Suriye Oylaması BM'yi Karıştırdı

Suriye Oylaması BM'yi Karıştırdı

BM'de Rusya ve Çin'in veto etmesiyle, Suriye rejimine karşı tedbirler öneren karar tasarısı kabul edilmedi. Karara en çok ABD kızdı, Fransa meydan okudu.

15 Üyeli Konsey'de yapılan oylamada daimi üyeler Rusya ve Çin kararı veto ederken, geçici üyeler Güney Afrika, Hindistan, Lübnan ve Brezilya da çekinser oy kullandı. Konsey'in 9 üyesinin ''evet'' oyu vermesi ise sonucu değiştirmedi.

Dolayısıyla Fransa'nın, İngiltere, Almanya ve Portekiz ile işbirliği halinde hazırladığı karar tasarısı Konsey'de reddedilmiş oldu.

Oylama bir saat sonrasına alınmasına ve son ana kadar karar tasarısı metni müzakere edilmesine rağmen Konsey üyeleri arasında anlaşma sağlanamadı.

Karar tasarılarının kabul edilmesi için hiçbir daimi üye (ABD, Fransa, Çin, Rusya, İngiltere) tarafından veto edilmemesi gerekiyor.

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi: ''Washington kararın kabul edilmemesinden dolayı kızgın''

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Susan Rice, BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'deki rejimi kınayan ve rejime karşı çeşitli önlemler alınmasını isteyen karar tasarısının reddedilmesinden ABD yönetiminin kızgın olduğunu söyledi.

Suriye'ye yönelik karar tasarısının Konsey'de Rusya ve Çin tarafından veto edilmesinin ardından söz alan ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Susan Rice, ''Suriye'deki kriz Güvenlik Konseyi'nin önünde durmaya devam edecek ve bu Konsey bu konudaki sorumluluğunu yerine getirene kadar bu işin peşini bırakmayacağız'' dedi.

Rice konuşmasında, ABD yönetiminin Konsey'in ''bu acil ahlaki soruna ve bölgesel barışa ve güvenliğe giderek büyüyen şekilde bir tehdit oluşturmasına karşı harekete geçmemesi dolayısıyla kızgın'' olduğunu bildirdi.

Rice, Konsey'in Esad yönetimine karşı sert yaptırımlar ve silah ambargosu uygulaması konusunda sorumluluğunu yerine getirmesini istedi.

Fransa'nın BM Daimi Temsilcisi:''Veto bizi durduramaz''

Karar tasarısı metnini hazırlayan Fransa'nın BM Daimi Temsilcisi Gerard Araud da karar tasarısının veto edilmesinin kendilerini durdurmayacağını belirtti. Araud bu yapılanın ''siyasi bir seçim'' olduğunu, Rusya ve Çin tarafından verilen bu vetonun Suriye'deki rejime ''beyaz kart'' vermeyeceğini söyledi.

Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vitali Çurkin ise Suriye'ye karşı yaptırım felsefesi içerdiği için tasarıya karşı olduklarını, karar tasarısının Suriye'deki krizin barışçıl çözümüne karşı olduğunu savundu.

Çin'in BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Li Bandong ise yaptırımların doğru yol olmadığını söyledi.

Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Beşar Caferi, BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'ye karşı karar tasarısı hazırlayan Batılı üyelerini Suriye'nin içişlerine karışmakla suçladı.

BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'deki rejimi kınayan ve rejime karşı çeşitli önlemlerin alınmasını isteyen karar tasarısının Rusya ve Çin tarafından reddedilmesinin ardından Konsey'de söz alan Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Beşar Caferi, Batılı ülkelere yüklendiği konuşmasında, bu ülkelerin Suriye'ye karşı saldırgan bir söylem kullandıklarını, söz konusu Batılı ülkelerde Suriye karşıtı bir ön yargı olduğunu belirterek ülkesinin demokratik süreci güçlendirecek kapsamlı bir reform paketini uygulamakta olduğunu savundu.

ABD'nin adını vermeyen Caferi, Konsey'de bir ülkenin 1945'den bu yana İsrail'i korumak ve Filistin'i devlet olma hakları dahil her türlü hakkından koparmak için 50 kez veto hakkını kullandığını söyledi. Caferi bu kapsamda, yine isim vermeden ABD'yi suçlayarak ''Bu da soykırıma taraf olmak, buna göz yummak ve İsrail'in işgal ettiği Arap topraklarında işlediği katliamlara destek olmak demektir'' diye konuşunca, ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Susan Rice başkanlığında tüm Amerikalı diplomatlar, daha sonra da İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mark Lyall Grant Konsey salonunu terk etti.

