Ümmetin gözü İstanbul"da
İslâm dünyasının iki hassas konusu Helâl Gıda ve Kudüs için İslâm alimleri ve STK temsilcileri İstanbulda buluştu
'İlk kıblene sahip çık'
İHH'nın öncülüğündeki İstanbul Barış Platformu tarafından düzenlenen Mescid-i Aksa Sempozyumu'na, İslâm coğrafyasının farklı ülkelerinden birçok değerli bilim adamı ve STK temsilcisi katıldı. Siyonistlerin Mescid-i Aksa'yı yıkarak Süleyman Mabedi'ni yeniden inşa etmeyi, Kudüs'ü de Yahudi kentine çevirmeyi planladıklarını vurgulayan konuşmacılar, İslâm âlemine, "İlk kıblene sahip çık" çağrısında bulundular. Konuşmacılar, bütün Osmanlı ve İslâm eserlerinin İsrail tehdidinde olduğuna işaret ettiler.
=======
'Helâl Gıda imanîdir'
2 milyara yakın Müslüman'ı ilgilendiren Helâl Gıda, Feshane'de masaya yatırıldı. GİMDES Başkanı Hüseyin Kami Büyüközer, bu yıl ikincisi gerçekleşen Helâl Gıda Konferansı konusunun "imani" bir mesele olduğunu söyleyerek, "En önemli amacımız helâl gıda sertifikası standardı getirmektir" dedi. Konferansta konuşan yazarımız Merve Kavakçı da dünyanın birçok yerinde Müslümanların önüne haham kaşeli et getirildiğini belirterek, Müslümanların bu konuda dikkatli olması gerektiğini söyledi.
=========
'İlk kıblene sahip çık'
İHH İnsani Yardım Vakfı öncülüğündeki İstanbul Barış Platformu tarafından Zeytinburnu Sanat ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Mescidi Aksa Sempozyumu'na İslâm Coğrafyasının farklı ülkelerinden birçok değerli bilim adamı ve STK temsilcisi katıldı.
MUSTAFA R. ÖZGÜR / İSTANBUL
Mescid-i Aksa Sempozyumu'nda yapılan konuşmalarda Siyonistlerin Mescidi Aksa'yı çeşitli bahanelerle yıkarak Süleyman Mabedini yeniden yapmak istedikleri ve Kudüs'ü de Müslümanlardan arındırarak tamamen bir Yahudi kentine çevirmeyi planladıkları vurgulandı. Konuşmacılar, İsrail'in sadece Mescidi Aksa'yı değil, diğer Osmanlı ve İslâm eserlerini de ortadan kaldırmaya çalıştığını anlattılar. Katılımcılar, sundukları tebliğlerle İsrail'in Kudüs'ü adım adım ele geçirme planlarını belgelerle ortaya koydu.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım, sempozyum ile İsrail'in kazı çalışmaları sebebiyle her an yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olan Mescidi Aksa'ya dikkatleri çekmek istediklerini söyledi. Yıldırım, Osmanlı zamanında barış ve esenlik kenti olan Kudüs'ün İsrail'in Filistin'i işgal etmesiyle kaos ve işgallerin merkezi olduğunu belirtti. İşgalin, katliam ve hak ihlallerinin temel sebebinin Siyonizm olduğunu söyleyen Yıldırım; "Yahudilerin Siyonizm emellerini hayata geçirme çabaları son yüzyılda ortaya konmuş ve Siyonizm'in en önemli hedefi Mescidi Aksa'nın yıkılarak yerine Süleyman Mabedi'nin kurulması projesidir. Özellikle Kudüs'ün Yahudilerce ele geçirildiği 1967 yıllından itibaren Mescidi Aksa altında sürdürülen ve arkeolojik amaçlı olduğu iddia edilen kazılarla bu kutsal mekânın yıkılması planlanmaktadır. Utanç Duvarı'yla abluka altına alınan Kudüs ve Mescidi Aksa, İslâmi kimliğinden ve Müslüman nüfusundan arındırılmaya çalışılmaktadır. Nihai hedef ve Kudüs müdafaasının nirengi noktasını ise Mescidi Aksa bariyeri tutmaktadır" dedi.
