Özerk Diyanet Evkaf Sendikası Gaziantep İl Temsilcisi Abdurrahim Çelik, toplumların güven ve adalet ortamında gelişip büyüyebileceklerini söyledi.
     Çelik, düzenlediği basın toplantısında, güvenlik ve adaletin, insanın en çok ihtiyaç duyduğu, hükümetlerin ulaşmak istediği, kaidesi üzerine asil uygarlıkların bina edildiği üstün bir fazilet olgusu olduğunu, bu iki kavramın, toplumun ulaşmak istediği seçkin bir hedef olduğu konusunda akıl sahibi hiç kimsenin ihtilaf edemeyeceğini belirtti.
     Güven ortamını sarsmaya yönelik her fiil ve çağrının, hukuka, insanlık onuruna ve İslami değerlere karşı işlenmiş bir suç, bir tür zulüm ve bozgunculuk sayılacağını vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
     ''Duyarlı siviller olarak, yerel ve küresel ölçekte kritik bir süreci yaşadığımızın farkındayız. Ülkemizi ve bir bütün olarak insanlığı, kötülerin sinsi planlarından koruyacak hakikatin mesaj ve ilkelerini gündemleştirmek gibi bir sorumlulukla hareket ediyoruz. Dünyanın sayılı birkaç ülkesi hariç geri kalan kısmında gündem dışı bırakılan açlık ve kölelik koşullarına ve bunun nedenlerine işaret etmek istiyoruz. Yaşanan hayattan söz ediyor, hakikatin şahitliğini yapıyoruz.''
     Son yıllarda gen teknolojisindeki gelişmelerin meyve, sebze ve tahıl ürünleri üzerinde uygulanınca tabiatın dengesinin bozulduğunu anlatan Çelik, artık doğal bir yiyecek bulmanın neredeyse imkansız hale geldiğini, genetiği değiştirilmiş ithal tohumların dağ köylerine kadar yayıldığına dikkati çekti.