SP'den AKP'ye Arabuluculuk Tepkisi
Başbakan Erdogan'ın İnsani Çözüm adı altında terör devleti İsrail ile bölge ülkeleri arasında arabuluculuğa soyunmasına Saadet Partisinden sert tepki geldi.
Başbakan Recep Tayyib Erdoğan'ın Suriye ve İsrail arasında arabuluculuğa soyunmasını eleştiren Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu, "İsrail'le Suriye arasında, İsrail'le Filistin arasında arabuluculuk yapmaya heveslenmek demek, İsrail'e ilişkin gerçekleri bilmemek demektir, İsrail'i bilmemek demektir" dedi.
Gazetemize verdiği demeçte Başbakan Erdoğan'ın Suriye'ye kimin adına gittiğinin çok önemli olduğunu belirten Karamollaoğlu, yaygın kanaatin Amerika ve İsrail adına gittiği yönünde olduğuna dikkat çekti.
Arabuluculuğun doğrudan doğruya İsrail'in bölgede yaptığı haksızlıkları Filistin ve Suriye'ye kabul ettirme çabası olduğunu kaydeden Temel Karamollaoğlu, "İsrail'le Suriye arasında, İsrail'le Filistin arasında arabuluculuk yapmaya heveslenmek demek, İsrail'e ilişkin gerçekleri bilmemek demektir, İsrail'i bilmemek demektir. Başbakan Suriye'ye kim adına gitti. Genel kanaat odur ki; Amerika Birleşik Devletleri adına gitti. Bu arabuluculuk doğrudan doğruya İsrail'in bugüne kadar yapmış oldukları haksızlıkları kabullenme adına Suriye'yi ve aynı zamanda Filistin'i İsrail'in zorbalıkla elde ettiği bir takım imtiyazları vermeme adına zorlamadır. Şimdi Başbakan Erdoğan, Suriye ve Filistin'i İsrail'in taleplerini kabul etme yönünde ikna etmeye çalışmaktadır. Şu açıkça bilinmelidir ki, böyle bir arabuluculuk hiçbir Türk başbakanına uzun vadede itibar sağlamaz" diye konuştu.
İsrail'in 1967 savaşından bu yana uluslar arası hiçbir karara uymadığını ve bölgede yaptığı katliamları sürdürdüğünü vurgulayan Karamollaoğlu, hedeflerine varıncaya kadar da buna devam edeceğini söyledi. Bu nedenle İsrailli hiçbir yöneticinin sözüne güvenilemeyeceğini belirten Karamollaoğlu, "İsrail, Birleşmiş Milletlerin hiçbir kararına uymuyor. 1967 harbinden sonra Birleşmiş Milletlerin ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin aldığı kararların hiçbir tanesine uymadı. Bundan sonra da hiçbir karara uymayacağını çok açık bir biçimde ilan ediyor. Ve İsrail demokratik bir ülke değil. İsrail, Filistin'de yaşayan Müslümanları, Arapları, Yahudi olmayanları, başka ırka ve dine mensup insanları dışlayan bir ülkedir. Bundan dolayı İsrail yöneticilerinin hiçbirinin sözüne güvenilmez, itibar edilmez. Bütün dünya kamuoyuna sürekli yalan söylemişlerdir. Bundan sonra da yalan söylemeye devam edecekler. İsrail'in nasıl bir devlet olduğunu bilmek ve yöneticilerinin yaklaşımlarını nasıl yorumlamak gerektiğini bilmek lazım. Hedefine varmak için her türlü yalanı, her türlü şiddeti, her türlü soykırımı ve hareketleri, baskıları kendisi için meşru kabul ediyor. İsrail bu politikalarını uygularken en büyük desteği ise ABD ile AB'den alıyor" diye bildirdi.
Milli Gazete