Suriye İçin Tampon Bölge Gündemde !
Atalay 'Bütün samimiyetimle söylüyorum. Şu anda terörle çözülecek hiçbir sorun yok' dedi.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, ''Bütün samimiyetimle söylüyorum. Şu anda terörle çözülecek hiçbir sorun yok. Terör sadece bu toplumda kini, öfkeyi, nefreti, karşılıklı kutuplaşmayı getirir'' dedi.
Atalay, Kanal 24 televizyonunda katıldığı canlı yayında, Suriye'de kendilerine ulaşılamayan Gerçek Hayat dergisinin Ortadoğu temsilcisi Adem Özköse ve kameraman Hamit Coşkun'un, rejim yanlısı milisler tarafından istihbarat elemanlarına teslim edildiğini hatırlattı.
Gazeteciler Özköse ve Coşkun için yoğun çaba sarf edildiğini anlatan Atalay, alınan haberlerin kendisini sevindirdiğini söyledi. ''Açıklamayı önemli görüyorum. Bundan sonrası daha rahat olur, kısa bir zaman içinde Türkiye'ye sağ salim ulaşırlar diye bekliyorum'' diyen Atalay, gazetecilerin nerede olduğunun bilindiğini kaydetti.
Suriye'den Türkiye'ye gelenlerin sayısının 15 bini geçtiğini belirten Atalay, Suriye'de büyük bir kıyım ve zulüm olduğunu söyledi. Suriye yönetiminin Türkiye'ye geçişleri engellemeye çalıştığını dile getiren Atalay, buna rağmen geçişlerin devam ettiğini ifade etti. Suriye'den gelenlerin rahat etmesi için her şeyin yapıldığına işaret eden Atalay, ''Dileğimiz bu sorunlar çözülsün ve bu kadar büyük bir göç olmasın'' ifadesini kullandı.
Tampon bölge dahil her şeyin düşünülmesi gerektiğini belirten Atalay, bu konuda alınmış herhangi bir karar olmadığını vurguladı. Türkiye'nin Suriye'den gelenlere ilişkin bir yardım talebi olmadığını belirten Atalay, konunun gelecekteki gelişmelere göre değerlendirilebileceğini bildirdi.
MİT'ÇİLER İÇİN SORUŞTURMA İZNİ
Başbakan Yardımcısı Atalay, ''Başbakan, soruşturma izni verir mi? İzin vermezse kriz derinleşir mi?'' sorusunu yanıtlarken, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun dosyayı inceleyeceğini ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu görüş çerçevesinde kararını vereceğini söyledi. Atalay, ''Başbakanımızın takdirindedir, zamanını falan ben bilemiyorum. Süreç yürüyor'' dedi.
''AK Parti ile Gülen Cemaati arasında bir sürtüşme olduğu ve birdenbire bunun su yüzüne çıktığı şeklinde haberler var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine, Atalay, AK Parti'nin büyük ve şemsiyesi çok geniş bir parti olduğunu, ifade etti. Her kesimden eleştiri gelebileceğini dile getiren Atalay, ancak uyumun bozulmasına müsaade etmeyeceklerini vurguladı.
Devletin kurumları arasında, istihbarat birimleri arasında, özellikle güvenlik ve terörle mücadele konularında iyi bir koordinasyon olduğunu anlatan Atalay, şöyle devam etti:
''Ben, bundan önceki Hükümet'te İçişleri Bakanı'ydım, yine çok yoğun bu konuların içindeydim ama bugünkü kadar güçlü bir koordinasyonda güçlük çekiyorduk. İstediğimiz seviyede koordinasyonu tam sağlayamıyorduk. MİT'teki yönetim değişimi, TSK'daki komuta kademesindeki değişim, bütün bunlar olumlu havaya katkı verdi. Şu anda çok etkili bir koordinasyonumuz var. Kurumlar olarak her şey çok iyi paylaşılıyor. İstihbarat birimlerinin başkanları ayda bir bir araya geliyorlar ve paylaşıyorlar.''
İstihbarat kurumları arasında, güvenliği, terörle mücadeleyi olumsuz etkileyecek herhangi bir sorun olmadığına dikkati çeken Atalay, şu anda istihbarat birimleri arasında bilgi paylaşımı ve koordinasyonun daha iyi olduğunu belirtti. Atalay, seçim öncesi yeni Anayasa konusunda büyük bir beklenti oluştuğunu ifade ederek, ''Ama seçimden sonra o beklenti yerine hızlı bir terör başladı. O terörün hiçbir izahı yok'' diye konuştu.
