Tartışma örtü yasağıysa, MHP"nin safı neresi?
Bu nasıl milliyetçilik, nasıl muhafazakarlık anlayamıyorum.
A. İhsan Karahasanoğlu/Vakit
Tartışma örtü yasağıysa, MHP'nin safı neresi?
Bu nasıl milliyetçilik, nasıl muhafazakarlık anlayamıyorum..
Sebahattin Önkibar'ından tutun, en sağduyulu gibi görünen Nazif Okumuş'una kadar..
Nedir şu son tartışmalar? Anayasa'da 10 ve 42. maddelerde değişiklik yapılması sebebi ile başlamış olan tartışmalar..
YargıtayBaşsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, açık açık söylemedi mi, "Anayasa'nın 10 ve 42. maddelerini değiştirmeselerdi, kapatma davasını açmayacaktım" diye..
Başsavcı bunu açıkca söylüyor..
Sonrasında Yargıtay Başkanlar Kurulu bildiri yayınlıyor..
Ardından Danıştay Başkanlar Kurulu tekrar açıklama yapıyor, Yargıtay'a destek verdiğini söylüyor..
Bütün bildirileri alın, okuyun.. Hepsinde temel taş, Anayasa'nın 10 ve 42. maddelerindeki değişiklik.
YargıtayBaşkanlar Kurulu bildirisini tekrar tekrar okuyun.. 5 sayfalık bildiride tek somut olay olarak, Anayasa'nın 10 ve 42. maddelerindeki değişiklik gösteriliyor...
Böyle bir ortamda, aklı başında insanların yapması gereken şey nedir?
Açıp, 10 ve 42. maddelerdeki değişikliğe bakmaktır.
Nedir 10 ve 42. maddelerdeki değişiklik?
MHP ve AKParti'nin anlaşması sonrasında, yükseköğretim kurumlarına münhasır olmak üzere, başörtü yasağının kaldırılmasını amaçlayan anayasa değişikliğidir.
Önce Başbakan'ın genel çağrısı, sonra MHP'nin "Haydi buyrun yapalım" kabulü, sonrasında da TBMM'deki AKParti ve MHP'li milletvekillerinin mutabakatı ile yapılmış bir değişiklik..
Peki bunun karşısında kimler var? Öncelikle CHP var. Sonra, CHP'li milletvekilleri ile birlikte Anayasa Mahkemesi'ne verilen dava dilekçesine imza atan DSP var. Bildirilerden anlaşıldığı üzere Danıştay'ın yasakçı bakışı var. Yargıtay'ın "yasak kaldırılamaz" yönündeki, Anayasa Mahkemesi'ni de etki altına almayı amaçlayan bildirisi var..
Tartışmanın merkezini ve taraflarını böylece tesbit ettik.
Şimdi söyler misiniz, anneleri açısından bakarsak; yüzde yüz başörtülü, eş ve kızları ise büyük ihtimalle örtülü olan, en azından başörtü yasağının sürmesini kesinlikle istemeyen aile yapısına sahip milliyetçi çizgideki insanların, hangi safta yer almaları gerekir?
Kendi annelerinin, kendi eşlerinin/kızlarının başlarındaki örtüden de rahatsız iseler, açık açık söylesinler..
Ama böyle bir ihtimali aklıma bile getiremiyorum..
Konuştuğunuz zaman, hepsi başörtü yasağına karşı çıkıyorlar..
Hatta bir dönem, "Bu sorun sokakta değil, TBMM'de çözülür" diye politika geliştirmiş insanlar bunlar..
Şimdi; sorun TBMM'de kısmen de olsa çözülme noktasına gelmiş, bu yönde bir adım atılmış.. Bu adımı etkisizleştirmek isteyenlerle, milliyetçi çizgideki insanlar, ne gariptir ki kol kola giriyorlar!
Bu nasıl bir iştir?
MHP'nin Genel Başkanı'ndan tutun, milletvekillerine kadar, kamuoyunda açıklama yapan tüm isimleri, tartışmaların kaynağının Anayasa 10 ve 42. maddelerdeki değişiklik olduğunu görmezden gelip, AKParti karşıtı bir söylem geliştirmeye kalkışmalarını görüp, hayret etmemek elde değil!
Ne zannediyorlar acaba, "başörtü yasağını üniversitede kaldırdığı" için AKParti etrafındaki linç hareketine verdikleri desteğe, seçmene gittiklerinde, "Türklüğe hakareti serbest bırakmak istediler, onun için biz linç hareketine destek verdik" mi diyecekler??
Evet, ne diyecekler, merak ediyorum..
Kol kola girdikleri adamların, Türklüğe hakaret edilmesin diye bir dertleri yok. Hiç gümdemlerine bile böyle bir konuyu almıyorlar.
Onların dertleri, başörtü yasağının kaldırılması..
Böyle bir konuda, AKParti'yi eleştirmenin, AKParti'yi boğmaya çalışmanın, milliyetçi insanlara getireceği ne avantaj olabilir ki, saflarını yasakçılardan yana belirliyorlar?
Beyler, şu an suni olarak hızlandırılan rüzgara aldanmayın..
Milletin estirdiği rüzgar gelince, bunların hiçbirinin esamesinin bile okunmayacağını sizler de biliyorsunuz....
Bırakın, şu despotlara destek verici açıklamaları.. Eninde sonunda gelip milletten oy isteyeceksiniz.. Milletin de, yasaktan yana değil, özgürlükten yana olduğunu, en az benim kadar siz de biliyorsunuz..
Millet unutur sanıyorsanız, benden hatırlatması; "Menderes'i astıran CHP'yi, 48 senedir tek başına iktidara getirmeyen kim?.."