Ülkesinde terör olaylarının yaşandığını söyleyen Caferi, bu olaylar sonucunda pek çok kişinin öldüğünü ifade etti. Caferi bu kapsamda bazı ülkelerin Suriye'de insan haklarının ihlal edildiğini öne sürerek ülkenin içişlerine karışmaya çalıştıklarını, bu yönde Suriye'ye karşı uluslararası bir kampanya yürütüldüğünü, oysa ülkede terör olaylarının yaşandığını belirtti. Caferi, yine isim vermeden bazı ülkelerin de bu terör gruplarının liderlerine sponsor olduklarını, destek verdiklerini, onları koruduklarını ve art arda konferanslar düzenlediklerini savundu.

Konsey toplantısının ardından gazetecilere konuşan Caferi, karar tasarısını hazırlayan 4 AB ülkesine yüklendi. Fransa'nın Suriye'yi 25 yıl işgal ettiğini, Suriye'yi 5 parçaya bölmek istediğini, İngiltere'nin de aynı şekilde davranan sömürge devleti olduğunu ve tarih boyunca Araplar'ı kandırdıklarını belirten Caferi, aynı şekilde Almanya ve Portekiz'i de sömürgecilikle suçladı.

ABD TEMSİLCİSİ

ABD Daimi Temsilcisi Büyükelçi Susan Rice da yaptığı açıklamada, 6 aydan uzun bir zamandır Esad rejiminin barışçıl göstericilere ve insan hakları savunucularına karşı kasten şiddete, işkenceye başvurduğunu, bu şiddetin insanlığa karşı suç seviyesine kadar gelmiş olabileceğinin söylendiğini belirterek Konsey'in Esad rejimine karşı harekete geçmemesinden derin hayal kırıklığı duyduklarını belirtti.

Konsey'in Suriye'ye karşı harekete geçmesinin bu ülkeye karşı askeri operasyona yol açacağını iddia edenler olduğunu belirten Rice, ''Açık konuşalım, bunun askeri müdahaleyle ilgisi yok, bu Libya ile de ilgili değil, bu, Suriye halkıyla dayanışma içinde olmak yerine Suriye rejimine silah satmaya devam etmek isteyen ülkelerin ucuz söylemidir'' dedi.

RUSYA TEMSİLCİSİ

Konsey toplantısının ardından gazetecilere açıklama yapan Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vitali Çurkin ise, Rusya'nın Suriye'ye karşı yaptırım getirmesine kesinlikle karşı olduklarını, bunun Libya'daki NATO operasyonu gibi askeri bir müdahaleye yol açmasını asla istemediklerini vurguladı. Suriye'deki krizin barışçıl şekilde çözülmesini istediklerini ifade eden Çurkin, bu kapsamda kendilerinin Suriye'deki rejimle konuşmaya devam ettiklerini, Suriye'nin söz verdiği reformları biran önce uygulaması gerektiğini söyledi. Çurkin Suriye'ye silah sattıkları yönündeki iddiaların ise doğru olmadığını savundu.

AB ÜLKELERİ

Karar tasarısının kabul edilememesinden dolayı hayal kırıklığı yaşayan Fransa, İngiltere, Almanya ve Portekiz daimi temsilcileri toplantının ardından ortak bir açıklama yaparak karar tasarısını engelleyen ülkelerin vicdanlarının sızlayacağını belirtti ve Rusya ile Çin'in kullandıkları vetoların bölgede zalim bir rejime destek vermek olarak görüleceğini, Suriye halkına karşı ağır darbe olacağını söylediler. Batılı temsilciler Konsey'de Suriye konusunun unutulmaması için her şeyi yapacaklarını, kısa zamanda yine Konsey'e dönme arzusunda olduklarını ifade ettiler.

Bu arada tasarıya karşı çekinser kalan Hindistan, Güney Afrika ve Brezilya'nın yanında yıllardır Suriye ile bazı sıkıntıları olan Lübnan'ın da yer alması dikkati çekti.

 

ajanslar