Mavi Marmara şehidi Çetin Topçuoğlu’nun eşi ve aynı zamanda kendisi de Mavi Marmara katılımcısı olan Çiğdem Topçuoğlu, Ekran Gazetesi sitesinde yayımladığı yazısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulundu.

İşte o yazı:

ALLAH ( c.c ) DİYORUM ALLAH ( c.c )

Söylesene ey dünya !

Senin yükünle bizimki bir olur mu?

Sana İnsan Bize Kur'an indi.

Senin sırtında bir dünyanın, bizim sırtımızda iki dünyanın yükü var.        

Senin sorumluluğun insana. Bizim sorumluluğumuz Yüce ALLAH c.c 'a.

Aklıselim, kalbi selim olup yaptıklarımız ve yapmadıklarımız için tövbe ile Rabbimize sığınmamız gerekiyor.

Sayın Cumhurbaşkanım…

Vatanımızın birliği, diriliği, iriliği, kardeşliği ve en önemlisi de Ümmetin Selameti için; Ülkemizde ve İslam dünyasında yaşadıklarımızı rahmet tokadı olarak alıp, buna uygun işler yapmalıyız.

İşgalci İsrail ile yapılan anlaşmaların, Amerika’yla dostlukların, yaşanan son olaylar bir kez daha gösterdi ki, bunun bedelini ülke olarak, Filistinliler olarak, ümmet olarak hepimiz ağır ödüyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanım…

İşgalci İsrail yine azgınlıklarını arttırdığı bir dönemdeyiz. Pervasızca Mescid-i Aksa’da ibadet edilmesini engelleyerek, zulümlerini arttırmış bulunuyor.

Rahmetli Erbakan hocamızın dediği gibi İşgalci İsrail ancak güçten anlar.

Sayın Cumhurbaşkanım….

“Filistin konusunda yıllardır üstünlerin hukuku işliyor. İsrail Kudüs'ü Müslümansız yaşamaya ve yaşatmaya devam ediyor. İsrail, işlediği suçların tüm dünyanın gözü önünde gerçekleştiği ve işlediği suçların karşılıksız kalacağını biliyor.

Ezan bir çağrıdır. Sadece Müslümanlara değil asra bir çağrıdır. Ezanın yasaklanmasını gündeme gelmesi utanç verici. Kudüs semalarından ezanın dinmesine izin vermeyeceğiz. İnancınıza güveniyorsanız bizim ezan sesimizden neden korkuyorsunuz?" sözleri size ait. Bir konuşmanızda İsrail’e bunları söylediniz.

Dünya Müslümanları sizden yeni bir Selahaddin olarak işgalci İsrail’e karşı söz değil yaptırımlar uygulamanızı beklemektedir. Bunun için öncelikle İşgalci İsrail ile yapılan tüm anlaşmaları iptal ederek, büyükelçiyi çekmeli ve İsrail ile ticaret dahil tüm ilişkileri bitirmeliyiz.

İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı da olarak İşgalcinin dünyada yalnızlaştırılması için çalışmalar yapılmalı ve İslam ülkelerinin işgalci İsrail ile her türlü ilişkilerini bitirmeleri için önderlik etmeliyiz.

Yoksa geçmiş tecrübelerde göstermiştir ki, kınama mesajları ile İşgalci İsrail’in zulümlerinde hiçbir değişiklik olmayacaktır.

Bir millet olarak; biz biriz, biz diriyiz, biz kardeşiz. Biz üzerimize düşen vazifeyi canımız pahasına yerine getiririz.

Biz 15 Temmuz da olduğu gibi, ülkemizin ve ümmetin selameti için bedel ödemeye hazırız. İşgalci İsrail ile ilişkilerin kesilmesinin bedeli ne olursa olsun biz millet olarak ödemeye hazırız, Devletinde dik durup Ümmetin Selameti için bir şeyler yapmalıdır.

Sayın Cumhurbaşkanımız!

Naçizane sizi ALLAH ( c.c ) için seven, ALLAH (c.c ) için uyaran bir kardeşiniz olarak;

Bunlar, Çarşaflı şoförüyle, başı açık muaviniyle, tankların üstüne giden kamyon dolusu yolcusuyla, Filistin için, Kudüs için, meydanları dolduran halk olarak Türkiye'den belki de ümmet coğrafyasından kardeşlerinizin istekleridir.

Unutmayın bu halk sizi Filistin’i sevdiğiniz için değil, İsrail’e küfrettiğiniz için sevdi.

Selam ve dua ile…