Türkiye, Hamas Hükümeti ile İlişki Kurmalıdır
Siyonist İsrail rejiminin Gazzeye yönelik sürdürdüğü 23 günlük soykırım saldırıları dolayısıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın gösterdiği tepkiler ve son olarak da...
Siyonist İsrail rejiminin Gazze'ye yönelik sürdürdüğü 23 günlük soykırım saldırıları dolayısıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gösterdiği tepkiler ve son olarak da Davos'ta Siyonist rejim cumhurbaşkanı Shimon Peres'e yönelik onurlu tavrı, başta Filistinliler olmak üzere, bütün dünya Müslümanları gibi biz Türkiyeli Müslümanları da sevince boğdu.
Türkiyeli Müslümanlar her zaman için, ister uluslar arası düzlemde, isterse ülke zemininde, şeref dolu tarihine, İslami kimliğine yaraşır bir şekilde Filistin işgalcisi siyonist rejime ve onun tarih boyu sürdürdüğü katliamlara karşı sergilenen her tavır, ortaya konulan tepki ve eylemsellikle kendini ifade etmek istemiştir.
Genelde Türkiyeli müslümanların siyonist saldırganlık karşısında ülkenin her tarafında ortaya koyduğu görkemli tepkiler ve Gazze ile dayanışma eylemselliği, özelde de Başbakan Erdoğan'ın Dovos ile zirveye çıkan onurlu tavrı, hem hükümet hem de halk olarak yeni adımları atmamızı zorunlu kılmıştır. Zira söylenen sözler pratik adımlarda karşılığını bulmalı ve sonuçta güven veren bir açılımı beraberinde getirmelidir.
Bu cihetle, İsra Kültür Merkezi olarak, Hamas hükümetini tanınması çağrısında bulunan Başbakan Recep Tayyib Erdoğan'dan Filistin halkının büyük çoğunlukla ve özgür iradesiyle seçtiği Hamas hükümetinin resmen tanınması ve Gazze ile karşılıklı olarak elçiliklerin açılması için somut adımlar atmasını istiyoruz. Hem uluslar arası hukuk ve hakkaniyet, hem de sorumluluk ve dürüstlük bunu gerektirmektedir.
Şu anda Ankara'da bulunan Filistin Büyükelçiliği ve İstanbul'daki Filistin konsolosluğu başkanlık süresi dolan ve hiçbir siyasal ve yasal bir meşruiyeti kalmayan Mahmud Abbas yönetimi tarafından atandığı için, bu elçilik ve konsoloslukların Filistin'i temsil etme misyonları bulunmamaktadır. Ayrıca bu kişilerin bu güne kadar Filistin'i temsil etme noktasında hiçbir olumlu çabaları da olmadığı gibi, Filistin'i politik istismardan başka bir şey yapmamışlardır.
Filistin'in uluslar arası düzlemde tek meşru temsilcisinin Hamas hükümeti olduğu, siyonist işgal güçlerinin son Gazze saldırısında da ortaya çıkmış, başta Türkiyeli Müslümanlar olmak üzere bütün dünya Müslümanları milyonlar halinde Hamas'la bütünleşmiş, Filistin'i temsil adına, İslami Direniş Hareketi Hamas'ın liderleri Halid Meşal ve Filistin'in Meşru Başbakanı İsmail Heniyye'nin önderliğini tanıdığını açıkça ortaya koymuştur.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyonist rejim başbakanı Ehud Olmert ile görüşmesinde, esir Filistinli bakan ve milletvekillerinin serbest bırakılmasını istediğinde, Olmert'in, bu durumun Mahmud Abbas tarafından kabul edilmediğini söylediğini aktararak, Mahmud Abbas yönetiminin ne denli büyük bir ihanet içinde olduğunu açıkça ifşa etmiştir. Mahmud Abbas yönetimi siyonist İsrail rejiminin tüm saldırı ve katliamlarına doğrudan ortak olmuş, hem Gazze hem de Batı Şeria'daki siyonist saldırganlığa doğrudan ve dolaylı olarak lojistik destek sunmuştur. Şu anda Batı Şeria'da yüzlerce Hamas mensubunu hapishanelerde tutan Abbas yönetimi, Filistin toprakları üzerinde ABD ve İsrail'in taşoran bir örgütü olarak bulunmaktan başka hiçbir anlam ifade etmemektedir.
Diğer yandan Türkiye halkının Filistinle dayanışma amacıyla gösterdiği engin hassasiyet ve yardımseverliğin tek meşru muhatabınının da Hamas hükümeti olduğunun altını çizmemiz gerekiyor. İster hükümet kanalıyla isterse diğer kurum ve kuruluşlar vasıtasıyla ulaştırılacak yardımların tek adresi de Hamas hükümetidir. Mahmud Abbas yönetimi ve uzantılarının bu yardımları istismar etmesine fırsat tanımak, Filistin ve Gazze'ye ihanet etmekten başka bir anlam ifade etmeyecektir.
Dolayısıyla, Siyonist rejimin katliamlarına karşı Türkiyeli Müslümanların hissiyatına tercüman olan Başbakan Recep Tayyib Erdoğan, aynı şekilde Türkiyeli Müslümanların en büyük beklentisi olan Hamas hükümeti ile doğrudan diplomatik ilişkileri kurup Gazze'de büyükelçilik açarak, gerçekte Filistin halkının hakkını savunma iradesini göstermelidir.
Aynı şekilde bütün Türkiye kamuoyundan da bu hassasiyeti göstererek, Hamas hükümeti ile diplomatik ilişkilerin kurulması talebinin arkasında durmasını bekliyoruz.
İsra Kültür Merkezi adına,
Nureddin ŞİRİN