İktidara gelme derdi olmayanlar, istedikleri yerde durabilirler!
Tartışma örtü yasağıysa, MHP'nin safı neresi?
Bu nasıl milliyetçilik, nasıl muhafazakarlık anlayamıyorum..
Sebahattin Önkibar'ından tutun, en sağduyulu gibi görünen Nazif Okumuş'una kadar..
Nedir şu son tartışmalar? Anayasa'da 10 ve 42. maddelerde değişiklik yapılması sebebi ile başlamış olan tartışmalar..
YargıtayBaşsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, açık açık söylemedi mi, "Anayasa'nın 10 ve 42. maddelerini değiştirmeselerdi, kapatma davasını açmayacaktım" diye..
Başsavcı bunu açıkca söylüyor..
Sonrasında Yargıtay Başkanlar Kurulu bildiri yayınlıyor..
Ardından Danıştay Başkanlar Kurulu tekrar açıklama yapıyor, Yargıtay'a destek verdiğini söylüyor..
Bütün bildirileri alın, okuyun.. Hepsinde temel taş, Anayasa'nın 10 ve 42. maddelerindeki değişiklik.
YargıtayBaşkanlar Kurulu bildirisini tekrar tekrar okuyun.. 5 sayfalık bildiride tek somut olay olarak, Anayasa'nın 10 ve 42. maddelerindeki değişiklik gösteriliyor...
Böyle bir ortamda, aklı başında insanların yapması gereken şey nedir?
Açıp, 10 ve 42. maddelerdeki değişikliğe bakmaktır.
Nedir 10 ve 42. maddelerdeki değişiklik?
MHP ve AKParti'nin anlaşması sonrasında, yükseköğretim kurumlarına münhasır olmak üzere, başörtü yasağının kaldırılmasını amaçlayan anayasa değişikliğidir.
Önce Başbakan'ın genel çağrısı, sonra MHP'nin "Haydi buyrun yapalım" kabulü, sonrasında da TBMM'deki AKParti ve MHP'li milletvekillerinin mutabakatı ile yapılmış bir değişiklik..
Peki bunun karşısında kimler var? Öncelikle CHP var. Sonra, CHP'li milletvekilleri ile birlikte Anayasa Mahkemesi'ne verilen dava dilekçesine imza atan DSP var. Bildirilerden anlaşıldığı üzere Danıştay'ın yasakçı bakışı var. Yargıtay'ın "yasak kaldırılamaz" yönündeki, Anayasa Mahkemesi'ni de etki altına almayı amaçlayan bildirisi var..
Tartışmanın merkezini ve taraflarını böylece tesbit ettik.
Şimdi söyler misiniz, anneleri açısından bakarsak; yüzde yüz başörtülü, eş ve kızları ise büyük ihtimalle örtülü olan, en azından başörtü yasağının sürmesini kesinlikle istemeyen aile yapısına sahip milliyetçi çizgideki insanların, hangi safta yer almaları gerekir?
Kendi annelerinin, kendi eşlerinin/kızlarının başlarındaki örtüden de rahatsız iseler, açık açık söylesinler..
Ama böyle bir ihtimali aklıma bile getiremiyorum..
Konuştuğunuz zaman, hepsi başörtü yasağına karşı çıkıyorlar..
Hatta bir dönem, "Bu sorun sokakta değil, TBMM'de çözülür" diye politika geliştirmiş insanlar bunlar..
Şimdi; sorun TBMM'de kısmen de olsa çözülme noktasına gelmiş, bu yönde bir adım atılmış.. Bu adımı etkisizleştirmek isteyenlerle, milliyetçi çizgideki insanlar, ne gariptir ki kol kola giriyorlar!
Bu nasıl bir iştir?
MHP'nin Genel Başkanı'ndan tutun, milletvekillerine kadar, kamuoyunda açıklama yapan tüm isimleri, tartışmaların kaynağının Anayasa 10 ve 42. maddelerdeki değişiklik olduğunu görmezden gelip, AKParti karşıtı bir söylem geliştirmeye kalkışmalarını görüp, hayret etmemek elde değil!
Ne zannediyorlar acaba, "başörtü yasağını üniversitede kaldırdığı" için AKParti etrafındaki linç hareketine verdikleri desteğe, seçmene gittiklerinde, "Türklüğe hakareti serbest bırakmak istediler, onun için biz linç hareketine destek verdik" mi diyecekler??
Evet, ne diyecekler, merak ediyorum..
Kol kola girdikleri adamların, Türklüğe hakaret edilmesin diye bir dertleri yok. Hiç gümdemlerine bile böyle bir konuyu almıyorlar.
Onların dertleri, başörtü yasağının kaldırılması..
Böyle bir konuda, AKParti'yi eleştirmenin, AKParti'yi boğmaya çalışmanın, milliyetçi insanlara getireceği ne avantaj olabilir ki, saflarını yasakçılardan yana belirliyorlar?
Beyler, şu an suni olarak hızlandırılan rüzgara aldanmayın..
Milletin estirdiği rüzgar gelince, bunların hiçbirinin esamesinin bile okunmayacağını sizler de biliyorsunuz....
Bırakın, şu despotlara destek verici açıklamaları.. Eninde sonunda gelip milletten oy isteyeceksiniz.. Milletin de, yasaktan yana değil, özgürlükten yana olduğunu, en az benim kadar siz de biliyorsunuz..
Millet unutur sanıyorsanız, benden hatırlatması; "Menderes'i astıran CHP'yi, 48 senedir tek başına iktidara getirmeyen kim?.."
İktidara gelme derdi olmayanlar, istedikleri yerde durabilirler!