vakit'in "312" davasında skandal

vakit'in "312" davasında skandal

312 General Davası'na "Bilirkişi Tayini"nde skandal üstüne skandal...


312 General Davası'na "Bilirkişi Tayini"nde skandal üstüne skandal...

13 Mart tarihli sayımızda, Asım Yenihaber'in bir yazısından ötürü gazetemiz aleyhine dava açan 312 generalin avukatı Bilgin Yazıcıoğlu'nun, "yazının sahibinin Mehmet Doğan olduğuna dair bir kanıya ulaşılamamıştır" tesbitinde bulunulan bilirkişi raporuna yaptığı itiraz üzerine mahkeme tarafından tayin edilen ikinci bilirkişi Turan Mermer'in TSK Elele Vakfı'nın bir iştiraki olan TÜRKTRUST adlı şirkette çalıştığını gün yüzüne çıkartmıştık. İlk bilirkişi heyetinin aksine Mehmet Doğan'ın aleyhine kanaat bildiren ikinci bilirkişi Mermer'in paşalarla olan ilişkisinin bunun çok daha ötesinde olduğu tesbit edildi.
TESCİLLENDİ
Bilirkişi Mermer'in çalıştığı TÜRKTRUST'un bağlı olduğu TSK Elele Vakfı'nın yönetiminde çok sayıda davacı paşa bulunduğu belirlendi. Böylelikle bilirkişi Mermer'in, davacı 312 General arasında yer alan ve "amir"leri konumunda olan vakıf yöneticilerinin etkisinde kalarak bu yönde kanaat bildirdiği tescillenmiş oldu.
BİLİRKİŞİ MERMER'İN AMİRLERİ KONUMUNDAKİ DAVACI PAŞALAR ŞÖYLE
TSK Elele Vakfı'nın Yönetim Kurulu'nda görev yapan ve davacı 312 General arasında yer alan paşalar şunlar:
- Genelkurmay Personel Başkanı Korgeneral Hasan Memişoğlu.
- 39’uncu Mekanize Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Mehmet Taş.
- Hava Teknik Okullar Komutanı Hv. Plt. Tümgeneral Fuat Özakdağ.
- Kara Kuvvetleri Personel Başkanı Tümgeneral Kamil Başoğlu.
- Deniz Kuvvetleri'nde görevli Tuğamiral Mustafa Baha Eren.
- Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan 2007 Ağustos'ta Tuğgeneral rütbesiyle emekli olan M. Baki Cura.
TSK Elele Vakfı'nda görev yapan paşalardan sadece 3'ü davacı 312 general arasında yer almıyor: Hıfzı Çubuklu, M. Ali Yıldırım, Bahdettin Bereceli. Vakfın yönetiminde 2 de sivil bulunuyor. Bunlar, Gazeteciler Cemiyeti ile Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanlığı’nı yürüten Nazmi Bilgin ile uzun yıllar TRT'de program yapımcısı ve sunucusu olarak görev yapan Mehpare Çelik.
DAVACI AMA DAVADAN HABERİ YOK
TSK Elele Vakfı'nda görev yapan ve davacı 312 general arasında yer alan emekli Tuğgeneral M. Baki Cura, bu ilginç "tesadüf" ve "baskı" konularıyla ilgili sorularımız karşısında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. "Bilirkişi konusunda gazetenizin bir itirazı olacaksa, bunu mahkemeye bildirmeli. Ben 2007'de TSK'dan emekli oldum. Böyle olunca vakıftaki görevim de sona erdi" diyen emekli Tuğgeneral Cura, "Vakti zamanında verdik dilekçemizi. Davanın hangi safhada olduğunu da bilmiyorum. Avukat ilgileniyor" şeklindeki sözleriyle de davadan bihaber olduğunu ortaya koydu.
GAZETECİ BİLGİN'DEN ALAKASIZ CEVAPLAR
TSK Elele Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Nazmi Bilgin de, "Tayin edilen ikinci bilirkişinin davacı paşaların emrinde çalışıyor olması" konusundaki sorularımıza alakasız cevaplar verirken, bilirkişi Mermer'in bu görevinden vakıf yöneticilerinin haberinin olmadığını savundu:
VAKİT: Bir gazeteci olarak böyle bir tablo karşısında ne düşünürdünüz? Burada bir gariplik yok mu sizce de?
N. BİLGİN: TSK Elele Vakfı, başta gazilerimize yönelik olmak üzere, TSK personelinin rehabilitasyonu ve devamlı bakımları için hizmet veren sağlık ve sosyal tesisleri kurarak ve bu tesisleri destekleyerek hizmet vermeye kendini adamış kamuya yararlı bir vakıftır. Bilindiği üzere bilirkişilik bir kamu görevidir ve bilirkişileri tayin yetkisi mahkemelerindir. CMK 65 ve HUMK 278. maddesine göre bilirkişi tayin edilmiş bir kişinin de geçerli bir neden olmaksızın bilirkişilikten çekilmesi cezai müeyyideyi gerektirir.
VAKİT: Turan Mermer adlı bilirkişinin ilk bilirkişi heyetinin aksine kanaat bildirmesinde objektif davranmış olabileceği düşünülebilir mi?
N. BİLGİN: Vakfımızın gazilerimiz yararına tesis inşa etmek ve tesisi desteklemek amacını gerçekleştirmek üzere gelir teminine yönelik olarak, bağlı ortaklıkları bulunmaktadır. Bu ortaklıkta çalışan kişilerin mahkemece kendilerine verilen bilirkişilik görevlerini vakfımıza bildirmek gibi bir yükümlülükleri olmadığı gibi, vakfımızın yönetim veya mütevelli heyetinin bu hususta bir dahli veya bilgisi de bulunmamaktadır. Bulunması da yasal olarak mümkün değildir. (Vakit'in Notu: Yasal olarak mümkün değil elbet ancak müdahil olmak da hiç zor değil. Müdahil olunmasa bile, bilirkişi kendini bu konuda sorumlu hissedip, yanlış beyanda bulunabilir)
VAKİT: Siz bir gazeteci olarak, "Bilirkişinin etki altında kalmasını gerektirecek bir şey yok" diyebiliyor musunuz?
N. BİLGİN: Adı geçen personel elektronik imza alanında faaliyet gösteren bağlı ortaklık çalışanı olup habere konu davada bilirkişi olduğundan veya aldığı kamu görevinin içeriği hakkında bilgi vermesi de bu hususta bir müdahale veya telkinde bulunulması da sözkonusu değildir.