Terör konusunda, güvenlik boyutunda ciddi çalışmalar olduğunu, yurt içi ve yurtdışındaki operasyonların hız kesmeden devam ettiğini dile getiren Atalay, ''Eli silahlı terör örgütü oldukça, terör oldukça bu devam edecek. Orada çok kararlıyız'' değerlendirmesinde bulundu. Atalay, terör konusunu çözme yönündeki çalışmaların yanı sıra demokratikleşme adımlarının süreceğine işaret etti.
TERÖRLE ÇÖZÜLECEK SORUN YOK
Atalay, birlik ve kardeşlik projesi dedikleri çalışmanın kesintisiz devam ettiğini, geçen yıl gelişen terör olaylarının her kesimi çok etkilediğini ve kırılmalara neden olduğunu kaydetti.
Atalay, şunları söyledi:
''Terör olayları bitmeden, çok hızlı mesafe almak, içerideki demokratikleşme, özellikle Kürt sorununa dönük yeni tedbirler vesaire bu kolay olmuyor. Bu geriden göründüğü kadar sade bir olay değil. Çok karmaşık bir yapı var burada. Burada bazen mukayese edilir, İrlanda'dır, İspanya'dır, şudur budur. Buradaki olay o değil. Karşınızda çok dağınık, kendi içinde de dağınık ve gerçekten de uluslararası irtibatları olan karmaşık bir yapı var. Yani sizin iyi niyetiniz, samimiyetiniz her şeyi çözmüyor.''
Hükümetin sorunun çözümü için samimi bir niyet içinde olduğuna dikkati çeken Atalay, ''Devlet bütün kurumları ile bu konuda çok değişti. Bu sorunu çözeyim diye bazı kurumlardan beklemeyeceğiniz tutumlar, adımlar gördük. Ama o kesimde bu manada, sadece terör kesimini kastetmiyorum, siyaset kesimini de kastediyorum, bu anlayış bu samimiyeti orada görmüyorsunuz. Orada bir güven sorunu da var. Buna inanmak lazım'' ifadesini kullandı.
Atalay, güven sorununun aşılmasının gelişmelere bağlı olduğuna vurgu yaparak, ''Geçen yılki gelişmeler hepimizin güvenini zedeleyen gelişmelerdi. Bir yandan terör, bir yandan siyasi partinin Diyarbakır'a gelmiş... Meclis'e katılmayışı, bir yandan terörün olduğu en acı günlerden birinde demokratik özerklik bilmem ne ilanları... Bunlar kabul edilebilecek şeyler değil'' diye konuştu.
Türkiye'de terörle çözülecek hiçbir sorun olmadığını, terörün sadece kin, öfke ve nefreti getirdiğini kaydeden Atalay, şunları kaydetti:
''Bir de inanın bunu bütün samimiyetimle söylüyorum; şu anda terörle çözülecek hiçbir sorun yok. Terör sadece bu toplumda kini, öfkeyi, nefreti, karşılıklı kutuplaşmayı getirir. Getiriyor da zaten. Terör olmasa Türkiye zaten giderek bütün vatandaşlarının hak ve hukukunu karşılamaya çalışan bir ülke durumunda şu anda. Diğer sorunların hepsi çok daha kolay çözülür. Ama şu şartla: Herkes ülkenin birliği, bütünlüğü içinde daha güzel yaşamayı hedefleyecek. Bundan sonra terörün çözeceği varacağı hiçbir nokta yok. Tek nokta vardır. Çok kötü niyetli bir şeydir o. Ülkenin bölünmesidir o. Bu ülkenin iç kaynaklarının, insanının heba olmasıdır. Türkiye'yi sürekli ayağında bir pranga olmak ve ilerletmemektir. Terör ancak bunu yapar. Terör ne Kürt sorununun çözümüne ne demokratikleşmeye katkı vermemiştir, veremez de. Terör olmasın, biz Kürt sorunu ile ilgili de diğer bütün vatandaşlarımızla ilgili bütün hak ve hukuk alanındaki adımları daha rahat atarız.''