Siyonistlerle kurduğu stratejik ilişkilerle bağlantılı olarak, İslami değerler ve mukaddesata yönelik saldırı ve baskılarını artıran Azerbaycan yönetimi, yine Siyonistlerden aldığı talimatlar doğrultusunda okullarda başörtüsünü yasaklama yoluna gitti.

Başörtüsü yasağı karşısında Azerbaycan Müslümanlarının soylu ve cesur tepkilerine şiddet kullanarak karşılık veren zalim yönetim çok sayıda müslümanı gözaltına alarak, İslami hükümlere karşı nasıl bir saldırgan tavır içinde olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Daha önce ezan yasağı, camileri yıkma şeklinde İslami mukaddesata yönelik düşmanca tutumlar kesintisiz olarak sürdürülerek, Sovyet Rusya döneminde İslam'a ve Müslümanlara yönelik uygulanan yasaklama ve baskılar yeni dönemde de devam ettirilmekte, Azerbaycan'daki İslami uyanışın, halkın, özellikle de gençlerin İslam'a yönelişinin önünü almak için Siyonistlerle açık işbirliğine girilmektedir.

Siyonist rejim şeflerinin üst üste Azerbaycan'a gitmesi ve katil Peres'in Azerbaycan yönetimini İsrail ile olan stratejik ilişkilerinden dolayı şükranla anması ve siyonist odakların "İsrail'i tehdit eden İslam radikalizmi tehlikesi"nin ortadan kaldırılması adı altında, Azerbaycan yönetimini Müslümanlara karşı şiddet uygulamaya, onları baskı altına almaya, İslami ibadet ve görevlerinden alıkoymaya yönlendirmesi, siyonizmin Azerbaycan üzerindeki şeytanca planlarının yansımasından başka bir şey değildir. Zira Azerbaycan Müslüman halkının, özellikle de cesur ve şuurlu gençlerin siyonizm karşısında sergilediği onurlu tavır, siyonizmin Azerbaycan üzerindeki planlarına engel olmakta ve terör rejimi İsrail'in İslam dünyasından kovulması noktasında büyük bir anlam ifade etmektedir.

Bizler Türkiyeli Müslümanlar olarak, ümmet ve kardeşlik şuuru içinde, Siyonizm kuklası Azerbaycan yönetiminin ortaya koyduğu bu zulüm ve saldırganlığa bütün gücümüzle tepki gösteriyor ve Azerbaycanlı kardeşlerimizin Kur'an'ın hükümlerine sarılarak İslami değerleri savunmalarını, siyonist düşman karşısında direniş göstermelerini ve Müslümanlara karşı uygulanan insanlık dışı baskı ve zorbalıkları ortadan kaldırma yönünde kararlı bir mücadele ortaya koymalarını bütünüyle destekliyor, zulme ve tağuta karşı verdikleri haklı ve onurlu mücadelelerinde yalnız olmadıklarını ve kendilerini hiçbir zaman da yalnız bırakmayacağımızı vurgulamak istiyoruz.

İslam Peygamber Hz. Resul-i Ekrem (s.a.v)'in "Müslümanların dertleriyle ilgilenmeden sabahlayan ve yardım edin ey Müslümanlar diye seslenen kardeşinin yardımına koşmayan benden değildir" buyruğu üzere, Azerbaycan'daki kardeşlerimizin feryadını kendi feryadımız, onların kavgasını kendi kavgamız ve onların çektikleri acıyı kendi acımız biliyor, Azerbaycanlı Aynure Zehra bacımızın gönderdiği mektupta haykırdığı üzere, "başımızı açıyorlar, bize yardım edin!" çağrısına koşmayı ümmet bilinci ve İslam kardeşliğinin bir gereği olarak görüyoruz.

Bu vesile ile, Türkiye İslami kamuoyunu, Başörtüsü ve inanç özgürlükleri platformlarını, vakıf ve derneklerimizi, aydınlarımız ve basınımızı Azerbaycanlı kardeşlerimizin bu çağrısına kulak vermeye, siyonizmin kuklası Azerbaycan yönetimine karşı İslami onur ve haklarını savunan mazlum kardeşlerimizle dayanışma içinde olmaya, bütün bacı ve kardeşlerimizi 25 Aralık Cumartesi günü saat 12:30'da sivil toplum kuruluşlarının da desteğiyle Taksim'de düzenleyeceğimiz protesto eylemine katılmaya davet ediyoruz.

"Onlar, Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa Allah, kendi nurunu tamamlayıcıdır; kafirler hoş görmese bile. Müşrikler istemeseler de dinini bütün dinlere üstün kılmak için Peygamberini hidayet ve hak ile gönderen O'dur. Allah katından bir yardım ve yakın bir zafer vardır. İnananlara müjde ver." (Saff 8-9-13)

Yaşasın İslam Ümmetinin siyonizme ve tuğyana karşı evrensel mücadelesi

Yaşasın zulme ve tağuta boyun eğmeyip zillet altına girmeyen onurlu müslümanlar

Kahrolsun İsrail işbirlikçisi zalim diktatörler

İSRA KÜLTÜR MERKEZİ