FİLİSTİN BÜYÜKELÇİSİ: İŞGAL,
BİZİM DURUMUMUZU DA GÖSTERİYOR
Sempozyumun açılış konuşmacılarından Filistin Büyükelçisi Nebil Maruf da Mescidi Aksa'nın uzun yıllardır yıkım ve kazı çalışmalarının hedefinde olduğunu söyledi. Maruf; "Bugün Filistin'in böyle bir tehlikeyi yaşaması, Filistin için elimizden geleni yapmadığımız anlamına gelmektedir. Siyonist rejim barış ister gibi yapıp, kirli emelleri için canla başla uğraşmaktadırlar. Kudüs'e 40 kapı koyarak halkımızı küçük düşürmeye çalışmaktadırlar. Ama 60 yıldır işgal altındaki Kudüs'ü hâlâ susturamadılar. Susturamayacaklar da. Adil bir dünya düzeni ancak Filistin'in özgürlüğü ile mümkün olacaktır" diye konuştu.
48 Toprakları İslâm Hareketi Başkanı Raid Salah ise, Sempozyumda sunduğu tebliğde Mescidi Aksa'nın tarihsel hikâyesini aktardı. Salah, "Mescid'in kendinden önceki bir binanın enkazı üzere kurulmuş olduğu iddiası, hem dinî hem de tarihî gerçeklere uymayan düpedüz bir yalan ve iftiradır" dedi. Salah; "Mescid, defalarca yıkılarak her seferinde yeniden yapılmıştır. Bugüne kadar hiç kimse, Mescidi Haram'ın tekrar tekrar inşa edilmesinden ötürü, mahiyetinin yahut isminin değiştirildiğinden söz etmemiştir" dedi.
Salah, "Mescide ve Kuds-ü Şerif'e yardım etmek her birimiz için acil ve kaçınılmaz bir vazifedir" çağrısında bulundu.
İSLÂMSIZ BİR KUDÜS İÇİN ÇALIŞIYORLAR
Kudüs Müessesesi Genel Koordinatörü Dr. Muhammed Ekrem el-Adluni ise konuşmasında İsrail'in Kudüs'ü Müslümanlardan temizlemek ve tamamen Yahudilerden oluşan bir bölge haline getirmek için çeşitli projeleri hayata geçirmeye çalıştığını söyledi. Adluni, Kudüs'te İsrail'in uyguladığı tehcir uygulamalarına dikkat çekti. Aksa Müessesesi Başkanı Zeki Muhammed Tevfik Ağbariye de konuşmasında sadece Mescidi Aksa'nın değil Kudüs'teki tüm yapılar büyük tehlike altında olduğunu söyledi.
İSRAİL KENDİ KAZDIĞI KUYUYA DÜŞÜYOR
Nahda Hareketi Genel Başkanı Raşid Gannuşi ise, "İsrail kendisi antisemizmi körüklüyor" dedi. Siyonist ideolojinin ahlakının olmadığını belirten Gannuşi; "Siyonist yapının temellerinden birini oluşturan Yahudilerin yaşadığı dramlar Batı vicdanında onlara karşı suçluluk psikolojisi hissedecek ölçüde bir duygusallığa yol açmıştı. Ne var ki İsrail'in Filistin ve Lübnanlılara karşı giriştiği vahşet görüntülerinin dünyaya yayılmasıyla birlikte, Yahudi'nin bu masum imajı giderek sarsılmaya başlamıştır" dedi.
Konuşmacılardan Mizan İnsan Hakları Merkezi Dr. Kemal eş-Şerafi'de Aksa için tehlike sinyallerinin çalmaya başladığını belirtti. Eş-Şerafi; "İsrail, Mescidi Aksa ve Kubbetü's-Sahra'ya sahip bir Kudüs'ün, Arap ve İslâm kimliğinden asla soyutlanamayacağının bilincindedir. Mescidi Aksa'nın yakınındaki el-Meğaribe Kapısı semtinde, BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Örgütü (UNRWA) Yardım Kuruluşu'na bağlı Kudüs İlköğretim Okulu'nun zemininin çökmesi, ileride Aksa'nın başına gelecek felaketlerin habercisi olmuştur. İşgal gücü, Kudüs'ün etrafındaki 32 köyü işgal ederek yıkmış ve yerine Yahudi yerleşim birimleri kurmuştur. İşgal güçleri genellikle bu tür güvenlik girişimlerini meşru gerekçelere dayandırırlar. İşgal kuvvetleri, hâlihazırda Doğu Kudüs'ün yüzde 74'lük bir alanına el koymuş durumdadır" dedi.
KUDÜS'E SAHİP ÇIKIN
Kudüs Kalkınma Kurumu'ndan Fadıl Vişahi ise "İsrail işgal planına göre, 2020 yılına kadar Kudüslülerin ailelerinin Eski Kudüs'ten arındırılması hedeflemektedir" dedi. Tüm Müslümanları Kudüs'teki kardeşlerimize destek olmaya çağıran Vişahi; "Bizleri yalnız bırakmayacağınızı umuyoruz. Çünkü burası İsra ve Miraç mucizesinin gerçekleştiği Kudüs toprakları" Allah'ın onu ve çevresini mübarek kıldığı Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs! Evet, burası uğrunda her pahalı ve değerli şeyin ucuz kaldığı Kudüs" diye konuştu.
