"Tekkeler İlim Yuvasıydı"
Osmanlı döneminde tekkelerin bilim merkezi olarak da bir görev üstlendiğine işaret eden Prof. Dr. Mehmet Tekin, "Tekkeler sadece manevi arınma merkezleri değildir.
Osmanlı döneminde tekkelerin bilim merkezi olarak da bir görev üstlendiğine işaret eden Prof. Dr. Mehmet Tekin, "Tekkeler sadece manevi arınma merkezleri değildir.
Tekke şeyhleri, dini ilimlerinin yanı sıra edebi ve sosyal bilimleri de çok iyi biliyordu. Bu yönüyle tekkeler, Osmanlı döneminde bilim merkezleri olarak da görevini ifa ediyordu" dedi.
Konya Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilimler Bölüm Başkanı Prof. Dr Mehmet Tekin, ortaçağda üniversitelerin çekirdeğini manastırların oluşturduğunu belirterek, ilk kitap toplayıcılarının ve özel kütüphane sahiplerinin ise keşişler olduğunu söyledi. Tekin, Osmanlı'da ise manastırların yaptığı görevi tekkelerin yürüttüğünü söyledi.
Samsun İlkadım Belediyesi'nin davetlisi olarak gelen ve Atatürk Kültür Merkezi'nde "Antik Çağdan Modern Zamanlara Okumanın Toplumsal ve Kültürel Önemi" konulu konferansta konuşan Prof. Dr Mehmet Tekin, "Tekkeler sadece manevi arınma merkezleri değildir. Tekke şeyhleri, dini ilimlerinin yanı sıra edebi ve sosyal bilimleri de çok iyi biliyordu. Ünlü şair Yahya Kemal aruzla yazdığı şiirlerinin hatalarını tekke şeyhine düzelttiriyor. Bu yönüyle tekkeler, Osmanlı döneminde bilim merkezleri olarak da görevini ifa ediyordu" dedi.
"SÖZ SICAK, YAZI SOĞUKTUR"
İnsanlık tarihinin 19. yüzyıldan itibaren sözlü ve yazılı kültür yaşadığını kaydeden Prof. Dr. Tekin, şöyle konuştu: "Sözlü kültür en insani ve en sıcak kültürdür. Yazılı kültür ise soğuk ve donuktur. Yazı, kağıt üzerine düştüğü zaman görevini bitirmiş ve özelliğini kaybetmektedir. Sözlü kültür ise böyle değildir. İnsan nasıl bebeklikten itibaren büyüyerek olgunlaşma evreleri geçirirse sözlü kültürün de zamanla gelişme evreleri vardır. Sözlü kültür dinlemeye dayalıdır. Antik çağda kitapların yazıya döküldüğü zaman ünlü filozoflardan olan Sokrates ve Platon'un endişe içersinde olduklarını ve bilgi, kültür ve deneyimlerinin yazıya aktarılmasıyla sofistlik görevlerinin yitireceklerini düşünerek yazlı kültüre tepki göstermişler."
"SÖZ, MÜBAREKTİR"
Sofistlerin ve antik çağın düşünürlerinin sözün gücüne inandıklarını kaydeden Prof. Dr. Mehmet Tekin, "Söz mübarektir ve altı çizilecek bir kavramdır. Hem Hıristiyanlıkta hem İslâm'da söze, muteber bir nesne gibi bakılır. İncil'de ve Mesnevi'de söze yönelik birçok örnekler bulunur. Söz, büyülü bir hadise ve ilahi eksenlidir. Sözlü kültürde bir kişi okumayı öğrenir ve dinleyenlere aktarır. Bilgi, kültür ve tecrübe gelişerek dinleye dinleye gelir" şeklinde konuştu. Konferansın sonunda; İlkadım Belediyesi Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Kasapoğlu, katılımından dolayı Tekin'e teşekkür edip plaket takdim etti.