SP İstanbul Gençlik Kolları üyelerinden oluşan yaklaşık 300 kişilik grup Öğle namazından sonra Sultan Ahmet Meydanı'ndaki Alman Çeşmesi önünde toplanarak Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını dövizlerle ve slogonlarla protesto ettiler.

Kuran'ı Kerim okunmasının ardından konuşan İl Gençlik Kolları Başkanı İhsan Sorar, "Bu eylem insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Batı'nın Ortaçağ özlemleri hortlatılmak istenmektedir.Ortaçağ engizisyon mahkemelerinde bir çok insan Kilise'nin katı kurallarına muhaliflikten ötürü yargılanıp kafası kesilerek öldürülmüştür. Yüzyılarca din savaşları yapılmış topraklar talan edilmiş hem de milyonlarca insan öldürülmüştür. Bu mübarek din, bu saldırınız karşısında sessizliğe gömülen toplumların dini değildir. Bu din şefkat dinidir, sevgi dinidir. Hoşgörü, barış ve huzurun dinidir. Bizim dinimizden, değerlerimizden, kutsallarınızdan kirli ellerinizi çekiniz. Biz bütün inançlara ait olan kutsal metinlerin yakılmasına, tahrip edilmesine şiddetle karşıyız ve bunu asla kabul edemeyiz. Son olarak Afganistan ve Keşmir'de, ABD'de Kur'an yakma eylemini protesto ettikleri için şehid edilen kardeşlerimizi hayırla yad ediyor ve Rabbimizden meknaları cennet olmasını niyazında bulunuyoruzç." dedi.

Müslüman olarak adını değiştiren Amerikalı Ayşe Slocum da eyleme destek vererek Amerika'daki saldırıyı kınayanlar arasında yer aldı. Grup yapılan açıklamanın ardından Sultan Ahmet Meydanı'nda gezen turistlere Kur'an-ı Kerim dağıttı.

BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ ŞÖYLE:

Bilindiği üzere yakın zaman önce Hıristiyan bir din adamı Kur'an-ı Kerimi yakma girişiminde bulunacağını duyurmuştu. 11 Eylül milad kabul edilerek gerçekleştirilmesi planlanan bu eylemden son anda vazgeçilmişti. Fakat buna rağmen kendini bilmez bir kaç grup bu çagriyi bahane ederek yüce kitabımızı yakma eylemini gerçekleştirmişlerdir.

Bu eylem insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Batı'nın Ortaçağ özlemleri hortlatılmak istenmektedir. Ortaçağ'da engizisyon mahkemelerinde bir çok insan Kilise'nin katı kurallarına muhaliflikten ötürü yargılanıp kafası kesilerek öldürülmüstür. Yüzyıllarca din savaşları yapılmış hem topraklar talan edilmiş hem milyonlarca insan öldürülmüs hem de kutsal metinler yakılmıştır. Aslına bakılırsa Batı Cephesinde değişen birşey yoktur. 11 Eylül bahane edilerek Irak'ta, Afganistan'da işgaller yapılmış milyonlarca Müslüman dünyanın gözleri önünde katledilmiştir. Ve ne yazık ki Müslüman ülkelerin idarecilerini de bu kirli eylemlerine alet etmişler ve İncirlik Üssünden kalkan uçaklarla yapılan binlerce sortiyle Müslüman ülkeleri bombalamışlardır. Bahaneleri ise hala tam olarak açıklanamayan 11 eylül saldırılarıdır. Kur'anKı kerim yakma eylemi de adeta bu üçlü saçayağının son halkasıdır. Talan edilen topraklar, katledilen insanlar ve şimdi de yakılan kutsal kitabımız" Ve biz yıllardır bu zorbalığa ses çıkarmamız gerekirken bu canilere ne yazıkki hükümet eliyle birtakım desteklerde bile olduk. Birçok Kanaat önderimiz yapılan bu zulümleri gündeme dahi getiremedi. Gerçeklerle Milletimiz arasına setler örüldü. Kutsal kitabımıza yapılan bu alçakça saldırı biz Müslümanlar ve bütün mazlumlar için milat olmalıdır.Tekrar Şuurlanmalı ve kendimizi gözden geçirmeliyiz. Bu eylemi birkaç densizin girişimidir diyerek görmemezlikten gelemeyiz. Yeniden toparlanmalı ve sadece hakkın ve haklının sesi olmalıyız.

Bu manada, Afganistan ve Keşmir'de, ABD'deki Kur'an yakma eylemini protesto ettikleri için öldürülen kardeşlerimizi de hayırla yad ediyor ve Rabbimizden mekanlarının cennet olmasını niyazında bulunuyoruz.