MESCİDİ AKSA 'YARDIMINIZA
İHTİYACIM VAR!' DİYE FERYAT EDİYOR
Mescidi Aksa'nın uluslararası toplumun yardımına ihtiyaç duyduğu belirten Güney Afrika Aksa Vakfı Genel Başkanı İbrahim Cebrail; "Aksa âdeta 'Ey Selahaddin, yardımına ihtiyacım var! Ey Müslümanlar, yardımınıza ihtiyacım var!' diye feryat ediyor. Siyonistler yarın Mescidi Aksa'ya saldırmaya kalksalar, BM'nin bu konuda bir şey yapabileceğini mi zannediyorsunuz? Müslümanların Mescidi Aksa'yı korumada başkalarına güvenmemesi gerektiği ortadadır. Torunlarımız bundan 100-200 yıl sonra tarih kitaplarını okuduklarında, çok büyük bir olasılıkla, dünyada bir zamanlar yaklaşık 30 milyon Yahudi'nin ve 1.7 milyar Müslümanın yaşadığını fark edecekler. Kutsal Mescidi Aksa'nın 30 milyon Yahudi'nin kontrolü altında olduğunu öğrendiklerinde hiç şüphesiz şaşkına dönecekler" diye konuştu.
MESCİDİ AKSA İNSANLIĞIMIZIN ÖLÇÜTÜDÜR
İnsanın kendisini özgürleştiremeden Aksa'yı kurtaramayacağını dile getiren Kanada CBC Müslüman Toplum Danışmanı Essam Hallak da; "Mescidi Aksa meselesini ahlaki evrenselliği içerisinde, adalet ve eşitlik hakkı şeklinde yeniden oluşturmak, mesele etrafında çatışan tarafların yerel siyasi veya dinî çıkarlarının ötesinde sorunu küresel çapta bir topluluğa angaje etmenin tek yoludur. Aksa, insanlığımızın bir ölçütüdür. Aksa, Müslümanlar açısından mecburi evrenselliği içerisinde, tarafsız aşkın bir ahlak talebinde bulunduğu girişimini ifade eden dinî bir meseledir" diye konuştu. Sempozyumun diğer konuşmacıları Mescidi Aksa ve Kudüs halkının yaşadığı tehditleri anlattılar.
================
SEMPOZYUMA KİMLER KATILDI?
Araştırma ve Kültür Vakfı, İslâm Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB), Medeniyet İlim Kültür Eğitim ve Dayanışma Derneği, İnsan ve Medeniyet Hareketi Mirasımız Derneği, MAZLUMDER İstanbul Şubesi ve
Mirasımız Derneği'nin de destek verdiği Sempozyuma; "Nahda Hareketi Genel Başkanı Raşid Gannuşi, Filistin 48 Toprakları İslâm Hareketi Başkanı Raid Salah, Güney Afrika Aksa Vakfı Genel Başkanı İbrahim Cebrail, araştırmacı-yazar İsrail Şamir, gazetemiz yazarlarından Mustafa Özcan, Konya Milletvekili Hüsnü Tuna, Kanada, CBC Müslüman Toplum Danışmanı Essam Hallak, Moro Bangsamoro Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Abhoud Syed M. Lingga, Türk Teknik Heyeti Başkanı Prof. Dr. Tufan Buzpınar, Kudüs Kalkınma Kurumu'ndan Fadıl Vişahi, Çağdaş Araştırmalar Merkezi'nden Dr. Raid Fethi Halid Cabari ve Hasan Sanallah, Mizan İnsan Hakları Merkezi Başkanı Dr. Kemal el-Abed el-Şerefi, Mirasımız Derneği Genel Başkanı Muhammed Demirci, Zeytune Araştırma Merkezi Genel Müdürü Dr. Muhsin Salih, Beyarik Müessesesi'nden Abdunnasır Ağbariye, İHH İnsani Yardım Vakfı Ortadoğu Özel Temsilcisi Ahmet Emin Dağ, Avrupa İslâm Üniversitesi Türkiye Temsilcisi ve İslâmi İlimler Açıköğretim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ile Aksa Müessesesi Başkanı Zeki Muhammed Tevfik Ağbariye" gibi çok önemli isimler katıldı.