Mehmet GÖKTAŞ

Mehmet GÖKTAŞ

Türkiye’yi Bunlara Teslim Edebilir misiniz?

Bunlar dediğim kimler mi? Ortalığı gürültüye, velveleye verenler, sesleri en çok çıkan çığırtkanları kast ediyorum.

Bunlar her ne kadar muhalif cephede yer alıyor olsalar da biz ne doğrudan bir iktidar savunuculuğu, ne de muhalefet karşıtlığı niyetindeyiz...

Fakat Türkiye’nin asla bu çığırtkanlara teslim edilmemesi gerektiğine inanıyoruz.

Biz bugünkü yönetime karşı erdemli bir muhalefete varız, insanca ve Müslümanca bir muhalefete varız, ihlas ve samimiyetle her türlü uyarının yapılmasında varız, adaletin tesis edilmesi, haksızlıkların giderilmesi için avazımızın çıktığı kadar bağırmaya varız.

Fakat Türkiye’yi bir an önce teslim almak için şu vaveyla koparanlara bir bakar mısınız? Hayati hiç bir konuda alternatif bir düşünce ve projeleri yok.

İslam’a karşı hatta doğrudan Allah’a karşı savaşmak bunların en bariz vasıflarıdır. Kendilerine bunu meslek edinmişler, sanat adına icra ettikleri her şeylerinde Allah’a karşı sürdürdükleri bu kirli savaşı görürsünüz.

Ülkenin hiç bir noktasında İslam’ı çağrıştıracak hiç bir sese hiç bir görüntüye asla tahammülleri yok, kırmızı görmüş boğa gibi feveran ediyorlar. Tabi öncelikle devletin kurumlarında, okullarında, kamuya ait hiç bir noktada İslam’ı görmek istemiyorlar, basıyorlar yaygarayı.

Biliyor musunuz, bunlar düne kadar söz konusu devlet kurumlarının çöreklenmiş demirbaşlarıydılar.

Dışarıya yönelik düşüncelerine gelelim. Önünüze bir harita alın, bunlar ısrarla Türkiye’nin mevcut sınırlar dışında neyi varsa toparlanıp kabuğuna çekilmesini istiyorlar, bu arada etrafımızdakiler isterlerse burnumuzun dibine kadar sokulsunlar.

Dışarı denilince, sınırlar denilince akıllarına Müslüman mültecileri sınır dışı etmekten başka bir şey gelmiyor.

Evet, bu çığırtkanlar Türkiye’yi tam olarak teslim almak istiyorlar. Bu durumda neler yapabileceklerini birazcık olsun tahmin etmeye çalışın.

Bu kesinlikle basit bir seçim yönlendirmesi değil, aksine her an her yerde uyanık olunması gerektiğine dikkat çekmek ve de bir yükümlülüktür.

Bu yazı toplam 545 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar