"Türban kadınların özgürlüğü değil"
CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'ya bir mektup gönderdi...
CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'ya bir mektup göndererek, ''Ziyaretinizle AB'ye ve size güven hızlı bir düşüş göstermiştir. Bu ziyaretinizin iktidar partisine destek vermek için olduğu halkımızca da çok iyi anlaşıldığı için kankanız AKP'nin de halk desteği paralel bir biçimde azalmıştır'' dedi.
Arıtman, Barroso'ya mektubunda, Türkiye ziyaretindeki söylemlerinin, Türk milletini çok rahatsız ettiğini belirtti.
Barroso'nun, ''Türkiye'yi, AB'nin bir eyaleti sanıp, sömürge valisi edasıyla'' yaptığı açıklamaların, vatandaşları son derece incittiğini kaydeden Arıtman, ''Ziyaretinizle AB'ye ve size güven ve sempati hızlı bir düşüş göstermiştir. Bu ziyaretinizin iktidar partisine destek vermek için olduğu halkımızca da çok iyi anlaşıldığından kankanız AKP'nin de halk desteği paralel bir biçimde azalmıştır'' dedi.
Barroso'nun ziyaretindeki açıklamalarının, Türkiye'yi ve Türk halkını hiç anlamadığını da gösterdiğini belirten Arıtman, ''Demokratik laiklik gibi literatürde olmayan bir kavram ileri sürerek, AKP gibi laikliğin içinin boşaltılmasını istiyor olabilirsiniz'' görüşünü savundu.
-''TÜRBAN, KADINLARIN ÖZGÜRLÜĞÜ DEĞİL''-
Arıtman, Barroso'nun, türbanın; kadınların özgür bireysel seçimi olduğu konusundaki sözlerinin, halkın ezici çoğunluğunun Hıristiyan olduğu Avrupa için geçerli olabileceğini vurgulayarak, şu görüşleri dile getirdi:
''Ama halkının yüzde 99,9'u Müslüman olan Türkiye'de türban; kadınların özgürlüğü, bireysel seçimi filan değildir. Tam tersine kadına yönelik bir şiddettir, kadının insan haklarının ihlalidir, bir dayatmadır, baskı unsurudur, kadını ikincilleştirmenin yoludur. Ülkemizde kız çocukları daha 5-6 yaşında türbana sokulur. Hiçbir şeyin bilincinde olamayacak, bireysel tercih kullanamayacak, baskıya direnemeyecek kadar küçük yaşta iken türbanlanır, ona cinsel obje, kadın kimliği verilir. Bu durum, eşitlik ve bireysel özgürlük olabilir mi?''
-''LAİKLİĞİN İÇİNİN BOŞALTILMASINA İZİN VERMEYECEK''-
Arıtman, Türk kadınının, bireysel tercihlerini kullanabilecek konumda olmadığını belirterek, iktidar partisinin, kadın bedeni üzerinden siyaset yaparak, cinsiyet ayrımcılığını körüklediğini savundu.
Türk kadınının, tüm bu olumsuzluklara karşı bir şeyin bilincinde olduğunu vurgulayan Arıtman, mektubunu, ''Dini esaslarla yönetilen ülkelerde kadın haklarının lafı bile olmaz. Laiklik olmadan Müslüman bir ülkede kadın hakları var olamaz. Bu nedenle de Türk kadını Anayasamızda şekillenen biçimiyle laiklik ilkesine sıkı sıkıya sarılmıştır ve içinin boşaltılmasına asla izin vermeyecektir'' sözleriyle tamamladı.