Biz inancımız gereği Filistinli çocuklar için verdiğimiz mücadeleyi Newyork'un arka sokaklarında uyuşturucu kıskacında kalmış, Fransa'nın banliyölerinde yaşam mücadelesi veren çocuklar için de vermeliyiz. Hollanda'da uyuşturucu pençesine düşmüş o gençlerin de kurtuluşu için çalışmalıyız. Emperyalistlerin köleleştirdiği insanların kurtuluşu içinde çalışmalıyız. Biz hiç bir bireyin dinlerine kültürel değerlerine müdahale etmeden özgürce kendilerini ifade edebilecekleri bir dünyanın kuruluşuna hizmet etmeliyiz. Bizim dinimiz bize bunu emrediyor. Masuma ve mazluma zulmetmeyi asla kabul etmiyor.

Ey Bu çirkin hadiseleri meydana getiren cahiller topluluğu; İslam'ı iyi tanıyın O'nun kutlu mesajını iyi kavrayın, sizlerin rahat içerisinde yaşamanızın teminatı olduğunu iyi anlayın ve Müslümanların sabrını daha fazla zorlamayın. Yakmayın yırtmayın bir defa olsun okuyun ozaman nedemek istediğini anlayacaksınız.

Ey kutsal kitabımıza saldıran densizler" Bu mübarek din 11 eylül eylemini gerçekleştirdiğini iddia ettiğiniz kişilerin değildir. Bu din bu bahaneyle saldırıya geçip Müslümanları katletmenize olanak tanıyan Müslüman idarecilerin temsil ettiği şekilde bir din değildir. Bu din bu saldırılarnız karşisında sessizliğe gömülen kanaat önderlerinin ve toplumların değildir. Bu din şevkat dinidir, sevgi dinidir hoşgörü dinidir, barış ve huzurun dinidir. Adaletin ve insan haklarının savunucusu bir dindir.

Mazlumları gözeten bir dindir.Bu din sizlerin bizlerin bütün kainatın tek yaratıcısı olan yüce ALLAH'INDIR. Allah bu dini sizin yakmaya çalıştığınız Kur'an-ı Kerim ile insanlara ulaştırmıştır. Bu yaptığınız olayı en güçlü sesimizle kınıyor ve lanetliyoruz.

ABD ve Olayların yaşandığı ülkelerin yöneticileri bu tür barışı ve karşılıklı saygının ortadan kalkmasına neden olacak girişimleri en ağır dille kınaması gerekir. İnançlara hakaret edenler hakkında yasal düzenlemeler yapılmalı ve ilgililer hakkında derhal yasal işlem yapılmalıdır. Bir takım densizin özgürlüğü derken 1.5 Milyar İslam aleminin kutsallarına saldırılmamalı ve sabrı zorlanmamalıdır. Aynı zamanda Bu konuda gevşek davranan T.C. Hükümeti ve Diyanet işleri başkanlığını göreve çağırıyor, konu hakkında gerekenlerin yapılmasını milletimiz adına istiyoruz.

Bugün burada insanlığın İslamı anlamaları adına Kur'an-ı Kerim'i yakma eylemlerine karşı bu mübarek kitabın İngilizcesini ülkemizde bulunan yabancı turistlere dağıtmak istiyoruz. Yanlış örnekler üzerine bina edilen islamafobi'yı yıkma adına kitabımızı ingilizce olarak dağıtacağız. Herkes bir din hakkında görüş edinmek istiyorsa mutlaka o dinin kaynağına inmesi gerekir. Bu vesileyle bu çalısmamızı gerçekleştiriyoruz. Hiçkimse hiçkimsenin dinine ve onun kutsal metinlerine müdahale etmesin diye"

Biz Saadet partili Milli Görüşçü ve inançlı gençler olarak yeni bir dünyanın kurulması için bundan önce olduğu gibi bundan sonra da sonsuza kadar çalışacağız. Herkesin özgürlügü adaleti ve refahtan pay alması için mücadele edeceğiz.. Dinimize ve kitabımıza yapılan bu saldırılara karşı da bundan önce olduğu gibi bundan sonra da her platformda tepkimizi göstereceğiz.

Buraya Katılan Siyasi parti temsilcilerimize Değerli STK 'larına Saadet Partimizin Mensuplarına Tüm İstanbul Halkına ve Kıymetli basın mensuplarına teşekkürlerimizi ifade ediyoruz....

israhaber