Tazarru ve Niyaz-VİDEO

Tazarru ve Niyaz-VİDEO

Günahlar beni dilsiz etti, isyanımın çokluğu sebebiyle rezil rüsva oldum.

İşte ben, seyyidim ve senedim Şeyh Abdülkâdir Geylânî'nin dilinden, onun makbul, kapı­daki vazifeliye âşinâ nidasıyla, Senin rahmet kapını çalıyor ve mağfi­ret kapında sesleniyorum:

Ey rahmeti her şeyi kuşatan, ey her şeyin melekûtu elinde olan, kendisine hiçbir şeyin zarar ve yarar vermediği, hiçbir şeyin kendi­sine galebe çalamadığı, kendisinden kaçıp kurtulamadığı, hiçbir şe­yin kendisine ağır gelmediği ve hiçbir şeyin yardımına muhtaç olma­yan, hiçbir şeyin kendisini başka bir işten alıkoyamadığı, hiçbir şeye benzemeyen ve hiçbir şeyin kendisini âciz bırakamadığı Zat!



Beni tamamen bağışla, öyle ki beni hiçbir şeyden hesaba çekme!

Ey her şeyi perçeminden tutan, herşeyin anahtarlarını elinde bu­lunduran!

Ey her şeyden önce var olan Evvel, her şeyden sonra bakî kalan Âhir, her şeyin üzerinde Zahir, her şeyin ardındaki Bâtın, herşey üstünde Kahir!

Beni tamamen bağışla, Sen herşeye kadirsin.

Ey herşeyi bilen Alîm, herşeyi kuşatan Muhît, herşeyi gören Basîr, herşeyi müşahede eden Şehîd, herşeyi görüp gözeten Rakîb, herşeye incelikleriyle vâkıf Latîf, herşeyden hakkıyla haberdar Habîr!
 

Bütün günah ve hatalarımdan dolayı beni bağışla, öyle ki beni hiçbir şeyden hesaba çekme! Sen herşeye kadirsin.

Allahım! gafletten ve kötü arzularımdan Senin Celâlinin izzetine ve İzzetinin celâline, saltanatının kudretine ve kudretinin saltanatına sığınıyorum.

Ey kurtuluş isteyenlerin sığınağı! Beni şeytanî arzulardan kurtar, beşerî pisliklerden temizle, Peygamberin Muhammed'i (s.a.v.) sıddîkiyet muhabbetiyle bana sevdirmek suretiyle beni gaflet pasın­dan ve cehalet vehimlerinden ârî eyle. Öyle ki benlik yok olsun, herşey Allah'ın minnet denizinde Allah'ın nimetine gark oimuş, Al­lah'tan alıkoyan her meşguliyete karşı Allah'ın kılıcıyla muzaffer, Al­lah'ın inayetiyle mahzûz, Allah'ın himayesinde mahfuz olarak Allah için, Allah ile Allah'a, Allah'tan olsun.

Ey nurların Nuru, ey sırların Alimi, ey gecenin ve gündüzün mü­debbiri, ey Melik, ey Azîz, ey Kahhâr, ey Rahîm, ey Vedûd, ey Gaf­far, ey gaybları hakkıyla bilen, kalpleri ve gözleri halden hale koyan, ey ayıpları örten, ey günahları affeden, Günahlarımı affet; sebepler kendisi için daralmış, kapılar yüzüne kapanmış, hak ehlinin yolunda yürümesi zorlaşmış, bir kazanç elde edemeden günlerini ve nefsini gaflet meydanlarında harcamış olan şu kuluna merhamet et!

Ey dua edildiğinde icabet eden, ey hesabı hızlı gören! Ey Kerîm, ey Vehhâb! Hastalığı büyük, şifası zor, çaresi zayıf, imtihanı kuvvetli, Senden başka penâhı ve ümidi kalmamış olan şu kuluna merhamet et!

İlâhî!
 

Sana arz ediyorum derdimi, hüznümü ve şikayetimi. İlâhî! hüccetim hacetim, azığım ise ihtiyacım ve çaresizliğimdir.

İlâhî!

Senin cömertlik denizlerinden bir damla beni kandırır, Se­nin af nehirlerinden bir zerre bana yeter.

Yâ Vedûd yâ Vedûd yâ Vedûd!

Ey Yüce Arş'ın sahibi, ey Mübdi' ve Muîd, ey her dilediğini yapan Fa'âlun limâ yürîd!

Arşının rükünlerini kaplayan Vechinin nuru hürmetine, bütün mahlûkâtına hükmeden kudretin hürmetine, herşeyi kaplayan rah­metin hürmetine istiyorum . Senden başka ilâh yok, ey Muğîs, bi­ze imdad et! Ömrüm boyunca işlediğim bütün günahlarımı ve dili­min hatalarını rahmetinle bağışla ey Erhamu'r-Râhimîn...

Allahım! Efendimiz Muhammed'e öyle bir salât ve selam eyle ki, onunla bizi her türlü tehlikelerden ve âfetlerden koru; bütün hacet­lerimizi gider, her türlü kötülükten bizi temizle, bütün günahlardan ve hatalardan dolayı bizi bağışla.

Yâ Allah, ey duaları kabul eden! Müddet-i hayatımda ve ölü­mümden sonra, her an bu dilediklerimi kat kat fazlasıyla ihsan et. Milyon kere salât ü selâm, bunun kat kat fazlası Efendimiz Mu­hammed'e, O'nun âline eshabına, ensâr ve etbâ'ına olsun. Bu salavatın her birini, benim müddet-i ömrümdeki günahkar nefeslerim adedince çoğalt. Bu salavatın her birisi hürmetine beni affet rahme­tinle ey merhamet edenlerin en merhametlisi!

Amin!..


Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.