insan hakları örgütleri bulunuyor. Buna bazı Müslüman kurluşlar da dahil. Olşumun liderliğini, United States Holocaust Memorial Museum ve American Jewish World Service gibi örgütler yürütüyor. Bazılarına göre oluşumu bizzat ABD yönetimi propaganda amaçlı kurdu. Irak benzeri bir operasyonu Sudan'a yapmak için kamuoyu oluşturulacaktı. Hazır ellerinde Darfur gibi bir örnek vardı.

İddiayı dile getirenler içeriden. Darfur'a yönelik insani yardım çalışmaları yapanlar, paraların İsrail bankalarına aktığını, söz konusu paraların Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim projelerine akıtıldığını, Save Darfur koalisnoyunun banka hesaplarının İsrail'le bağlantılı olduğunu, bu hesapları izlemenin mümkün olmadığını, milyonlarca doların bu şekilde kayıplara karıştığını ifade ediyor. Eritre'den yazan Thomas C. Mountain; 9 Mart tarihli "Darfur paraları ile Batı Şeria'daki yerleşim birimleri finanse ediliyor" başlıklı yazısında, iddia hakkında soruşturma açılmasını istiyor.

Bizce de dikkatle üzerine gidilvmesi, paraların izinin sürülmesi, iddianın doğru olup olmadığının araştırılması, öncelikle ABD'de konuyla ilgili soruşturma açılması gerekiyor.

Son günlerde Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te yeni yerleşim birimleri açma kararı alarak, adeta bölgesel düzeyde yeni bir krize davetiye çıkaran İsrail, bu banka hesaplarıyla ilgili elbette hiç bir bilgiyi dışarı sızdırmayacak. Bankacılık yasalarına sığınacak. Ancak Darfur ve soykırım tezinin arkasındaki siyasi hesaplara, enerji kavgalarına dikkat ederken şimdi de yardım paralarının, kampanyayı yönetenler tarafından iç edildiğini düşünmek çok rahatsız edici. Buradan çıkarılacak dersler çok elbette.

Bu arada; İsrail'in yeni yerleşim planları, sanıldığı gibi Batı Şeria'ya yapılacak bin altı yüz konutla sınırlı değil. Kudüs çevresinde ileri vadede elli bin konut yapmayı planlıyorlar. İsrail gazetesi Haaretz'a göre, yaklaşık yirmi bin dairenin yapımı devam ediyor, kalanların da hazırlığı.. Üzerinde tartışmalar yapılan bin altı yüz konutluk yerleşim birimi, Doğu Kudüs'te, aşırı sağcı Ramat Sholomo yerleşimcileri için inşa edilecek.

Gelişme ABD ile İsrail arasında son otuz beş yılın en ciddi krizini çıkardı. ABD yönetimi, Ramat Sholomo yerleşim planının iptalini, barış görüşmeleri için jest yapılmmasını, Filistinli tutukluların serbest bırakılmasını, İsrail askerlerinin Batı Şeria'nın bir kısmından çekilmesini, yol engellerinin kaldırılmasını isterken, bazı çevreler, ABD yönetiminin yeni yerleşim birimleri konusunda İsrail'e yeşil ışık yaktığını da iddia ettiğini belirtmek durumundayız.

Bakalım şu öngörümüz doğru çıkacak mı? Bölgesel yakınlaşmanın tecrit edip hareket alanını daralttığı İsrail, Gazze, Güney Lübnan ya da Kudüs üzerinden çok ciddi bir krizi tetikleyebilir. Bu üç noktadan en önemlisi Doğu Kudüs. Kudüs üzerinden geliştirilecek bir kriz, hepsinden daha etkili olacak, bölgesel hesapları değiştirecektir...

yenişafak

Bu yazı toplam 1946 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar